ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Analiz 1: Tek gol Fener’e Lizbon’da yeter mi?

Asım Çalık

30 Nisan 2013 Salı 18:45
  • A
  • A

Estadio de Luz. Yani Isik Stadı. Benfica taraftarları “the Cathedral” diye isimlendirmişler. Sportif anlamda tercüme edersek “Mabed” demek yanlış olmaz. 65,647 oturma kapasiteli stad bu sene UEFA Avrupa Lig’inde yarı final’i görürken, 2014 yılında UEFA Şampiyonlar Ligi Finaline ev sahipliği yapacak. Avrupa’nın en büyük 21. stadının hınca hınc dolacağından şüpheniz olmasın.Ateşli Portekiz taraftarları da aynı Fenerbahce taraftarları gibi, takımlarını maçın son düdüğüne kadar hiç susmadan destekliyorlar.

İlk maçın çok iyi oynayanı ve sayısal açıdan şansızı Fenerbahçe 1-0’lık skorla geliyor Luz Stadına. Benfica’yı küçümseyenler oldu Fener’in galibiyetinden sonra. Barcelona’nın bile kendi evinde yenemediği, en son çeyrek final maçında tek corner bile attırmayarak, İngiliz Newcastle United’ı 2 farklı skorla geçen ofansif bir takımı mağlup etti Fenerbahce geçtiğimiz Perşembe. Kimine göre avantaj olan bu skor, kimine göre yetersizdi çünkü aynı ilk maçta ki gibi gol yememeniz ya da mutlak surette atmanız gerekiyor ilk maç avantajını ikinci 90’nın sonuna taşıyabilmek için. Soru belli ama cevabı bilen yok şu anda. 1-0 yeter mi derseniz? Evet bence yeter. Nasıl mı? Göz atalım şimdi teknik verilere hep beraber isterseniz. Birazcık gezinelim Işık Stadının etrafında ve içindeki 7 harfli “Benfica” bulmacasını çözmeye çalışalım.

Benfica’nın Avrupa Ligi iç saha taktik ve sistem uygulamaları

İlk once Teknik Direktörleri Jorge Jesus hakkında bir kaç cümle soyleyelim. Benfica’nın başına geçtikten sonra Jesus’un yaptığı ilk iş takımına 4-4-2 sistemini baklava dizilişiyle ezberletmek olmuş. Eğer takımınıza bu dizilişi sahada uygulamasını özümsetirseniz, bu dizilişten doğan diğer diziliş türevlerini de sahada uygulamanız kolaylaşır. Defansıyla,kanat oyuncularıyla, forvet hattıyla zaten böyle bir kadroya da sahip Lizbon’un kartalları. Kendi local liginde ağırlıklı olarak iki merkez forvet, Lima ve Cardozo, ile oynarken UEFA Avrupa Liginde değişik varvasyonlar denemiş hep. Jesus deyim yerindeyse “futbol doktoru” taktisyen bir teknik direktör.
İstanbul’da türev sistemlerden biri olan 4-2-3-1’i uyguladılar. Kalede; Artur, -sağdan itibaren-defansda; Pereira, Jardel, Garay, Melgarejo, önlerinde; defansif ön libero Matic, ofansif ön libero Gomes, forvet arkası üçlüde; Salvio, Aimar, John ve merkez forvet olarak da Cardozo oynadı. İç sahada nasıl oynamışlar UEFA Kupası maçlarında bugüne kadar bakalım; Bayern Leverkusen maçında Cardozo merkez santrafor, Gaitan forvet arkası, sol kanat John, sağ kanat Perez oynarken, Bordeaux maçında ileride merkezde yine Cardozo yer almış, forvet arkasında Gaitan, solda yine John, sağdaysa Rodrigo oynamış. Son Newcastle maçına bakarsak; forvet merkezinde Cardozo, forvet arkasında Gaitan, solda John sağda yine Rodrigo mücadele etmiş. Yalnız Leverkusen maçıyla diğer iki maç arasında şu farkı görüyoruz; Leverkusen maçının sağ kanadında kullanılan Perez hem hücuma dönük orta saha hem de sağ kanat oynama özellikleri olan bir oyuncuyken, Bordeaux ve Newcastle maçlarında sağ kanatta Rodrigo’nun oynaması “daha gole yönelik” bir hamle gibi gözüküyor. Fenerbahçe, örneğin, sol kanadında ligin ilk yarısında Caner’leoynarken daha az üretkendi ancak ligin ikinci yarısında Sow’la oynayınca bu üretkenlik arttı. Kocaman Sow’u hem sol kanatta hem de oyunun gidişine göre Webo’nun yanında ve hemen arkasında çift santrafor olarak kullanıyor. Aynı mantığı Jesus’da kurmuş ve Cardozo-Rodrigo ikilisini öyle kullanmış. Leverkusen gibi kendinden biraz daha üstün gördüğü rakibe karşı ihtiyatlı oynamak isterken, kendine denk gördüğü Bordeaux ve Newcastle maclarında biraz daha gole yoğun gitmek istemiş. Her üç maç da kalecileri hep Artur olurken, defanslarının sağ tarafı Almeida’ya, sol tarafı Melgarejo’ya ,merkez defans hattı da Garay ile Kaptanları Luisao’ya emanet edilmiş.

Benfica’nın UEFA arenasındaki iç saha istatistikleri

Benfica’nın evinde oynadığı Avrupa Ligi maçlarına baktığımızda ilginç istatistikler görüyoruz. İçerde oynadıkları ilk mac 2-1 kazandıkları Leverkusen karşılaşması. Toplamda 8 pozisyona girerken, rakiplerine de 15 pozisyon vermişler. Kaleyi bulan gol pozisyonları 5 olarak gözüküyor. Leverkusen’nin şutlarındaki isabet oranıysa 9. Benfica’nın \%50’lik bir oranla şutları kaleyi bulmuş ve bunlardan ikisini Ola John ve Matic ile gole çevirmişler. John sağ kanattan kendi getirdiği topla içeri katedip golü kaydederken, Matic’in kafayla attigi golün asistini Lima yapmış. Bu maçta, Kadıköy’de ki maçta olduğu gibi Benfica’yı direkler korumuş ve Leverkuse’nin 2 topu direkten dönmüş. Topa sahip olma oranları Benfica adına \%48 olurken, Leverkusen adına \%52 olmuş. Kornerlerde 3’e 3’lük bir rakam ortaya çıkmış.
Bordeaux’yu 1-0 yendikleri maçtaysa toplamda 6 pozisyon bulurlarken, rakibi de 9 tehlike yaratmış. Kaleyi bulan şutları 4 olmus. Bordeaux’un şutlarında da tesadüfen tehlike yaratan şut sayısı 4. Benfica’nin şutları bu karşılaşmada \%67’lik bir oranla kaleyi tutmuş. Bunlardan sadece bir tanesini gol yapabilmişler ve skoru da sağlayan ceza yayı üzerinden attığı sert şutla Rodrigo olmuş. Topa sahip olma oranları \%52’ye \%48 olarak gerçekleşirken , kornerlerde 2-5 Bordeaux üstünlük sağlamış.

Benfica Fenerbahçe maçından önceki son maçı olan Newcastle United mücadelesini 3-1 gibi iki farklı skorla kazanmış. Toplamda 20 pozisyon bulurlarken, Newcastle’a da 7 pozisyon imkanı tanımışlar. Kaleyi bulan şutları 10 olurken, rakibin kaleyi bulan şut sayısı 5 olmus. Benfica yine \%50’lik kaleyi tutturma başarısıyla oynamış bu karşılaşmada. Bunlardan 3 tanesini skor olarak hanelerine yazdırırken, golleri atanlarda Rodrigo, Lima ve penaltıdan Cardozo olmuslar. İlk golde Cardozo’nun ceza alanı yayı üzerinden attığı şut kaleciden dönünce, Rodrigo’ya da tamamlamak kalmış. İkinci golde sağ tarafta taç çizgisine yakın, İngiliz sağ bek Simson’ın kalecisine hatalı geri pasını Lima affetmemiş. Son golün sahibiyse penaltıdan Cardozo. Ola John’un kullandığı köşe atışından, Newcastle stoperi Taylor’ın elle müdahalesi sonucu oluşan penaltı da maçın sonucunu belirlemiş. Topa sahip olma oranlari \%54’e \%46 olarak gerceklesip aşırı bir fark yaratmazken, korner rakamlarında maçın genelinde baskılı oynayan Benfica, Newcastle’i 12’ye 0’lik bir oranla resmen ezmiş!!!

Bu istatistiki verileri şöyle yorumlamak mümkün; Benfica evinde baskılı oynayıp cok pozisyon bulmasına rağmen bir o kadar da pozisyon vermiş rakiplerine. Hatta Leverkusen ve Bordeaux maçlarında, rakipler Benfica’nin bulduğu pozisyonların 1,5-2 misli oranında pozisyona girmişler. Newcastle maçında rakibe verilen pozisyon oranları nispeten düşmüş, ancak bu onların defanslarının çok güçlü olduğu anlamına gelmez ki nitekim Kadıköy’de ki maçta direkler izin verseydi Fener’in bulduğu gol sayısının 4 olması içten bile değildi. Ayrıca Fenerbahçe’nin Lazio deplasmanı ve ilk Benfica maçında gösterdiği defansın uyum ve dikkati, orta sahasıyla yakın oynayışı, Benfica’ya Newcastle maçında bulduğu pozisyon sayısını da vermeyecektir.Bu rakamlar ışığında Fenerbahçe’nin maça 0-0 hissiyatıyla başlayıp mutlak surette golü araması gerekiyor. İstatistikler Fener’in maç içinde gol bulabileceğini gösteriyor. Sarı Lacivertlilerin hem ligde hem de Avrupa kulvarinda kaleyi bulan yüksek isabetli şut ve bunları aynı yüksek oranda gole çevirme yeteneklerini düşünürsek, Luz sahnesinde “Kadiköy’ün Futbol Efendilerinden” gol beklemek hiçbir futbolsever için surpriz değil aksine umudun gerceğe giden yolculuğu olacaktır.

Benfica Perşembe günü hangi taktik ve kadroyla oynar?

Jorge Jesus’un bir diğer özelliği de ters ayaklı oyuncularını, ters kanatlarda kullanmayı seven bir hoca olması. Bu maçta kart cezalısı Ola John olmadığına göre,ters kanatlarda Gaitan’ı, Urreta’yı, Salvio’yu, hatta Perez’i görmemiz mümkün. İlk maçta oynamayan sarı kart cezalıları Andre Almeida ve Enzo Perez Işık Stadına geri dönüyorlar. Bu maçta büyük olasılıkla Almeida’yi sağ bekte, Maxi Rereira’nın yerine, Enzo Perez’i de orta sahanın ortasında forvetlerin arkasında ya da kanatların birinde görmek mümkün. Ola Joh’un yokluğunda sol kanatta Gaitan oynayacak gibi gözüküyor. Fakat gelen haberler Gaitan’ın henüz tam olarak iyileşmediği, sakatlığını tam olarak atlatamadığı yönünde. Son lig maçında Maritimo karşışında riske edilmeyen Gaitan oynamazsa eğer; hem onun hem de kart cezalısı Ola John’un olmaması Benfica’nin sol tarafına büyük bir darbe vurabilir. Fenerbahçe karşışında Benfica’nın 2 farklı skor yakaladığı Newcastle United maçındaki diziliş sistemiyle sahada olacağını ve 4-2-3-1 ile başlayacağını düşünüyorum. Almeida ile beraber son lig maciyla ilk 11’e donen Luisao’nun katılımıyla defans kurgusu büyük ihtimalle; Kalede; Artur, defansın sağında Almeida, solunda Melgarejo, merkezinde Garay ve Kaptan Luisao’dan oluşacaktır. Onların önünde Matic ve Gomes ve en uçta Cardoza yer alacaktır. Buraya kadar kemikleşmiş bir kadro görüyoruz ancak Gaitan’ın sakatlığının sürmesi ve oynayıp oynamayacağının belli olmamasından dolayı ortadaki üçlünün nasıl olması gerektiği biraz karışık bir görüntü veriyor. Normal şartlarda orta sahanın ofansif gücü yüksek sağda Salvio,solda Gaitan, forvet arkası Perez’den oluşması ihtimali varken, Gaitan ile Perez yer değistirebilir, ikinci seçenek olarak sağda Rodrigo, ortada Perez yer alabilir. Sol kanat için daha önce söylediğim ters ayaklı kanat oyuncusu kullanan Jorge’nin, bu kanatta Salvio veya Urreta’yı ve hatta solda, sol ayakli Rodrigo’yu kullanıp, sağ kanatta da sağ ayaklılar Urreta ve Salvio’yu kullanmas şaşırtmamalı hiçbirimizi. Benfica’nın sol kanadı hem Jesus için hem de Aykut Kocaman icin satranç oyunu tadında gibi gözüküyor. Çözmek zor açıkcası. Analiz 2’de; “Skoru korumak mı yoksa artırmak mı?” sorusuna cevap arayacağız.

Asım Çalık, New York,…

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.