ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Gençliğin gözüyle son 10 yıl

Ali Sisman

07 Mayıs 2013 Salı 05:44
  • A
  • A

Özelleştirmeler 2002 yılında seçilen iktidarın ülkeyi borç batağından çıkarmak için kullandığı en güzel taktikti. Bu şekilde ülke rahatlayacak ve devlet tarafından işletilemeyen veya potansiyelinin çok daha altında iş gören kurumlar tek tek özelleştirilecekti. Bu durumda en güzel çıkartılabilecek yaygara ise ülke elden gidiyor ve satılıyor şeklinde yapılabilirdi. Gerçekten ülke elden gidiyor muydu? Ya da bütün bu özelleştirmelerden önce ülke gerçekten ülke bizim elimizde miydi? Kimileri bankaları hortumluyor, kimileri devalüasyona ülkeyi sürüklüyor, kimileri sadece köşkünden olan biteni kıs kıs gülerek izliyordu. Her başı sıkışan da soluğu imfde alıyordu. Bir gün 15 milyon liraya alınan ayakkabı bir kaç gün geçmeden 25’e 30’a çıkabiliyordu.

Ülkenin borç batağından kurtulması için yükünü hafifletmesi gereken devlet, aynı zamanda işleten konumundan denetleyen durumuna geçiyor ve büyük bir hamle bu şekilde hayata geçilirmiş oluyordu. Özelleştirmelerdeki mükemmel tutum bir taraftan yabancı sermayeyi davet ediyor bir diğer taraftan da devletin borç yükünü hafifletmesi adına büyük bir imkan sağlıyordu. Hal böyle iken ülke satılmadan, hiç bir kimseye peşkeş çekilmeden çok güzel bir çıkar yol bulundu.

Ülkede dolandırıcılar, sahtekarlar iş yapamaz hale geldi. Peki ya vergi kaçıranlar? Evet bolca vergi cezasından sonra hepsi aklını başına aldı. O yaralı aslan ayağa kalkıyor ve hiç bir yetimin hakkının kimseye yedirilmeyeceğinin sinyalleri veriliyordu. Ülkede iyileştirmeler devam ederken, üst üste seçim zaferleri Türk halkının memnuniyetinin en büyük göstergesi haline geldi. İsrail ile ikili ilişkiler tam halkın istediği kıvama getirildi. Yıllardır İsrail’e peşkeş çekilen tüm büyük ihaleleri tek başımıza yapar hale geldik. Kendi yerli uydumuz, helikopterimiz, füzelerimiz, tankımız ve daha niceleri. Hali hazırda ülkede at koşturanlar tek tek içeri alınıyor ve en büyük baş belamız olan terörün bitirilebilmesi için aslında en büyük hamle gerçekleşiyordu. Terörün bitirilmesi aşamasında bdp, mhp ve chp üçleminden çözüm yerine felaket tellallığı gören millet, çözüm için desteğini daha da artırıp çözüme ulaşmada en büyük rolü oynuyordu.

Hiç mi eksiklikleri yok bu hükümetin? Her şeyi ile mükemmel mi diye sordum kendime. Eksikler çok fazla, yanlışlar da var. Fakat bu eksiklikler ve yanlışlıkların kaynağı olmayan bir hükümetin odak noktası olduğunu fark etmek hiçte zor değil. İşsizliğin çözümü çok önemli bir eksiklik bir diğer taraftan baş örtüsü ve özgürlüklerin kısıtlanması hala tam olarak aşılabilmiş değil. Üniversitelerimiz çoğaldı fakat eğitim kalitesinin çok daha üst seviyeye çıkarılması çok önemli. İşçi maaşlarından asgari ücrete, memurlarımızdan çiftçilerimize kadar halkın daha refah yaşaması adına kalıcı adımlar atılmalı. Bununla birlikte savunma sanayiinde hali hazırda başlatılan değişim ve gelişim süreci hız kesmeden devam etmeli. Yeraltı zenginliklerimizin araştırılması, bulunması ve işletilmesi için devam etmekte olan cılız çalışmalar çok daha güçlendirilmeli.

Önümüzdeki günlerde farklı konularla görüşmek ümidiyle...

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.