ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

AK Parti Dönemi Bitmiştir…

Ahmet Akgünler

23 Ekim 2013 Çarşamba 23:24
  • A
  • A

Dikkat edilirse Türkiye’de siyasi mücadelenin bütün tarafları daha fazla demokrasi istemektedir. AK Parti, İleri Demokrat, CHP ise Sosyal Demokrat. BDP ve MHP’de kendine demokrat. İşçi Partisi ve Kemalistler bile demokrat. Ama bu kadar demokrasinin istendiği bir memlekette ve herkesin demokrasi istediği bir yerde yine de en çok hasret duyduğuz kavram demokrasi… Bu işte bir çelişki yok mu?

Demokrasi yaşam biçimi veya din değildir. O, sadece siyasi iktidarın nasıl teşekkül edeceği ve nasıl devredileceği hususuyla ilgilenir. Hükümet veya muhalefet problem çözmek istiyorsa önce bu gölge oyunlarını bırakmalıdır.

AK Parti İktidarı döneminde birçok açılım gündeme girdi. Kürt Açılımı, Ermeni Açılımı, Roman Açılımı, Alevi Açılımı, Kıbrıs Açılımı… Ama bu açılımların hiçbiri başarıya ulaşamadı. Hepsi yarım kaldı. Ortada iyi niyet var gibi ama iyi niyet yetmiyor. İşin feci yanı AK Parti, devlete yeni bir kimlik de kazandıramadı. Bunu derken eski kimlik olan Kemalist Kimlikle zaten devlet 2001 yılında mezara gömülecekti. AK Parti, 10 yıllık iktidarı boyunca devleti ayakta tuttu ve halk gözünde ona saygınlık kazandırdı. Bu gerçeği de görmemiz lazım.

Ama her şeyin bir sonu var… Gezi olayları da gösterdiği gibi AK Parti Dönemi’nde çapulcu ve Narsist bir gençlik yetişmiş. İslamcı çevreler fazlasıyla iktidara angaje olduklarından idealist bir gençlik yetiştirme imkânlarından mahrum kalmışlardır. Devleti dönüştürecek tek güç olan İslamcılar, köşeleri kapma oyunu oynamıştır. En örgütlüsü 7 Şubat’ta büyük ihtimalle İsrail’in adına hükümet darbesi planladı. Ger gör halim ne olmuş…

AK Parti’nin bundan sonra ülke içinde atacağı pek fazla bir adım kalmamıştır. Anayasa yapılamıyor, ekonomi yapısal olarak değişemedi. Kürt Meselesi onca iyileştirmeye rağmen yerinde duruyor. İçeride binlerce siyasi suçlu bulunmakta. Mahkemeler, siyasi ve sosyal hayata müdahale için kullanılmakta. TMK ile düşüncelerin bile suç sayıldığını bizzat Adalet Bakanı bile ifade ediyor. Dünyada en çok terörist bizim ülkemizde. Bu TMK durdukça daha binlerce hapishaneye ihtiyaç var. Allah var, Adalet Bakanımız cezaevi standartlarını çok yükseltti. Bir de şu bir yatakta beş kişi olmasa. Boşanmalar hiç olmadığı kadar arttı. Kısaca hükümet, insanlara bir ufuk sunamamakta.

Bunu gören geniş bir kesim, “hükümet, devletle müdahalede bulunmasın. Zira devlet gemisi her an devrilebilir” inancına kapılmış durumda. AK Parti’nin tabanı da artık “muhafazakâr.” Bakın Suriye meselesine… Suriye’de Esed, binlerce insanı öldürüp kadınlara tecavüz ediyor ve bebekleri bile yakarak öldürüyor. Ama bu canilik karşısında sesini yükselten sadece Erdoğan ve Davutoğlu. Taban ve parti teşkilatları halkı harekete geçirmek için adım bile atmıyor. Halk da değişim arzusunun olmaması olabilecek en tehlikeli durum. Dikkat edin iktidar destekli gazetelerin tirajı her türlü desteğe rağmen yerinde sayıyor. En çok satılan gazetemizin bayi satışı sadece 20.000!..

Değişim arzusu yoksa köşe kapma oyunları tabana da yayılmış demektir. Ama bir evde köşe sayısı sınırlıdır. Sınırlı olan köşe sayısı varsa ayak oyunları ve iktidar içi çatışmaları bekleyin derim. Görebildiğim kadarı ile Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davudoğlu’nun belli bir ideali var. İçlerindeki zulme tepki ve adalet isteği ölmemiş. Ama yalnızlar!.. Sadece yalnız olmayı bırakın devlet tarafından ayaklarından çekiliyorlar. Bu yalnızlığı aşmak için herkesi kendilerine bağlamak istiyorlar ama bu durum da papağanların yetişmesinden başka bir işe yaramıyor.

Türkiye arabası durmuyor. Ama duvar yakın gibi…

YORUM YAZ
TOPLAM 1 YORUM

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.

  • - Misafir:25 Ekim 2013, Cuma 16:27

    Türkiye arabası durmayacak. Duvar değil Çin Seddi'ni bile tanımaz bu dakikadan sonra.