ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

"Türk Müziğinin Eceleri"

ADNAN ZEKİ BIYIK

02 Ocak 2014 Perşembe 23:29
  • A
  • A

Çocukluğumdan beri hep Türk Sanat Müziğine ilgi duydum. 9-10 yaşlarında babamın lokantasında müşterilere şarkı söylerdim. O yıllarda ençok "Yürü Dilber yürü Ömrümün Varı" (Hicaz olan değil) "Akşam Oldu hüzünlendim Ben Yine" Şu gelen Atlı mıdır" türkülerden de "Evreşe Yolları" Hem okudum Hem de Yazdım" Karadır Kaşların", Kara Basma İz Olur" adlı türküleri çok söylerdim.

Şimdilerde bildiğim ve okuduğum oturaklı eserlerden "Saydeyledi Gönlümü Bir Gözleri âhû" , Gelse O şûh Meclise Naz-û Tegâfül Eylese" Bu imtidad-ı Cevre Kim Bahtın Şitabı Var" gibilerini o yıllarda duysam da okuyamıyordum. Zordu hani,,,O zamanlar Havza gibi ilçede bir ud bir kanun hele hele bir ney bulmak bunlar refakatinde okuyabilmek o kadar lüks idi ki, şimdilerde mûsikî ile ilgili olanların elinde her alanda olduğu gibi o denli imkanlar var ki, bu imkanları değerlendirip kadrini bilmeyenlere acımak gerekir... Havza küçük bir ilçeydi, halâ da çok büyüdüğü söylenemez, Halbuki Ankara Samsun yolu üstünde olması hasebiyle daha büyük gelişme göstermeliydi...Neyse bu farklı bir konu,,,neticede ilçemde saz bulmak meseleydi. Bir hortumun ucuna naylon geçiriyor, onu çalıyordum. sazım buydu yani,,,sonra tarağa terfi ettim. Kitap kapladığımız naylon kaplıklardan bir parça kesiyor tarağa yapıştırıyordum, şarkıları bununla dız dız çıkan bir sesle çalıyordum. Sesim hem saz hem sesti anlayacağınız...



Sonralarda sesim güzel olduğu için hocalar beni mevlütlere götürür oralarda mevlüt okur ilahi söyletirlerdi. Neticede iyi paralar kazanırdım. Birgün bir dükkanda Havza'da daha önce görmediğim "Harmonıca" gördüm. İçeriye daldım kaç lira olduğunu sordum. Hiç unutmam satıcı o aletin 8 lira olduğunu söyledi. Bu çok paraydı ama mevlüt ve cenaze devirleri (1) dediğimiz şeylerden kazandığım para ile o harmonikayı aldım. Nasıl uçuyorum havalara...Bir süre onunla oyalandım. Kulaktan çocuk şarkılarını çalabiliyordum. Postacı, filan...Ama şimdilerde anlıyorum, Yemen Türküsü bir türlü çalınmıyor..Çalınıyor da radyodan veya plaktan dinlediğimiz Yemen Türküsü gibi değil. Meğer gavurun harmonikasındaki "Sİ" bizim Türk Müziğindeki si ile aynı değilmiş. Komalar farklı imiş. Hay gavurun sazı sen nasıl sazsın diye kızdım, 8 liramı da yaktın...

Anladım ki istediğim lezzette şarkıları bu aletle çalamayacağım. Bu piyano veya flüt gibi enstrümanlarda bazı makamlar çıkıyor bazıları çıkmıyordu. Örneğin hicaz ve kürdi veya buselik gibi makamlardaki şarkılar çalınıyor. Uşşak grubu makamlar istenilen lezzette çıkmıyordu. Neticede bu enstrüman çalma işi bende geriledi. Ama dinleme ve okuma aşkı hiç bitmedi. O yıllarda en çok dinlediğim sanatçılar başta Zeki Müren, Müzeyyen Senar, Perihan Altındağ, Muallâ Mukadder gibi sanatkarlardı. Bunların ilçe şartlarında kayıtlarını bulmak zordu. Radyodan veya ele geçirdiğim plaklardan dinleyebiliyordum. Şimdilerde internet marifetiyle Bekir Sıtkı Sezgin'den tunuz da Kani Karaca'ya kadar birçok icracı ve bestekâra hemen ulaşılıyor.

O yıllarla kıyas ediyorum da ne imkansızlıklarmış Yarabbi...Bizim schaub lorenz marka siyah beyaz bir televizyonumuz oldu. Regülatörle çalışırdı. Bir de ne kadar kıymetli ise sürgülü ahşaptan bir kapağı vardı. Babam onu kapatırdı. Değip de zarar vermeyelim diye demek ki...Hiç unutmam bu televizyon hep titrer bir de ekranında şerit bulunurdu. Yani çalışırken radyo paraziti gibi bir ses çıkarırdı. Zeki Müren bazen şarkı söylerdi. Babam duygulanır ve şöyle derdi "Hey gidinin Zekisi lan ne ses var bu adamda yahu, O televizyona çıkınca televizyondaki parazit gidiyor ekran cam gibi oluyordu" derdi. Vallahi sevgili okuyucularım belki inanmayacaksınız ama babamın dediği gibi Zeki ekrana çıkınca o parazitler gidiyordu. Şimdi bunu şöyle düşünüyorum Zeki Müren çok güçlüydü, kendisi çıkınca kesin TRT'cilere baskı yapıyor , "Ben çıkınca parazit istemem" mi diyordu acaba?. Bu işin şakası...Bil vesile Onu da rahmetle anıyorum. Şimdilerde kimi dinliyorsun diye sorarsanız; Kuran-ı Mübin'i Rahmetli Muharrem Arslantürk'den dinlerim.

Türk Mûsikîsine gelince tabii kendim de okuyorum , hakkını vererek her eseri okuyamam belki ama sesleri doğru basan temiz bir ağızdan, lezzetli bir sesten, mûsikîmizi mütemadiyen dinliyorum. Zeki Müren'in gençlik dönemlerindeki icralarına ilaveten Kani Karaca kayıtları, Bekir Sıtkı Hocamızın kayıtlarını dinlerim. Perihan Altındağ ve Sabite Tur'u ve Çavuş'un kızını çok severim. Yaşayanlardan Ayşegül Durukan' ı dinlerim. Favorilerim arasında "Türk Müziğinin Eceleri" diye tesmiye ettiğim Dilek Türkan, Hamide Uysal ve Yaprak Sayar vardır.

Bu sesleri dinlemelerini okuyucularımdan istirham ediyorum. Genç kuşağa Türk Sanat Mûsikîsini sevdirme noktasında hizmetlerinin olduğunu düşünüyorum. Ön yargılarım yoktur Ecnebileri de dinlerim ama taşına toprağına, havasına suyuna, müziğine,şiirine, kilimine nakışına, mısır ununa, mantısına, askerine bayrağına, insanına hayvanına hayran olduğum bu toprakları ve onun güzelliklerini hiçbir ecnebi müktesebatına değişmem.

Kızım Nihan'ın öğretmeni Kıymetli şair dostum Halil MANUŞ' a ait bir şiirle yazımı bitirmek istiyorum. Tüm güzel insanımıza sağlıklı bereketli mutlu umutlu yarınlar dilerim Türk Müziğinin Ecelerini dinlemeyi unutmayınız...Hürmetlerimle



ŞAİRce’ de

Ülkemdeki her güzellik
Dile gelir ‘ŞAİRce’ de
Hoşgörü, saygı, incelik…
Dile gelir ‘ŞAİRce’ de

Kaza, şehir, oba, oymak…
Anzer de bal, Afyon da kaymak
Sivas da ki Kızılırmak
Dile gelir ‘ŞAİRce’ de


Toylar kurulunca bazı
Ayrılmaz Çerkez’i, Laz’ı
Davulu, kavalı, sazı
Dile gelir ‘ŞAİRce’ de

Türküler de şarkılar da
Aksiseda yankılar da
Boncuk, boncuk takılar da
Dile gelir ‘ŞAİRce’ de

Halil; bırak sen saymayı
İste Hak’tan bir olmayı
Bayrağın yıldızı ayı
Dile gelir ‘ŞAİRce’ de



(1) Devir, İslam'da olmayan ölünün güya affedilmesi için veya amel defterine sevap yazılması için birilerinin uydurduğu hurafe kabilinden bir âdettir. Bir para devşirme operasyonudur. Mevtanın imkanı var ise bıraktığı paralardan fakir fukaraya yardım yapılabilir.Bilhassa dul ve yetimlere bu devir için ayrılan para ulaştırılırsa ölüye bir faydasının olması söz konusu olabilir.

Adnan Zeki Bıyık

YORUM YAZ
TOPLAM 4 YORUM

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.

  • - ceylan koray:20 Haziran 2014, Cuma 21:42

    hamide en iyisiymiş

  • - Av Kamil Mahiroğlu:07 Haziran 2014, Cumartesi 11:34

    Adnan Bey, kaleminize sağlık.Saygılarımı sunuyorum

  • - Orhan Gül:22 Ocak 2014, Çarşamba 12:52

    yabu nostaljik tarafı da olan güzel yazı içinçok teşekkür

  • - Şeyda Eren:14 Ocak 2014, Salı 10:02

    Bahsettiğiniz sanatçıları dinledin Adnan Bey, gerçekten sesleri çok güzel. Teşekkür ederiz. Yazınızı beğendim ve paylaştım