ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

SÜSLÜMAN DEĞİL ‘PİSLİMAN’

ADNAN ZEKİ BIYIK

28 Kasım 2014 Cuma 11:58
  • A
  • A

Hocam nedir bu pisliman? Bir fizik terimi filan mı yoksa bir ilaç adı mı? Hayır, hayır bunlar değil…

Olayın nerede geçtiğini söylemeyeyim…Bir gün makamda otururken içeri bir kız girdi. İlk önce tanıyamadım sonra dikkatle bakınca tanıdım, bu bizim Kuran Kursu Öğretmenlerinden X…. Başındaki örtü belli ki çok pahalı çünkü kenarındaki markaya gözüm ilişiyor, orada ürettiği seksapel ürünleriyle felsefi anlamda milleti her iki anlamda soyup soğana çeviren, servetine servet katan güya dindar! bir firmanın adı yazıyordu.

Kızın parmaklarında hani Emine Şenlikoğlu’nun ‘dandik’ tesettür diye bir hakikati yüzüne tokat gibi vurduğu Esra Elönü denen bayanın ucube yüzüklerinden vardı. Kafasında gözünün 10 katı büyüklüğünde fil yavrusunun kulağı kadar bir uzay gözlüğü… Gözlerinin kenarında ve göz kapaklarının üstünde yeşil ve pembe renklerde boya… Yanaklarında tam da yediremediği için olsa gerek iğreti gibi duran haritaya benzer fondaten…Aman Yarabbi bir kolunda bir çanta var ki üstündeki cafcaftan dolayı ben tarif etmekten acizim…

En sinir olduğum kısma geleyim bu boş kafalı, nice pisliman bayanları temsil eden kızımızın elinde en az 1500-2000 lira değerinde şarjı 1.5 gün ancak dayanabilen, beyinleri uyuşturan, kitapları dar ağacına gönderen, günlerini laylaylomla geçirttiren bir el bombası tehlikesinde leğen gibi kocaman cep telefonu… Görgüsüz ne olacak. Vitrin mankeni gibi vücudunu aksesuarlarla donatacağına kafanın içini donat. Koca bir cahil…

Daha önceden okuyuşunu biliyorum, Fatiha süresinde en az 15 tane yanlışı var. Bunun gibi niceleri bedavadan fahrilikten kadroya geçirilmiş kızlar… Bunlardan o kadar çok ki. Bunlar şu kadar hatalarla vesair menfi durumları ile insanımıza Kur’an mı öğretecekler? Ben buradan hatırlatayım, bu günahı işleyenler bunun hesabını Allah’a çok zor verir. Her yerde her şeyde olduğu gibi liyakat şart…

Bunlardan bir başkası kurumumuza bir dilekçe vermişti. Şu an arşivimde halâ tutuyorum. Dilekçenin başında ne başlık atmış biliyor musunuz? “……. Mühtülüğüne”

Allah Allah! Bu ne cehalet harf hatası yaptı sanırım dedim ama dilekçenin içinde 3 defa daha aynı kelime geçiyor oraya da Müftülük yerine “Mühtülük” yazmış. Şimdi bu ve bunun gibi nice cahiller Kuran Öğretmeni sıfatıyla 2- 3 bin lira maaş alıyor. Nice İlahiyat Fakültesi mezunları da işsiz olarak kahredip duruyor.

Yukarıdaki cehalet timsali nicelerinin bilgisizliklerini geçtim. Bir de saçlarını deve hörgücü gibi dikip ucube gözlükleriyle makam odamıza girmeleri yok mu, bir keresinde azarladım.

Bak hoca hanım! Ben senin amirinim ben kaymakamın ya da valinin veya il müftüsünün yanına böyle tepemde gözlükle girsem o amirler bana demediğini bırakmaz. Siz de hiç mi edep yok, bu ne görgüsüzlük. Devlet devairine, makamlara girerken saygılı olun. Hem kel hem fodul hesabı… Tamam Hocam diyor, az sonra dairenin önünde duran otomobiline biniyor, hareket etmeden o koca gözlüğünü takıyor, minik bir ayna azıcık ruj operasyonu ve gözden kayboluyor… Alın size Kur’an Öğretmeni…

Bir gün en eski ilahiyat fakültelerinden birinde bir öğretim görevlisi arkadaşla oturuyorum. Bu tip şuh giyinen lüks ve azgınlık meraklısı, gösteriş budalası edepten nasibini almamış bayanlardan şikayetle şöyle demişti hiç unutmam…” Hocam öyle bir şeffaf şeyler, dar pantolonlar giyiniyorlar ki biz utanıyoruz, bunlar mı İslam’ı insanlara anlatacak diye büyük üzüntü duyuyoruz”

Hoca, karışamıyoruz da diyor, giyimine karışsak “Kızım bu nasıl örtü” desek bizi taciz ediyor diye 30 senelik itibarımızı bitirirler endişesiyle çok korkuyoruz dedi. Daha acı şeyler de söyledi. İmam nikahı ile (imam nikahı ne demekse) her türlü aşna fişna olayı var dedi… Sahtekârlar…

Tabi düzgün yaşayan belli bir aile terbiyesi almış, gerçekten dindar bayanlarımız, görevlilerimiz de var ama bu saydığımız görgüsüz pislimanlar diğer gerçek Müslümanlara da çok zarar veriyor…

Ben buradan bu tip kızlara sesleniyorum, bakınız yediğiniz naneler direkt sizin adınıza fatura edilse ne haliniz varsa görün sürünün. Ama bu pislimanize durumlarınız sebebiyle fatura, İslam’a çıkarılmaktadır. Eğer ailenizin zoruyla örtünmüş iseniz çıkarın kardeşim o örtüleri… Yeter artık, ya adam gibi örtün ya da açın. Nice mesture bayanın da kötü anılmasına sebebiyet veriyorsunuz. İki arada bir derede bu böyle olmaz. Nice saçı açık bayan tanıyorum inanın sizden çok çok daha hanımefendidir.

Gelelim Pisliman hadisesine… Malum zamanede bu denli birçok milli ve manevi değerleri örf ve adetlerimizi ihlal eden örtüyü bir aksesuar gibi kullananlara Müslüman yerine “SÜSLÜMAN” diyorlar.

Ben bu kelimeyi bile bu tip hatunlara fazla görüyorum. Süslü -man bile olamazlar. Birçok değerleri ayaklar altına aldıkları için, giydikleri ve taktıkları ucube takılarla üstü Mekke altı Paris diye kamuoyunda alay konusu olan, edebin değil de şehvetin çocukları olmaya namzet bu şuursuzlar, birçok şeye ihanet ettikleri gibi çok sayıda değerimizi pislettikleri için bunların literatürdeki yeni adı tarafımdan PİSLİMAN olarak konmuştur.

Allah bu topluma okuma aşkı versin, Allah bu milleti aşağılık komplekslerinden halas eylesin. Allah, gençleri hızla çökertmekte olan cep telefonu çılgınlığını kitap okuma çılgınlığına tebdil eylesin. Allah 10 yaşındaki çocuğunun eline kitap vereceği yerde 2 bin liralık telefon vererek nesli katleden anne ve babalara akıl ve şuur ihsan eylesin. Allah dini istismar edenlerden dinini muhafaza eylesin. Allah dinine ve vatanına, bayrağına sahip çıkanların sayısını artırsın. Allah ülkemizi bölücülerden ve tüm bozgunculardan korusun. Yüce Allah ahlaklı ve dürüst bir nesil yetiştirmeyi bizlere nasip eylesin.

YORUM YAZ
TOPLAM 2 YORUM

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.

  • - ali oğuz:01 Aralık 2014, Pazartesi 03:12

    hocam elinize kolunuza sağlık. çok önemli bir konuyu yazmışsınız. Teşekkürler

  • kübra gömleksiz - kübra gömleksiz:29 Kasım 2014, Cumartesi 14:48

    Maalesef ben de bu tür hemcinslerimden utanç duyuyorum....