ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

EY Kutlu Elçi Ümmetine Sahip Çık

ADNAN ZEKİ BIYIK

12 Nisan 2014 Cumartesi 22:15
  • A
  • A

Tüm zamanların en büyük lideri, Sevgili Peygamberimiz Hz Muhammed'in kutlu doğumlarının sene i devriyelerini idrak etmek üzere Kutlu Doğum Haftasına girmiş bulunmaktayız.
Her Kutlu Doğum Haftasında bir konu işleniyor. Bu seneki konu din ve samimiyet
Belki de şimdiye kadar seçilen konuların en kapsamlısı ve olmazsa olmazı bu konudur.

Samimiyet ihlas, içten davranma, tek yüzlü olma, hangi işi yaparsak yapalım severek ve malzemeden almadan yapma anlamlarına gelir

Yüce dinimiz İslam, ibadetimizde, insanlarla olan ilişkilerinizde, insanlara, hayvanlara, tabiata karşı olan davranışlarınızda hep içten, samimi olmayı, iki yüzlü olmamayı bizlere emreder. İster ibadetlerde ister kamusal hayattaki işlerimizde niyetlerimizin halisane ve ihlaslı olması durumunda bunların hepsinin büyük ecirleri kazandıracağının müjdesini vermiştir.
Bir çobanın değneğini gökyüzüne atıp sonra tutarak tesbih söylemesi ve nasıl kılındığını bilmediği için, ama Yaradanına da şükretme ihtiyacı duyduğu için namazını o şekilde değnek atarak kılmasındaki samimi davranışı Allahın huzurunda kabul görmüş olmalı ki çobanın su üstünde durup batmaması Hızır Aleyhiseelamı da etkilemişti.

Bu bir hikaye ama, biz biliyoruz ki tarihte olsun Peygamberimizin hayatındaki buna benzer örnek tabloları görünce Yüce Allahın ve Sevgili Peygamberimiz’in bizden istediği en önemli duruş Samimiyet İhlas tır.
Kesilen kurbanlarla ilgili olarak, konuyu enfes bir şekilde izah eden Hac Süresi 37 Ayeti şöyledir

Onların etleri ve kanları asla Allaha ulaşmaz. Fakat ona sizin takvanız Allaha karşı gelmekten sakınmanız ulaşır.
Bazen, insanlar kalplerinde olmadığı halde öyleymiş gibi davranarak tavır ortaya koyarlar. Örneğin benden alışveriş yapsınlar diye ticarethanesine ayet hadis levhası yazanlar veya desinler diye bir güzel davranışta bulunanların durumu samimiyetten ne denli uzak olduğunun resmidir. Bu davranışlar kandırmaya yönelik davranışlar olduğu için aynı zamanda günahtır.
Bu şekilde yaptığı amelleri gönülden yapmayan samimiyetsiz insanlara Yüce Allah Ali İmran Sûresinin 29 ncu ayetinde şöyle seslenir.

De ki İçinizdekini gizleseniz de, açığa vursanız da Allah onu bilir.

Doğumuyla Kainatı şerefyab eyleyen Aziz Peygamberimiz de bir Kudsi Hadisinde şöyle buyururlar
Allah buyuruyor ki Kulumun en çok sevdiğim ibadeti, bana karşı samimi olmasıdır.


Yüce Mevlanın dünyada sahip olunan makam ve mevkiye servete değer vermediğini, ihlaslı ve riyakarlıktan, fesatlıktan arındırılmış yüreklerin katında en büyük değer olduğu Aziz Peygamberimiz bir başka hadisinde şöyle dile getirir.
Allah Teala sizin bedenlerinize ve yüzlerinize değil, kalblerinize bakar.

Hadisi şerifte bahsedilen Yüce Allahın değer vereceği şey kötülüklerden, riyadan uzaklaşmış içi samimi hissiyatla doldurulmuş yüreklerdir.

Bunu şair çok güzel ifade etmiştir.

Sanma ey hoca senden zer û sim isterler
Yevme la yenfeu da kalbi selim isterler.

Yani, Ahiret gününde bizden istenen ne gümüştür ne altun. Bizden istenen yaptığı her işi samimice imanla ve ihlasla yapan ve bu hissiyatla coşmuş sevgi dolu yüreklerdir Kalbi Selim

Şaire bu şiiri yazdıran sanıyorum şu ayettir.

İnsanların kabirlerden diriltilip kaldırılacakları gün beni zelil etme. O gün, ne mal fayda verir ve ne de oğullar. Ancak Allah'a selim bir kalp ile varan kimse müstesna.

Osmanlıların hukuk sisteminin anayasası sayılan Mecellenin ilk yasası El umuru bi mekasıdiha ibaresidir. Yani yapılan işler maksatlarına göre değer kazanır. Büyük olasılıkla bu ilkenin kaynağı Hz Peygamberimiz’in “Ameller niyetlere göredir” hadisinin tecellisidir.

Özetle ibadetlerimiz başta olmak üzere toplumsal hayatta, ailemizle, komşularımızla, arkadaşlarımızla olan ilişkilerimizde içtenliği, samimiyeti/ihlası hiçbir zaman elden bırakmamalıyız. Ülkemizi ve tüm İslam ülkelerinin umumi problemi Peygamberimizin bize öğrettiği İslam Ahlakının tüm çağları aydınlatan düsturlarını hayatımıza uygulama noktasında yetersiz kalışımızdır.

Yaşadığı dönemde olsun vefatından sonra olsun kendisine inananları da inanmayanları da eşsiz ahlakıyla etkileyip, hayran bırakan, samimi duruşu ile güler yüzüyle, cömertliği ile mazlumlara, gariplere el uzatmasıyla, örnek aile reisliği ile, kadınlara olan müstesna kibarlığı ile komplike örnek bir insan olan, ahlakının yüksekliği sebebiyle Allahıın iltifatına mazhar olan Sevgili Peygamberimiz Hz Muhammed Mustafanın bu model kişiliğine şu dönemlerde her zamankinden daha fazla muhtacız.
Bu vesileyle aradan 15 asır geçmesine rağmen örnek ahlakıyla inananlar başta olmak üzere zulmetten aydınlığa çıkmak isteyen milyonlarca hidayet sancısı çeken yüreklere bir hurşidi merhamet, Rahmet Güneşi olarak doğan Aziz Peygamberimizi özlemle ve rahmetle anıyoruz…

Yüce Yaradan, O büyük elçinin elinden Kevser havuzundan tatmayı hepimize ihsan eylesin.

YORUM YAZ
TOPLAM 1 YORUM

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.

  • - Gürhan Yılmaz:14 Nisan 2014, Pazartesi 08:58

    eline diline sağlık Adnan Bey. Yazınız çok güzel