ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Okumak ihtiyaçtır

Abdurrahman Diken

07 Mayıs 2013 Salı 19:26
  • A
  • A

“Kitap okumayan insanın, okuma bilmeyene karşı hiçbir üstünlüğü yoktur.”

Mark Twain

Okumak; ilk bakışta bir eylem, bütüncülde hayatın ta kendisidir. İnsanları şöyle bir süzersek bu gerçeği daha yakından görebiliriz. Öyle ki insanların toplumsal statüsünü bile okuma belirlemektedir. Üstelik okumanın en büyük getirisi de bilmektir. Bilme ise sadece zihinsel bir süreç değil, “yapabilme” fiilinin tetikleyicisidir. O halde okuyan biliyor, bilen yapabiliyor demektir.

Zamanımızın en ciddi sorunlarından birisi okumanın yetersiz olmasıdır. Bu da eğitimsizliği ve cehaleti ortaya çıkarmakta, telafisi mümkün olamayacak toplumsal çöküşlere zemin hazırlamaktadır. Bu durumun ortaya çıkmasına neden olan sebeplere göz attığımız zaman tamamının insan kaynaklı olduğunu görebiliriz. Kısacası günümüzde insanlığın kaderini belirleyecek kadar önemli bir işlevi olan okumanın bilinçsizce göz ardı edilmesi anlaşılabilir şey değildir.

İnsanlar okuma edimini ilk olarak okullar sayesinde kazanmaktadırlar. İlk okuma ve yazma süreçleri başarılı geçenlerin okuma konusunda daha aktif oldukları bilimsel olarak ortaya konmuştur. Tam tersinden bakarsak ise okumayı öğrenme sürecinde kekemelik sorunu olan ve arkadaşları tarafından alay edilen bir kişinin hayatı boyunca okumaya karşı temkinli davrandığı tespit edilmiştir. Yani okuma sevgisi ve alışkanlığının ilk kazanıldığı yer olan okullar, kişilere okuma zevkini tattıramazsa ya da okuma alışkanlığı ve sevgisini kazandıracak ortamlar yaratamazsa, insanların okumadığından yakınmak yersiz olacaktır. Dahası okumanın önündeki engeller sadece okullarda ortaya çıkan problemler de değildir. Günümüz dünyasında özellikle teknolojinin gelişmesine dayalı olarak zamanımızı meşgul eden iletişim araçlarının varlığını dikkate alırsak eğer, amaçsızca kullanılan teknolojinin okumanın önündeki en büyük engel olduğunu görebiliriz. Artı, toplumsallaşmanın getirisi olan çalışma hayatının gündelik yaşamın çoğunluğunu zapt ettiği düşünülürse, uyku ve yemek yeme gibi temel ihtiyaçlardan arta kalan zamanları da TV ve internet aracılığı ile dizi, film izleme; sosyal sitelerde vakit geçirmeye ayıran insanların okumak için hiçbir gayret sarf etmedikleri aşikârdır. Özellikle de okulda okuma alışkanlığını kazanmaya çalışan çocuğun evde aile desteğinden mahrum kalması ve okumaya karşı iştahının kapanması gene teknolojinin aile ortamında oluşturduğu iletişim yoksunluğundan kaynaklanmaktadır. Bu çark böyle döndüğü sürece de maalesef ne istenilen eğitim seviyesine ulaşılabilecek ne de ileri bir toplum oluşturulabilecektir. Peki, insanlar bunun farkında değiller midir? Pek çoğu farkındadır aslında. Yani kime sorsanız okumanın gerekli bir ihtiyaç olduğunu söyler size. Söyler ama söyledikleri sözde kalmaya devam eder. Bunun sonucunda da kitaplar satın alınmaz, el sürülmez, kapakları açılmaz objeler olarak meşgul eder sadece hayatları.

Okumak, iş edinen için güzel bir uğraş olmasının yanında hayata bakışı da değiştirir. Çünkü okuyan insan aynı zamanda hayatı okuyan insandır. İnsanın doğaya bakışını, insanlara bakışını değiştirir okuma. Sevgiyi ve saygıyı kazandırır dahası. Kişi önce kendisine sonra herkese, her şeye sevgi ve saygı beslemeye başlar. Üstelik ucuz tecrübeler kazandırır. Yaşanarak kazanılacak tecrübeler hem hayati hem de pahalı olabilirken okuyarak edinilen tecrübe tehlikesiz ve bedavadır. En önemlisi ise okuyan insan yol gösteren insandır. Çünkü okumak zihinlerdeki meşalelerin kıvılcımıdır. O kıvılcım yeri gelir bir yangına, bir deniz fenerine dönüşür ve karanlık zihinlere ışık tutar. Her türlü ilmin ortaya çıkması, biriktirilmesi ve ileri nesillere aktarılması için bir fırsattır aynı zamanda.

Bu şekilde sayılarak tükenmeyecek faydaları varken, özellikle ülkemizde yaşayan insanların biran önce içine düştüğü bıkkınlıktan, yılgınlıktan sıyrılarak ilmin kapılarını aralaması gerekmektedir. Bu da ancak ve ancak okuma ile sağlanabilir. Çünkü bu hayati bir gereklilik olduğu kadar dini bir görevdir aynı zamanda. Zira İslam’ın ilk öğretisi de “oku” değil midir?

YORUM YAZ
TOPLAM 2 YORUM

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.

  • - şule GÖRGEN:16 Mayıs 2014, Cuma 16:15

    evet size katılıyorum çok haklısınız bize bilgi verdiğiniz için teşekkürler

  • - ayşe yılmaz:09 Mayıs 2013, Perşembe 19:28

    evet gerçekten elinize sağlık , emeğinize teşekkür ederiz..