İnsanların sürü psikolojisinden mütevellitdir ki, illa ki kendilerini görüş olarak bir siyasi akıma kaptırırlar. Veya bir partiye. Ancak ben herhangi bir görüşe "üye" olmadan önce, gerekli olan tüm bilgileri öğrenip, doğru olanı seçmeyi tercih ederim.

Türkiye'nin gelişmesini mi isterim? Yoksa, bir partinin mi? Hımm.. Benim için zor değil cevap, Türkiye. Ama içinde bulundukları ahval dolayısıyla buna kendini zaruri gibi kaptıranlar var. Sosyal medyanın görüşlere etkisi adı altında iki yazımda(http://goo.gl/xM74lK - http://goo.gl/fjUjce) buna değinmiştim.

Kısaca bu yazılarda öz anlatımım kişilerin siyasete yanlış koldan bulaşmalarıdır. İnsanların apolitik kalması tercihtir ama, politize olacakları zaman kesinlikle bilgi odaklı ve doğru odaklı olmalılar.

Bunu size güzelce tanımlayabilirim. Örneğin, eğer politize olmamışsak ve olmaya yakınsak, eğer MHP tabanından birileri ile tanışırsak, kaçarı yok MHP'li biri olursunuz. Hem de bu politize olma türü kişiyi, faşist bir anlayış ile bur görüşe iter. Fakat bu sadece MHP için geçerli değil tabi ki. Bu bir örnekti. CHP'de de aynı, AKP'de de aynı, BDP'de de. Fakat şunu da aktarmak istiyorum. Ben AKP desteçisiyim. Ama insanların politikayı, siyaseti, gerçekleri bir AKP'linin ağzından öğrenmesini istemem. Aynı şekilde diğer partilerden de.

Neden? Çünkü formül çok basit, siyaset doğası gereği, kendisine çeker. İşte bu çekim gücüne sahip olan akım eğer bir görüşe de tâbi ise, sizi o görüşe çeker. Başka bir şansı yok. Bundan dolayı tavsiyem politize olmayın, politika öğrenin.

X parti değil, X politika önemli!

Partiyi değil, Türkiye'yi büyüten seçilir.

Bundan dolayı Ulusalcı geçinip, X partinin ülkeyi geliştirmesine sevinmeyenleri de anlamış olursunuz. Politikalara odaklanılıp, sonuçları değerlendirildiğinde kesinlikle doğru tarafa geçilir.

Yoksa sırf kendi görüşünü destekliyor diye, Allah'a küfredene sahip çıkanı da biliriz..