ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Sosyal Alametifarika

Abdullah Yüksel

12 Kasım 2013 Salı 13:29
  • A
  • A
Türkiye'nin bir önce ki yazımda(http://goo.gl/k4Hd06) az çok belirttiğim medyanın popülerizm ve batı hayranlığı altında ezilişi konusu, sosyal medyanın da bir sorunudur.

Türkiye Cumhuriyeti kuruluş dönemlerinde ve takip eden yıllarda büyük bir hezimet dalgasından geçti. Toprak kayıpları, insan kayıpları, özgürlük kayıpları, büyük reformlar... Bunlar olurken Batının bizi her türlü alanda geçtiği algısı millete empoze edilmişti. Bu empozenin insanlar üzerinde ki ürünü ise batı karşı kendini -tarihinde hiç olmamış bir şekilde- küçük görmek oldu. Bu kendini küçük görme zamanla, öz güven kaybına ve bundan kaynaklanacak özellikler doğurdu.

Bu sayede Türkiye, modernleşmek adı altında aslında bu anlattığım akıma yenik düştü ve copy/paste, sistemsizlik, üretimsizlik hastalığı baş verdi. Tarihi boyunca insanın yapabileceği hiçbir şeyden geri durmayan bu millet, artık biz nasıl araba yaparız, biz nasıl uydu yaparız vs. gibi öz güvensizliklere kapıldı. Bugün bunun yavaş yavaş kırıldığı da bir gerçek ki, Dünyayı rahatsız eden de bu zaten. İşte bu tür yapıların oluşmasından dolayı, tıpkı geleneksel medya gibi, sosyal medya da, kendi yerel içeriğini üretmeyen bir yapı halini aldı.

Başbakana suni gündemler üretmeye çalışıyorsun derken, aslında kendi ürettikleri suni gündemin farkında bile değiller. Çünkü bu süregelen bir norm haline gelmiş. Herhangi bir söz edildiğinde, gerekli adımların bir kaç günde bittiği günlerden; bir söz üzerine haftalarca boş boş polemik oluşturulduğu günlere geldik. İşte işin bu kısmında insanın Batı hayranı olmamak gibi bir seçeneği yok, en azından bu konuda. Çünkü, Türkiye'nin sanal alemi (neredeyse) tamamen politik tartışmalar üzerine kurulu. Tabi eğlence içeriklerini de es geçmiyorum. Fakat insanların (sanal) olarak bir araya gelmesinde ortaya çıkan ürün genellikle politiktir. Artık -mahalle muhtarından bile Başbakanı sorumlu tutacak bir sosyal medyamız var.-

Sistemsizliğin sorunudur ki, parti genel başkan yardımcılarının, milletvekillerinin sosyal medyada ki yalan haberleri baz alarak eleştiriler, yalan haber yaymalarını unutmadık. Aynı şekilde, geleneksel medya da, kardeşi olan sosyal medyanın yalanlarını bolca yayınlayan bir yer haline geldi. Neden eleme yapılmıyor haberler? Çünkü ikisi de copy/paste şeklinde ülkemize geldi. Sistemleri geldiyse de, geldiği günde kaldı. Ne kendi sistemimiz var medya için, ne de geliştirilen. Hala televizyonlar da, ilk icat edilmiş televizyonda ki ilk sunucular gibi davrananlar yok mu? İşte bu geliştirme kültürünün, sistemin yerel olmadığının bir kanıtı.

Yabancı sosyal medyayı övmemin sebebi hayranlıktan değil. Üretim konusunda son derece milliyetçiyimdir, ama milliyetçiliği tekelinde sanan MHP'li de değilim. Neyse, övmemin sebebi içerik üretiyor olması. Resmi de değil, halk bile kendi arasında içerik üretiyor. Saçma sapan trolllerden değil tamamen. Yabancı sosyal medya da yararlı içerikler üretilip durur. Yani, bloglar, teknolojik haber ve videolar, testler, bilimsel, tarihi bir çok zengin içerik. Türkiye'de yok mu? var. Ama var denilecek kadar az. Peki neden bizim sosyal medyamız boş boş şeyler ile uğraşıyor da, içerik üretmiyor? Çünkü yine copy/paste içerisinde kalmış. O nedir peki? O da şu; Twitter ilk çıktığı zaman dilimlerinde genel olarak kişisel yapılan şeyler ve gündeme dair şeyler paylaşılırdı, genel olarak. Yani Twitter anlaşılmaya çalışılırdı (http://goo.gl/42NfWt).

Peki bugün Twitter'ın bu anlattığım ilk zamanlar diliminden bir farkı var mı, Türk Twitter'ının, yok. İşte her şeyi olduğu gibi -görünen- kısmı ile alıp uyguluyoruz. Twitter kurulduğundan bugüne, çok ileri gitti ve dediğim gibi -her konuda- (sadece yukarıda saydığım konularda değil tabi) ilerledi ve -zenginleşti.- Ama Türkiye'nin sosyal medyası Twitter'ın ilk günlerindeki neler oluyor, olanı konuşayım gündemine kapıldı. Bu da provokasyon yapanlar ve onlara inananlar ile birleşince Twitter Türkiye'de ki ismi değişti ve şu oldu: Çorba.



Ne zaman ki getirdiklerimiz, geliştirir sistem kurar, içerik üretiriz, o zaman, sosyal, geleneksel medya, haber ve içerik üretimi zenginliği ve sportif başarılar da, başarılı oluruz. Daha doğrusu popüler kültür ürünlerin de başarılı oluruz. Ondan sonra da bu tür saçmalıklar;

"Sosyal Alametifarikamız olmaktan çıkar."
YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.