Evlilikte en çok dikkat edilmesi gereken şey Allah korkusu ve Allah sevgisinin her iki tarafta da çok derin olmasıdır. Mesela bir kadın Allah’ı çok seviyorsa, Allah’tan çok korkuyorsa Allah da ona dayanılmaz çekicilik ve güzellik verir. Yani mütiş bir güzellik verir. Fizik güzelliği de, ruh güzelliği de, ahlak güzelliği de verir ve onda garip bir etkileme gücü meydana getirir. O güzelliği tadarak, yaşama arzusu olur insanda. Cennette de beraber olup, o tutkuyu o derinliği yaşamak için evlenilir. Yoksa çamaşırımı yıkatmak, bulaşığı yıkatmak, ütü yaptırmak, yemek yaptırmak o tarz mantık için evlenilmez. Bu son derece kızdırıcı ve itici olur.

Evliliğin amacı; tutkuyu yaşamaktır, Allah aşkını yaşamaktır. Cennet arkadaşını seçiyorsun,ahret arkadaşını seçiyorsun, sadece dünyada birlikte olacağın eşi seçmiyorsun. Kadınların büyük bir bölümünde tutku gizli kalır. Evlense de tutku gizli kalıyor, onu çıkaracak gücü bulamıyor çünkü şartları oluşmuyor.

Kadın normal olarak etten kemikten oluşmuş bir varlıktır. Normal fonksiyonunu göstermez kadın eğer manevi derinlik, Kuran’a tam tabi olup, derin Allah korkusu ve derin Allah sevgisi kalbine yerleşmezse kadınlık fonksiyonunu zaten göstermez. Yani alıp kolunu götürmek, nikah masasına oturtmakla bir şey değişmez. O zaman sadece canlı ama ruhsuz bir insan gibi olur.Gerçek fonksiyonun ortaya çıkması için, yani sarsıcı gücün ortaya çıkması için kadının derin tutku gücünün ortaya çıkması lazım. Derin tutku gücü asıl etkileyici olandır. Mesela Allah ona ahrette de dikkat çekmiş ‘ Gözlerini sadece eşlerine yöneltmiş’ diyor. Allah ‘ve tutkuyla ona bağlı’ diyor. Bakın sadece bunun üstünde durmuş Allah. Tutku denen güç zaten vardır. Yani şiddetli Allah aşkının meydana getirdiği, ruhta meydana gelen, şiddetli haz. Bu şehvetle birleştiğinde evlilikte, çok şiddetli bir etkiye dönüşür.

Tutku olmadığında erkekler kadından kısa sürede bıkarlar, bıkıyorlar. Adam çok şey beklerken bakıyor hiç birşey olmuyor, olmazda. Çünkü Allah o gücü vermiyor, vermez de. Yani o gücün oluşması için mutlaka derin Allah sevgisi ve Allah aşkı olması lazım ki, Allah onda tecelli edip onun ruhunda şiddetli bir haz meydana getirsin. Uğraşıyor, uğraşıyor birbirlerini sevmek için ‘hediye aldım, işte gonca çiçek aldım diyor, kendini sevdirmek için şaklabanlıklar yapıyor, hiç ummadık hareketler, gidecegi yollara hediyeler dizmeler’ yani bunlar kadına çok bi etki etmez çünkü ruhu tatmin eden bunlar değildir.

Bak sana ne aldım diyor, mesela bir yüzük alıyor, başında gözleri parlayarak bekliyor, oda yüzüğü bir görüyor hemen üstüne atlıyor, beraber dönüyorlar etraflarında.Bu ne kadar küçük düşürücü.Adamın oradaki amacı belli degilmi? Adam sana maddi bir şey sunuyor, sen onun ahlakından, kişiliğinden, manevi derinliğinden değil de, pahalı olan bir malı almış olmanın ve sana getirdiği menfaatin etkisi altına giriyorsun, menfaat sunan bir adama karşı heyecan duymuş oluyorsun. Oradaki durumun sevgiyle ne alakası var? Sevgi manevi derinlikle, manevi tutkuyla olur. Yani Allah’ın özel meydana getirdiği bir güçtür. Bunu Allah takva sahiplerine sunuyor. Onun için peygamberimizin evliliklerinin harikulade olmasının sebebi budur, yani yüksek tutku gücüdür.

Eğer bir erkek kadını ütü yapan, bulaşık yıkaya ara ara kendini tatmin eden bir makine gibi görürse; kadında ne sevgi kalır, ne tutku kalır ne aşk kalır.

Dolayısıyla iki tarafta da gizli bir nefret oluşacaktır. Ondan sonrada istediği kadar boylu poslu olsun adam ona sığır gibi gelir. Angus sığırları var ya, onlarda koskoca geliyorlar bir ton falan ama sıgır. Yani boylu poslu olması yakışıklı olması kadında hiç bir şey değiştirmez.

Onun için ‘herkes yapıyor bende yapayım’ mantığıyla degil, Kuran’ın derin ruhuyla, islamın derin ruhuyla evliliğe bakmak lazım.

O zaman Allah’ın gizli bir cennet ruhu yarattığını görürler. Onun dışında evlilik karşılıklı azap vesilesidir. O ona herif der, o ona karı der, sadece bir nefret makinası olur çıkar evlilik. Her gün ağız dalaşı her gün laf sokmalar, birbirini aşağılamalar, yani katlamalı nefret gelişiyor.

Halbuki Allah rızası için evliliklerde derin bir şefkat, derin bir muhabbet, derin bir tutku derin bir aşk vardır. Şehvette en yüksektedir tutkuda…

Rabbim razı olduğu evliliği ve razı olduğu yuvayı kurmayı nasib eylesin.. DUA İLE…