ÖNE ÇIKANLAR :
EKONOMİTÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 04 Nisan 2013 Perşembe 00:57

TÜRKİYEM-BİR 33. Olağan Genel Kurulu


Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Et ve Balık Kurumu'nun, Türkiye Süt ve Et Kurumu'na dönüşeceğini, Bakanlar Kurulu üyelerinden birinin eksik olan imzasının bu hafta içerisinde tamamlanacağını belirterek, ''Kurum, işleme, depolama yardımı gibi politika ve argümanları kullanacak, et ve sütle ilgili piyasaları regüle edecek'' dedi.
     Türkiye Yem Sanayicileri Birliği (TÜRKİYEM-BİR) 33. Olağan Genel Kurulu, Hilton Otel'de Bakan Eker'in katılımıyla gerçekleştirildi.
     TÜRKİYEM-BİR Başkanı Ülkü Karakuş, açılış konuşmasında, Türkiye'de tek vardiyada kendi yemini üretenlerle birlikte toplamda 20 milyon ton yem üretildiğini bildirdi.
     Üreticilerin, her mikrofon uzatıldığında yem maliyetinin yüksekliğinden dert yandıklarını kaydeden Karakuş, yem sektörünün çok yüksek kar marjına sahip olmadığını söyledi. Kasaplık hayvan ve yem ithalatının bir gün mutlaka durdurulması gerektiğine işaret eden Karakuş, yaklaşık 5,5 milyon ton hammadde ithal ettiklerini ve gümrük vergisi ödediklerini belirtti.
     Karakuş, yem fiyatlarının mutlaka dünya ortalamalarına çekilmesi gerektiğini savunarak, ''Karma yem ve hammaddelerinde KDV yüzde 1'e düşürülmelidir. Bu sayede besicinin üzerinden yükünü alabileceğiz'' görüşünü dile getirdi.
     Karakuş, Güneydoğu'da yeni oluşumla açılacak otlaklarda, koyunculuğun geliştirilmesinin olumlu olacağını da sözlerine ekledi.
    
     -''Ülkü Bey 15 yıldır görevine devam ediyor''-
    
     Eker, açılış konuşmasına, Karakuş'un 15 yıldır görevine devam ettiğini belirterek, ''Bundan sonra da edecek gibi gözüküyor. Hayırlı olsun'' şeklindeki esprili sözleriyle başladı.
     Konuşmasında bütüncül bir bakış açısı beklediği Karakuş'un, sektöre kendi penceresinden baktığını belirten Eker, Bakanlık olarak 7,5 milyar liralık tarım desteğinin, tarım ve yemin de aralarında bulunduğu hayvancılığa verildiğini söyledi. Karakuş'un koyun sayısının artırılması yönündeki önerisini eleştiren Eker, ''İnsan bunu söylerken son 8-9 yıldaki koyun keçi varlığının arttığını söyler. Biz her toplantıda (buğday ile koyun, gerisi oyun) dedik'' diye konuştu.
     Yağlı tohumların mutlaka sulama gerektirdiğini ve sulama yatırımlarının uzun vadede gerçekleştirilebileceğini vurgulayan Eker, 1 milyon 800 bin insanın hububat ekimi yaptığı Türkiye'de, hububat üretimine destek verdiklerini ve bu konudaki kaliteyi yükseltmeye çalıştıklarını söyledi.
    
     -''100 liranın 50 lirası destek''-
    
     Yağlı tohumlara ''olağanüstü'' destek verdiklerini ifade eden Eker, ''Üretici, ürünün maliyeti 100 lirayken 50 lirasını, bazı ürünlerde 100 liranın 33 lirasını destek olarak alıyorsa daha ne yapabiliriz- Soyada, aspirde 100 liraya 50 lira veriyoruz. Ama elimizde sonsuz derecede kaynak yok. Ben devraldığımda Türkiye, çiftçiye 1,8 milyar lira destek veriyordu. Geçen sene 7,5 milyar lira destek ödedik'' diye konuştu.
     Türkiye tohum ihtiyacının yüzde 60'ının sertifikalı tohumdan karşılandığını bildiren Eker, ülkede hayvancılık sektörüne verilen desteğin, yüzde 4,4'ten yaklaşık yüzde 30'a yükseltildiğini kaydetti.
     Bakan Eker, Türkiye'nin genel ekonomik büyümesinin, geçen yıl tarım sektörünün gerisinde kaldığına dikkati çekerek, ''Türkiye'nin geçen yıl genel ekonomik büyümesi yüzde 2,2 iken, tarımdaki büyüme yüzde 3,5 oldu'' dedi.
    
     -6 firma AB'ye süt ihracatına başladı-
    
     Bakan Eker, bugün itibariyle 6 Türk firmasının AB'ye süt ihraç etmeye başladığını anımsatarak, bunun Türkiye'nin başarısı olduğunu vurguladı.
     Yem sanayicilerine kapısının her zaman açık olduğunu dile getiren Eker, sektörlere yönelik kararları istişareyle aldıklarını ifade etti.
     Et ve süte müdahale edecek kuruma ilişkin bilgi veren Eker, ''Et ve Balık Kurumu, Türkiye Süt ve Et Kurumu'na dönüşecek. Bakanlar Kurulu üyelerinden birinin imzası eksikti, o da bu hafta içerisinde tamamlanır. Kurum, işleme, depolama yardımı gibi politika ve argümanları kullanacak, et ve sütle ilgili piyasaları regüle edecek'' diye konuştu.
     Eker, Avrupalı'nın yediği kırmızı etin yüzde 58'inin domuz eti olduğuna dikkati çekerek, Türkiye ile bu ülkelerin doğru rakamlarla kıyaslanması gerektiğini söyledi.
     Türkiye'nin GDO'ya diğer ülkelerin baktığı gibi bakamayacağının altını çizen Eker, ''Türkiye buğdayın ana vatanı. Bu genlerin, geleceğimiz için muhafaza edilmesi lazım'' ifadesini kullandı.
     Eker, Ülkü Karakuş'un değerlendirmelerini, kendi penceresinden bulduğunu, eleştirilere açık olduklarını ancak tek bir pencere yerine Türkiye'nin penceresinden bakılması gerektiğini de sözlerine ekledi.

KAYNAK:
AA
ETİKETLER:
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER