T-Bank Başekonomisti Veyis Fertekligil, iç talepte artış olması, enerji fiyatlarında düşüş olmaması ve yaz aylarında da enflasyonda önemli bir gerileme olmaması halinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) enflasyon hedeflerine ulaşmasının güçleşeceğini iddia etti.
TCMB Başkanı Erdem Başçı'nın açıklamalarına ilişkin değerlendirmede bulunan Fertekligil, Başçı'nın açıklamalarında aslında yeni bir şeyin olmadığını ve enflasyonun açıklandığı gün bu açıklamaların olmasının da iyi bir rastlantı olduğunu söyledi.
Öncelikle enflasyon konusunda TCMB'nin oldukça rahat olduğunun gözlendiğini ifade eden Fertekligil, nisan ayı enflasyonunda yüzde 7'nin altının görülme olasılığının zaten baz etkisinden kaynaklandığını dile getirdi.
Ancak mevcut durumda ve mevcut banka politikaları çerçevesinde yıl sonu enflasyonunun yüzde 7'nin altına düşmesinin zor göründüğüne dikkati çeken Fertekligil, iç talepteki olası artış, enerji fiyatlarında düşüş olmaması ve yaz aylarında da enflasyonda önemli bir gerileme olmaması halinde TCMB'nin enflasyon hedeflerine ulaşmasının güçleşeceğini savundu.
Buna karşılık bankanın daha çok finansal istikrar, büyüme ve kur oynaklığının azaltılmasına ağırlık verdiğinin görüldüğünü belirten Fertekligil, ''Bankanın reel efektif döviz kurunda 120 eşiğini önemsemesi ve bunun aşıldığı takdirde politika faizinde düşüşe gideceğini açıklaması da bu durumu teyit ediyor zaten'' dedi.
''Başçı'nın büyüme konusunda iyimserliği sürüyor''
Büyüme konusunda da Başçı'nın iyimserliğinin sürdürdüğünü ifade eden Fertekligil, ancak yılın ilk çeyreğinde de ekonominin toparlandığının fazla görülemediğini kaydetti.
Bu nedenle yüzde 15'lik kredi artış limitinin ne kadar gerçekçi olduğunun da ayrı bir tartışma konusu olduğuna değinen Fertekligil, tüketici ve yatırım kredileri arasında da bir ayırıma gidilmesinin faydalı olabileceğini söyledi.
Ayrıca bankanın mevcut durumda zorunlu karşılıklarda artışa da devam edeceğinin anlaşılmakta olduğunu vurgulayan Fertekligil, şu görüşleri paylaştı:
''Bu politikaların büyümeye etkisini yılın ikinci çeyreğinde daha net görebileceğiz. Burada ekonominin çeşitli dengelerinin sağlanmasının sadece TCMB'nin işi olmadığını ve bankaya BDDK'nın da aralarında olduğu diğer ekonomiyle ilgili kuruluşların da ekonomiyle ilgili politikalarında destek vermesi gerektiğini söylemek isterim. Bankanın uyguladığı çok odaklı para politikasının ise zaman zaman çelişkili sonuçlara ve kafa karışıklığına yol açtığını da kaydetmekte yarar var.''
