Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Türkiye'deki tavukların hijyen ve sağlık olarak yüzde 100 emniyet ve güvenle tüketilebileceğini belirtti.
Eker, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk oldu. Veteriner hekimlikteki uzmanlık eğitimi konusundaki çalışmalar hakkında soruyu yanıtlayan Eker, uzman veteriner hekimin bir sahada yüksek düzeyde bilgiye ve operasyonel kabiliyete sahip yetişmiş eleman olduğunu söyledi.
Eker, 1981'deki YÖK Kanunu ile Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Yüksekokulunun kapandığını anlatarak, kendisinin de işletmecilikle ilgili bir branşta uzman olmak istediğini ve bu konuda mücadele ettiğini ifade etti.
Bunu gerçekleştiremediği için İngiltere'de yüksek lisans yapmak zorunda kaldığını kaydeden Eker, tezinin de Hayvan Sağlığı Ekonomisi konusunda olduğunu dile getirdi.
Eker, geçen hafta TBMM'deki bir kanunda, YÖK Kanunu'nun ilgili maddesini değiştirerek, veteriner hekimlikte ihtisas yapmanın önünü açtıklarını belirtti.
Kanunun imza için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a gittiğini hatırlatan Eker, bunun çok tarihsel bir adım olduğunu, bu sayede uzman veteriner hekim yetiştirilebileceğini ifade etti.
Eker, bu konuda uluslararası akreditasyonu dikkate aldıklarını kaydederek, ön çalışmalarının İsviçre'de görüşüldüğünü bildirdi. Türkiye'de yaşayan eski uzmanları toplayacaklarını söyleyen Eker, "Uzmanlık usta-çırak ilişkisidir. Usta olmadan, çırak olmaz. Dolayısıyla uzman veteriner hekimlerin hepsini toplayacağız, yurt dışından uzmanları getireceğiz ve Türkiye'de tekrar veteriner hekimliğin uzmanlık eğitimini başlatacağız. Bu meslek 33 yıldır uzmanlıktan mahrum kaldı" diye konuştu.
"Tavukları gönül rahatlığı ile tüketebilirsiniz"
Bakan Eker, damızlık saf tavuk getirip ıslah çalışmaları hakkındaki son durum ve kanatlı et sektöründeki olumsuz algı konusundaki yanlış bilinenlerin neler olduğunun sorulması üzerine, bu alanda yanlış bilinenlerin doğrudan daha fazla olduğunu belirtti.
Bu konuda bir enformatik kirlilik olduğuna işaret eden Eker, "İnsanlar kendi kendilerine ve birbirlerine bu anlamda yanlış enformasyonla zarar veriyor. Bazı nimetler vardır ucuz protein kaynağıdır, insanlar bu konuda şüpheye düşüyor ve yanlış enformasyondan ötürü yediğinden mutlu olmuyor. Hormon, yemlerde antibiyotik gibi konular bayat enformasyon, çiğnenip çiğnenip piyasaya sunuluyor" dedi.
Eker, insanların tarımı ve üretimi ticari faaliyet için yapmasıyla başka problemlerin ortaya çıktığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Etçi ırklarla yumurtacı ırklar zaman içinden birbirinden ayrıştı. Türkiye, etçi ve yumurtacı ırkları dışarıdan alıyordu. Biz yıllar önce bir çalışma yaptık, Türkiye'de kendi geliştirdiğimiz yumurtacı ırkları devreye soktuk. Bunların ana baba hatları eskiden ithal ediliyordu. 2007-2009 yılları arasında 6-7 milyon liralık yatırım yaptık, yumurtacılıktaki ihtiyacımızın tamamını karşılayabilecek bir sistem kurduk."
Türkiye'de üretilen tavukların gönül rahatlığıyla tüketilip tüketilemeyeceğine ilişkin soruyu da yanıtlayan Eker, 2006'da antibiyotiklere yem katılmasını yasakladıklarını, hormonun zaten kullanılmadığını dile getirdi.
Eker, hijyen ve sağlık olarak, tavukların yüzde 100 emniyet ve güvenle tüketilebileceğini ifade etti.
Tavuktaki lezzeti artırmanın yolunun yem hammaddeleri ile orantılı olduğuna işaret eden Eker, doğal yemleme yapılmasıyla tavuğun da lezzetin artacağını söyledi.
Eker, kendisi tavuk alırken fiyattan ziyade kaliteye önem veren firmalardan alım yapmaya özen gösterdiğini belirtti.
"Sonbahar yağışları iyi"
Bakan Eker, taklit ve tağşiş yapan firmaların açıklanmasının sonucunu alıp almadıklarının sorulması üzerine de teknolojinin gelişmesiyle en küçük yanlışlıkların bile tespit edilebildiğini kaydetti.
Bu kapsamda karışım eti yasakladıklarını anımsatan Eker, "Biz dedik ki bunlar olmasın, niye istismara açık hale geliyor. İstismar edilmesin ve bunları birbirinden ayırın. Üretim hatlarını birbirinden ayırdılar. Dolayısıyla sistem birbirinden ayrıldı, bizim uyguladığımız gıda denetim mekanizmalarında tüketici en azından parasını ödediği ürünün ne olduğunu bilerek alıyor" değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Eker, tarımın tabiat şartlarından bağımsız hale getirilemeyeceğinin de altını çizerek, "Geçen yıl 29-30 Mart, 1 Nisan gecelerinde don nedeniyle Türkiye'nin 17 meyvesi bundan etkilendi. Bu beklenmeyen bir şey ama olabilecek bir şey. Türkiye'de şu anda sonbahar yağışları iyi hamdolsun" diye konuştu.