Küresel piyasalarda büyümeye ilişkin endişeler dolara olan talebin artmasına yol açarken, ülke merkez bankalarının aldıkları kararlar da doların diğer ülke para birimlerine karşı güçlenmesini destekledi.
Başta Uluslararası Para Fonu (IMF) olmak üzere önde gelen kuruluşların küresel büyüme tahminlerini düşürmesi, uluslararası piyasalarda küresel ekonomik aktivitedeki zayıflığa ilişkin tedirginlikleri artırırken, yatırımcıların "güvenli liman" olarak dolara yönelmesine yol açtı.
ABD Merkez Bankası'nın (Fed) 29 Ekim'de tahvil alımlarını sonlandırması doların diğer ülke para birimleri karşısındaki yükselişini desteklerken, hemen ardından Japonya Merkez Bankası'nın da (BoJ) yıllık parasal tabanı hedefini artırdığını açıklaması ise doların yukarı yönlü hareketine ivme kazandırdı.
Bu süreçte dolar endeksi 87,406 seviyesine yükseldi, dolar/yen paritesi de 114,208 ile 7 yılın zirvesini gördü. Aynı dönemde avro, dolar karşısında yaklaşık 2 yılın en düşük seviyesi olan 1,2441'e gerilerken, dolar/TL ise 2,24 sınırına kadar yükseldi.
Konuya ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Market Securities Başekonomisti ve Stratejist Prof. Dr. Christophe Barraud, küresel piyasalardaki zayıflığa karşın, ABD'de ekonomisinde iyileşmenin sürdüğünü ifade etti.
Gelecek yıl diğer merkez bankalarının para politikalarında Japonya, Avrupa ve Çin gibi büyük ekonomilerin merkez bankalarıyla daha fazla uyum sergileyeceği yönündeki düşüncelerini dile getiren Barraud, "Böylece, hisse senetleri piyasasını destekleyecek küresel likiditenin, gelecek yıl küresel büyüme gibi yükseleceğini düşünüyorum. Buna karşın, Fed'in ilk faiz artırımını Nisan 2015'te gerçekleştireceğine yönelik beklentileri abartılı buluyorum. Mevcut duruma baktığımızda ise dolardaki yukarı yönlü trendin süreceğini ve gelecek aylarda emsallerine karşı kesinlikle yükseliş kaydedeceğini tahmin ediyorum" diye konuştu.
"Dolardaki yükseliş kur mücadelesi veren ülkeler için daha fazla tehlike yaratıyor"
Merkezi Japonya'da bulunan Mizuho Bank FX Stratejisti Wei Liang da dolardaki yükselişin kur mücadelesi veren ülkeler için daha fazla tehlike yarattığını dile getirdi.
Liang, kur savaşları rekabetinin, avro ve Japon yeninde süregelen zayıflıkla birlikte sadece bazı gelişmekte olan ülkeleri yakından ilgilendirdiğini kaydederek, şunları söyledi:
"Örneğin, Kore, Japonya'yla ihracat konusunda önemli mücadele veriyor. Hindistan ve Endonezya gibi birçok gelişen ülke, kendi para birimlerindeki zayıflık ve sermaye akışına ilişkin negatif baskılar hakkında çok fazla endişeli ve dolar cinsinden geniş yükümlülükleri için fon arıyor. Doların, gelişmiş ülke para birimlerine karşı yukarı yönlü trendinin tamamen ülkelerin ekonomik büyüme sonuçları ve politika görünümündeki farklılıklardan kaynaklandığını düşünüyorum. Dolardaki rallinin başta Avrupa para birimleri olmak üzere devam edeceğini düşünüyorum. Bununla birlikte, gelişmekte olan ülke para birimlerinin ülkelerin koruyucu politikalarına ilave olarak, büyümeyi destekleyici profilleri dikkate alındığında daha az miktarda satış baskısı altında kalacağını düşünüyorum."
ABD hisse senetlerinin, tarihsel olarak dolarla negatif korelasyona sahip bulunduğuna dikkati çeken Liang, buna karşın ABD hisse senetlerinin bu kez dolardaki ralli devam etse bile iyi destekleneceğini düşündüklerini sözlerine ekledi.
