Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kamuda toplu iş sözleşmesinin imzalanmasının ardından işçilerin merakla beklediği bayram öncesi ödemeler konusunda açıklamalarda bulundu. Çalışmalar için talimat verdiğini belirten Çelik, “Eğer bu konuda süre itibari ile bir sıkıntı ile karşı karşıya kalmayacaksak, bu gayret içerisinde olunacak. Ama sürenin yeterli olup olmaması konusunda şu anda kesin bir şey söylemem mümkün değil. Ama niyet olarak bayram öncesinde verme gayreti içerisinde olacağız.” dedi.
Hükümet ile kamuda çalışan işçi kesiminin, toplu iş sözleşmelerinde uzlaşması sonrasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, Hak-İş Konfederasyonu’nu kabul etti. Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan toplu sözleşmedeki gayretlerinden dolayı Çelik'e teşekkür ederken, taraflar uzlaşı protokolüne imza attı.
Kamu toplu iş protokolünü birkaç gün önce imzaladıklarını aktaran Bakan Çelik, bu protokol çerçevesinde Hak-İş Konfederasyonu’na bağlı yaklaşık 30 bin işçiyi ilgilendiren toplu iş sözleşmesini imzalamak için bir araya geldiklerini belirtti. Protokolün içeriği hakkında bilgi veren Çelik, “1.100 TL altında brüt ücret adlında bulunan işçilerin ücretleri 1.100 TL’ye çekildi. 1.850 TL altında ücret alanların aylık ücretlerinde 200 TL seyyanen iyileştirme yapılmış, bu iyileştirmeler yapıldıktan sonra birinci 6 ayda yüzde 4, ikinci 6 ayda yüzde 4, 2013 yılı itibariyle, 2014 yılının birinci yarısında yüzde 3, ikinci yarısında yüzde 3 olmak üzere ücret zamlarının uygulanacağı karar altına alınmıştır. Enflasyon altında kalması halinde, enflasyon oranında da ücretlere yansıma olacağı belirtilmiş idi. Sosyal yardım ücretini ise aylık olarak 180 TL’ye getirildi, diğer sosyal yardımlar da ücret artışları oranında yapılacağı kayıt altına alınmış idi.” diye konuştu.
"TOPLU SÖZLEŞMEDE GELİNEN NOKTAYI ÖNEMLİ BULUYORUM"
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan da 30 bin üyeleri adına sürdürülen toplu iş sözleşmesi müzakerelerinin sonunda çerçeve protokolü imzalamak için bir araya gelindiğini belirterek, sendika yetkililerinin ve Bakan Çelik’in yoğun çabalarının protokolü imzalamalarını sağladığını ifade etti. Tekliflerini daha önce Bakan Çelik’e ilettiklerini aktaran Arslan, tekliflerinin hepsinin bu protokole yansımadığını fakat toplu pazarlık kurulunun sisteminin de böyle olduğunu söyledi. Bir yerde uzlaşılması gerektiğini kaydeden Arslan, buluşulan noktanın önemli olduğuna işaret ederek, şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’nin içinden geçtiği bir süreç var. Hem de dünyada ekonomik krizin etkilerinin hissedildiği bir süreç yaşanıyor. Bütün bu süreçlere rağmen Türkiye’nin, kamuda çalışanlarımızın ücretlerinin enflasyonun altında kalmayacak şekilde, bazı iyileştirmelerde yapılarak bu noktaya gelmesini gerçekten önemli buluyorum.”
Gelinen noktada Bakan Çelik’in kıvrak zekasının ve uzlaşmacı gayretlerinin büyük etkisi olduğunun altını çizen Arslan, bu toplu iş sözleşmelerinin grev kararı alınmadan, bayrama çifte bayramla girmenin sağlanmasını önemli bulduğunu dile getirdi. Bakan’ın iş bitirici, sorun çözücü olduğunu yineleyen Arslan, başta Çaykur işletmeleri olmak üzere, yargıda olan ve toplu sözleşme yapılamayan işyerlerinde çalışan işçilerin mağdur olduğunu söyledi. Arslan, başta Çaykur’da çalışan 10 bine yakın işçi olmak üzere, diğer işyerlerinde çalışan işçilere de sözleşme hükümlerinin uygulanmasını istedi. Arslan, kamuda çalışan işçilerin toplu sözleşme ücret farklarının da bayramdan önce ödenmesi talebinde bulundu.
ÇAYKUR ÇALIŞANLARININ DURUMU
Arslan'dan sonra, dile getirdiği talepler üzerine açıklama yapan Bakan Çelik, başta Çaykur çalışanları olmak üzere hukuk çerçevesinde çalışanların hakkını vermek için üzerlerine düşeni yapacaklarını kaydetti. İşçilerin toplu sözleşme farklarının bayramdan önce ödenmesi talebine de cevap veren Çelik, “Mümkün olabilir. Bu çalışmayı arkadaşlara söyledim yapıyorlar. Amacımız çalışanlarımızın memnuniyetini artırmak. Eğer bu konuda süre itibari ile bir sıkıntı ile karşı karşıya kalmayacaksak, bu gayret içerisinde olunacak. Ama sürenin yeterli olup olmaması konusunda şuanda kesin bir şey söylemem mümkün değil. Ama niyet olarak bayram öncesinde verme gayreti içerisinde olacağız.” ifadelerini kullandı.
DOĞUM İZNİ MESELESİ EKİM'DEN SONRA ÇÖZÜLECEK
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, çalışan kadınların doğum izni beklentisine yönelik önemli açıklamalarda bulundu. İzin konusunda 6 ay üzerinde durduklarını bildiren Bakan Çelik, “Ekim ayı itibari ile bu sorunlar derdest edilecek, çözüme kavuşacağını rahat bir şekilde söyleyebilirim.” dedi.
Toplu iş sözleşmesinde kapsamında uzlaşı protokolü imzalamak üzere Hak-İş’i kabul eden Bakan Çelik, basın mensuplarının sorularını cevapladı. Çalışan kadına doğum izni çalışmalarında hangi noktaya gelindiği ile ilgili olarak, “1 Ekim itibari ile çalışma hayatı ile ilgili düzenlemeler yine parlamentoya gelecek." diyen Çelik, şöyle devam etti:
"Öyle tahmin ediyorum, bu 2013’ün son yarısını yine çalışma hayatı kapsayacak gibi görünüyor. Bunları dizayn ederek, seri bir şekilde seçimlerden önce bu beklentilere cevap verme gayreti içerisinde olacağız. Bu anlamda kadın istihdamının artırılması, kadınlarımız pozitif bir ayrıma tabi tutularak, çalışma hayatında varma olmaları konusunda atmamız gereken adımlar, doğum izinleri ve benzeri birçok konuyu içine alan çalışmalarımızı aslında bakanlıklar olarak tamamlamış bulunuyoruz. Sayın Başbakanımızla da bu konu ayrıntılı bir şekilde ele alındı. Şuan da teknik düzeyde çalışmalar tamamlanmak üzere."
İznin 6 ay olmasını herkesin talep ettiğini anlatan Çelik, fakat bunun çalışma hayatındaki gerçeklerle ve kadın istihdamı ile ne kadar paralellik arz ettiğinin önemli olduğunu söyledi ve kendilerini yoranın da bu olduğunu bildirdi. Çelik, “6 ay olabileceği gibi 4 ayda olabilir. Bir formül bulunacak ve Ekim’de meclise sevk edilince nihai şeklini almış olacak. Buradaki problem 6 ay meselesi değil. Çocuk ve aile eğitiminde 6 ay yeterli olmadığını söyleyebiliriz. 8 ayda, 10 ayda olabilir. Bir taraftan istihdam diyeceksiniz, bir taraftan izin diyeceksiniz. Meydana gelecek sorunu çözecek farklı bir formül bulmak gerekiyor.” diye konuştu.
"EĞİTİM SEVİYESİ ARTTIKÇA KAYIT DIŞILIK AZALIYOR"
Bu arada, kadın istihdamının arttığı fakat bunun yanında kayıt dışı çalışan kadın sayısının da artığını aktaran bir gazeteci, bunun giderilmesi için ne gibi çalışmalar yapıldığını sordu. Bakan Çelik, kayıt dışının yüzde 52’den yüzde 36,8’e düştüğünü belirterek, bunun olumlu olduğunu fakat yeterli olmadığını söyledi. Kayıt dışılığın önüne geçmek için kurumlar arasında yoğun çalışmaların olduğunu bildiren Çelik, “Kadın kayıt dışılığında ise ağırlıklı olarak ev hizmetleri ve benzeri mevsimlik işçiler, tarım kesiminde yoğunluk arz etmekte. Bunun önlenmesi de aslıda tarafların masa etrafında yapacakları ciddi anlamda kayıt dışılığın önüne geçilebilir. Kadınlar açısından yeni bir sendikal bakış açısını ortaya koymamız gerekiyor. Bu irade ciddi şekilde oluşmaya başladı. Bunun kayıt dışılığa yansıyacağına inanıyorum. Eğitim ile ilgili de bir konu. Eğitim seviyesi arttıkça kadın iş gücü artıyor hem de kayıt dışılık oranı azalıyor.” şeklinde konuştu.
"KADIN KAYIT DIŞILIĞINDA EKİM AYINDA ADIM ATACAĞIZ"
Çelik, önümüzdeki günlerde bu konuda somut şeylerin gelip gelmeyeceğiyle ilgili bir soru üzerine de gelmesi gerektiğini belirterek, ev temizliği, çocuk bakımı, mevsimlik işçilik gibi hizmet alanlarının olduğunu ve bunları kayıt dışı olarak izlemenin doğru olmayacağını kaydetti. Ekim ayı ile birlikte bu sorunları giderecek adımları, yine uzlaşı içerisinde kararlar alacaklarını vurguladı.
ARSLAN'DAN DOĞUM İZNİNE TEŞVİK ÖNERİSİ
Doğum iznine ilişkin görüşlerini bildiren Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, kamuda bir sorunun olmayacağını, özel sektörde ise kamunun teşviki ile bu sorunun aşılabileceğini söyledi. Bakan Çelik, son olarak “Ekim ayı itibari ile bu sorunlar derdest edilecek, çözüme kavuşacağını rahat bir şekilde söyleyebilirim.” ifadesini kullandı.
