ÖNE ÇIKANLAR :
EKONOMİTÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 03 Ekim 2013 Perşembe 16:37

Anıl: Türk hayvancılığını teşvikler kurtaramaz


Bursa Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı İsmail Anıl, Türkiye’nin yıllardır yanlış hayvancılık politikası izlediğini savunarak, teşvik uygulamalarının hayvancılığın kurtuluş reçetesi olamayacağını savundu. Anıl, ihtiyaç anında hemen ithalata başvurulduğunu belirterek, "Geçici çözümler çare değil. Ar-Ge’ye önem vermeliyiz." dedi. Veteriner Hekimler Odası Başkanı Sinan Sağlam da hayvancılığa ödenen teşviklerin gerçek yetiştiricilere gitmediğini dile getirdi.

Bursa 6. Uluslararası Hayvancılık ve Ekipmanları Fuarı kapsamında, Bursa Uluslararası Kongre ve Fuar Merkezi’nde düzenlenen Hayvancılık Paneli’nde, Türk hayvancılık sektörünün içinde bulunduğu durum, sorunları ve çözümleri masaya yatırıldı. Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Engin Kennerman’ın yönettiği panelde konuşan Bursa Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı İsmail Anıl, Türkiye’de hayvancılığın geliştirilmesi için bilimsel çalışmalar yürütülmesi gerektiğini vurguladı. "Ar-Ge'yi ihmal ettiğimiz sürece hayvancılığımız bir adım ileri gidemez." diyen Anıl, damızlık hayvan yetiştirilmemesinin sorun olduğunu kaydetti.

"İTHALATÇI BİR ÜLKE OLDUK"

Türkiye’nin, hayvancıkta ithalatçı bir ülke konumunda olmasının ciddi bir tehlike olduğunu vurgulayan Anıl, teşviklerle sektöre para akıtıldığını, ancak hükümetlerin teşviklerle hayvancılığı geliştirme çabalarının sonuç vermesinin imkânı olmadığını kaydetti. Türkiye’de üniversiteler dâhil, herkesin proje ürettiğini, teşvik alınarak projelerin uygulamaya sokulduğunu anlatan Birlik Başkanı İsmail Anıl, "İşletmeler kredi cazibesine kapılıyor. Sonra ne oluyor. Hiçbir şey. Aradan süre geçiyor, projeler sonuç vermemiş oluyor. Ortada elde edilen bir sonuç yok. Çünkü Türkiye’de istatistik tutulmuyor. Proje takibi yapılmıyor. Kurbanlık hayvanı, spermayı, damızlığı yine dışarıdan alıyoruz." diye konuştu.

İsmail Anıl, hayvancılık sektöründe kaynakların doğru yere aktarılmadığını ifade ettiği konuşmasında, Türkiye’de sığırlardaki servis aralığının (iki doğum arası sürenin) çok uzun olduğuna dikkat çekerek, özel işletmeler ve TİGEM’den örnekler sundu. Servis sürelerinin aşağı çekilmesi için çalışmalar yapılması ve damızlık hayvan yetiştirilmesinin önemine dikkat çeken Anıl, şunları söyledi: "Bugünkü şartlarda kimse hayvancılıktan para kazanamaz. Sonuçta yetiştirici kaybeder. Tüketici, ürünü istediği fiyata alamamaktan yakınır. Hükümet verdiği teşviklerin boşa harcanmasıyla kalır. Bir inek 8 kez doğum yapmış. Sahibi hala o ineğin yeniden yavrulamasını bekliyor."

Bursa Veteriner Hekimler Odası Başkanı Sinan Sağlam da sığırlarda döl verimini etkileyen faktörler ve suni tohumlama uygulamalarına değindi. Türkiye’de suni tohumlamayı yapan ilk serbest veteriner hekimlerden biri olduğunu belirten Sağlam, bu alanda yapılan yanlışları anlattı. Öncelikle ‘suni tohumlama’ kavramının değiştirilmesi gerektiğinin altını çizen Sağlam, şunları kaydetti: "Bu kavram, Türk çiftçisinin kafasında oturmadı. Ne olduğu, aradan yıllar geçmesine rağmen hala anlaşılmadı. Ortada suni olan bir şey yok. Her şey doğal ama vatandaş bunu böyle algılamıyor. Sonuçta döl verimi düşüyor. Büyük işletmeciler, sanayiciler bu işe (nasıl para kazanırım) gözüyle bakıyor. Hayvancılık, her zaman matematiksel olgular ifade etmez. Teşvikler kaynağına gitmiyor. Gerçek yetiştiriciler desteklenmiyor. Sanayici bakışıyla hayvancılık yapılamaz."

Oda Başkanı Sinan Sağlam, mastitis (meme iltihabı), infertilite (kısırlık) ve topallıkların hayvanlarda döl tutmasını engelleyen hastalıklar, kızgınlık belirtilerinin zamanında tesbit edilememesi, bakım ve beslenme yetersizliği ile elverişsiz çevre koşullarının da döl tutmasını olumsuz etkileyen faktörler olduğunu kaydetti. Sağlam, döl verimindeki düşüklüğün hayvancılık sektöründe büyük ekonomik kayba yol açtığını sözlerine ekledi.


 

KAYNAK:
CİHAN
ETİKETLER:
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER