ÖNE ÇIKANLAR :
EKONOMİTÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 04 Kasım 2014 Salı 13:55

Amaç ülke mali imajını korumak

Amaç ülke mali imajını korumak

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Piyasa Gözetimi, Denetimi ve Ürün Güvenliği Değerlendirme Kurulu'nun 3. toplantısında yaptığı konuşmada, ürün güvenliğinin günlük hayatta herkesi ilgilendiren bir konu olduğunu söyledi.


Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, geçen yıl ilgili kuruluşlarca denetlenen 118 bin 724 ürünün yüzde 12'sinin uygunsuz/güvensiz çıktığını bildirerek, "Bu yılın ilk 6 aylık verilerine göre aynı kuruluşlar tarafından denetlenen 69 bin 591 ürün partisinde tespit edilen uygunsuzluk/güvensizlik oranı ise yüzde 25 seviyesine yükseldi" dedi.

Zeybekci, Piyasa Gözetimi, Denetimi ve Ürün Güvenliği Değerlendirme Kurulu'nun 3. toplantısında yaptığı konuşmada, ürün güvenliğinin günlük hayatta herkesi ilgilendiren bir konu olduğunu söyledi. Piyasadaki ürünlerin belirli standart ve norma uygun üretilmemesi durumunda ciddi risk ve tehdit taşıyabileceğini kaydeden Zeybekci, bu noktada ürün güvenliğinin önemine işaret etti.

Temel Kamu Hizmeti

Zeybekci, ürünlerin teknik düzenlemelere uygunluğunu denetleme ve uygunsuzluk noktasında gerekli önlemleri almanın temel bir kamu hizmeti olduğunu belirterek, gözetim ve denetim sisteminin caydırıcı bir yapıya dönüştürülmesi gerektiğinin önemine değindi.

Türkiye'deki ürün güvenliği alanındaki yapısal dönüşümün Gümrük Birliği'ne katılmakla başladığını hatırlatan Zeybekci, Avrupa Birliği teknik mevzuatına uyum çalışmaları neticesinde de önemli çalışmalar yapıldığını anlattı.

Zeybekci, bu alanda kaydedilen gelişmeler sonucu yerli ürünlerin standart ve kalitesinin de arttığını ifade ederek, "Ürünlerimizin dış pazarlarda daha çok tercih edilmeye katkısı nedeniyle, ürün güvenliği ve denetimi uygulamaları ülkemiz ihracatının artırılması bakımından son derece önemlidir. Üstelik günümüzde, dünya ticaret hacminin giderek büyümesi, ticaretin artık sınırları tanımaması ve rekabet şartlarının giderek zorlaşmasıyla, ihracatta ürün güvenliği odaklı yaklaşımlar, diğer bir değişle ticarette teknik engeller daha da ön plana çıkmaya başlamıştır" diye konuştu.

Zeybekci, ürün güvenliğinin, Türkiye'nin ekonomik büyüme hedeflerine ulaşma sürecinde gözardı edilemeyecek unsurlardan biri olduğunun altını çizdi.

Uluslararası ticaretin değiştiğine dikkati çeken Zeybekci, "Daha ucuza daha çok mal üretmek yerine güvenli ürün üreterek ülke malı imajını korumak, katma değeri yüksek ürünlerle ihracatı artırmak önemli hale geliyor. Bu ürünlerle dış pazarlara herhangi bir teknik engelle karşılaşmadan serbestçe girebilmek kolaylaşıyor. Dolayısıyla daha kaliteli ve güvenli ürün üretimi, sürdürülebilir ihracat artışı için önem taşıyor" değerlendirmesinde bulundu.

 "Denetlenen ürün sayısı arttı"

Bakan Zeybekci, 2013 Piyasa Gözetimi ve Denetimi Raporu'ndan ve 2014 yılı için yetkili kuruluşlardan sağlanan verileri de paylaşarak konuşmasını şöyle sürdürdü:

"2013 senesinde ilgili kuruluşlarca denetlenen toplam ürün parti sayısı bir önceki yıla oranla yüzde 53 artarak 118 bin 724 oldu ve denetim sonucunda bu ürünlerin yüzde 12'si uygunsuz/güvensiz bulundu.

Denetlenen ürünlerin yüzde 63'ü yerli üretim geri kalan yüzde 37'si de ithalat kökenli oldu. İthal ürünlerde güvensiz bulunma oranı ise yüzde 14 olarak gerçekleşti.

Bu yılın ilk 6 aylık verilerine göre aynı kuruluşlar tarafından denetlenen 69 bin 591 ürün partisinde tespit edilen uygunsuzluk/güvensizlik oranı ise yüzde 25 seviyesine yükseldi.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 2013 yılı verilerine göre, başta 'gıda ve gıda ile temas eden madde ve malzemeler' olmak üzere iç piyasada ve ithalatta toplam 134 bin 601 ürün partisi denetledi ve bunların yüzde 4'ünde uygunsuzluk/güvensizlik tespit etti. Bu yılın ilk yarısında 46 bin 221 ürün denetlendi ve bunların da yaklaşık yüzde 5'i uygunsuz veya güvensiz bulundu.

Bu noktada şunu önemle belirtmek isterim ki denetimlerde yüksek oranda uygunsuz/güvensiz ürün tespit edilmesi, piyasadaki ürünlerin çoğunun güvensiz ve uygunsuz olduğu şeklinde yorumlanmamalı. Bu oranın yüksekliği, piyasa gözetimi ve denetimi kuruluşlarımızın yaptıkları denetimlerle sorunlu ürünleri tespit etmedeki başarısını gösteriyor."

Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu

Zeybekci, ithal edilmek istenen ürünlerin de ülkeye giriş öncesinde denetlendiğini kaydederek, "İthalat denetimi işlemleri, TAREKS Sistemi üzerinden risk esaslı yürütülüyor. TAREKS sistemine halen kayıtlı olan firma sayısı 30 bini aşmış bulunuyor" dedi.

Zeybekci, TAREKS üzerinden, 2013 yılında fiili denetime tabi tutulan 163 bin üründen yüzde 2,2'sinin, bu yılın ocak-ekim döneminde 160 bin üründen yüzde 2,4'ünün ithalatına izin verilmediğini bildirdi.

Piyasa gözetim ve denetimi ile ithalat denetiminin birbirinin ayrılmaz parçası olduğunu kaydeden Zeybekci, Dünya Ticaret Örgütü kuralları nedeniyle, iç mevzuatta denetimini düzenlemeyen bir ürünün, ithal edilirken de denetlenemediğini dile getirdi.

Zeybekci, bu durumun ithalat denetimlerini daha etkin yapmalarını kısıtladığını belirterek, "Bu nedenle, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının mevzuat çalışmalarının sonuçlandırılmasını bekliyoruz. Gerek ithalatta gerekse iç piyasada bazı ürünlerin denetimini başlatacak veya denetiminin kapsamını genişletecek bu mevzuatın bir an evvel yürürlüğe girmesi temel isteğimizdir" diye konuştu.

Yakın bir gelecekte, bakanlıkları tarafından yürütülen ithalat denetim sonuçlarının Ulusal Piyasa Gözetimi ve Denetimi Bilgi Sistemi bünyesindeki veri havuzuna aktarılmasının planlandığını söyleyen Zeybekci, bu sayede denetimlerin daha etkin ve verimli planlanabileceğini anlattı.

Zeybekci, Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu çalışmalarının tamamlandığını açıklayarak, "Bu taslakla getirilen önemli yeniliklerden biri ürünlerin tedarik zincirinde yer alan firmaların izlenebilirliğinin düzenlenmiş olmasıdır" dedi.



 

KAYNAK:
AA
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER