ÖNE ÇIKANLAR :
EĞİTİMTÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 26 Ağustos 2020 Çarşamba 15:17

YKS yerleştirme sonuçları raporu açıklandı

YKS yerleştirme sonuçları raporu açıklandı

Yükseköğretim Kurulunca (YÖK) hazırlanan Yükseköğretim Kurumları Sınavı (2020-YKS) Yerleştirme Sonuçları Raporu'na göre, üniversitelerin tıp programlarındaki 16 bin 818 kontenjanın 16 bin 771'ine, hukuk programlarında 16 bin 580 kontenjanın 15 bin 71'ine, mimarlık programlarının 8 bin 132 kontenjanının 6 bin 412'sine öğrenci yerleştirildi.


Yükseköğretim Kurulunca (YÖK) hazırlanan Yükseköğretim Kurumları Sınavı (2020-YKS) Yerleştirme Sonuçları Raporu'na göre, üniversitelerin tıp programlarındaki 16 bin 818 kontenjanın 16 bin 771'ine, hukuk programlarında 16 bin 580 kontenjanın 15 bin 71'ine, mimarlık programlarının 8 bin 132 kontenjanının 6 bin 412'sine öğrenci yerleştirildi.

YÖK'ün raporunda, taban başarı sıralaması şartı aranan bazı programlarla ilgili bilgilere yer verildi. Buna göre, tıp programlarında geçen yıl toplam 15 bin 398 kontenjanın 15 bin 309'u doldu, dolmayan kontenjanların KKTC üniversitelerinde olduğu görüldü. 2020'de ise 16 bin 818 kontenjanın 16 bin 771'ine yerleştirme yapıldı.

Hukuk programında 2019 yılında toplam 16 bin 340 kontenjanın 15 bin 721'i dolmuş, 619'u boş kalmıştı. Bu boş kontenjanlar, vakıf ve KKTC üniversitelerindeydi. Bu yıl ise 16 bin 580 olan kontenjanın 15 bin 71'ine yerleştirme yapıldı. Dolmayan 1509 kontenjanın 1051’i vakıf, 380’i KKTC, 78’i ise devlet üniversitelerinde bulunuyor.

Raporda, bu duruma ilişkin, şu ifadelere yer verildi:

"Bu sonuç bu sene hukuk programlarında başarı sıralaması şartının 190 binden 125 bine çekilmesinden kaynaklanmaktadır. Sistemin, kendi içine yedirilen başarı sıralaması şartı ile kontenjanları artık kendisinin ayarlamaya başladığının göstergesidir. Yargı Reformu çerçevesinde başta Adalet Bakanlığımız olmak üzere Barolar Birliği, hukuk fakülteleri ve konunun ilgili bütün taraflarınca başarı sıralaması şartının daha yukarı çekilmesi yönünde görüş ifade edilmiş ve Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından da Yükseköğretim Kurulundan bu yönde bir düzenleme yapması talep edilmişti. Kamuoyunun da desteklediği başarı sıralaması şartındaki iyileştirme, kalite açısından girdi esaslı olumlu sonuçlar üretecektir."

Mimarlık programında 2019'daki 8 bin 783 kontenjanın 6 bin 561’i doldu, dolmayan 2 bin 222 kontenjan, sırasıyla vakıf, KKTC ve devlet üniversitelerindeydi. 2020 yılında 8 bin 132 kontenjanın 6 bin 412'si doldu ve dolmayan kontenjanlar 2 bin 222'den 1720'ye geriledi. Boş kontenjanların, 827'si vakıf, 537'si devlet, 307'si KKTC üniversitelerinde yer aldı.

Öğretmenlik programlarında ise 2019'da toplam 42 bin 838 kontenjanın 2 bin 177'si boş kalırken, 2020'de 43 bin 501 kontenjanın 42 bin 592'si doldu ve 909'una yerleştirme yapılamadı.

- Mühendislik bölümlerine meslek icra sınavı

Raporda, 2019'da başarı sıralaması şartı dolayısıyla mühendislik programlarında 16 bin 930 boş kontenjan kaldığı ve böylece mühendislik eğitimi için yeterli temel bilgisi bulunmayan öğrencilerin buraya girmesinin mümkün olmadığı, 2020'de ise mühendislik programlarında belirlenen kontenjanın 11 bin 904'ünün boş kaldığı belirtilerek, şu değerlendirme yapıldı:

"Geçen seneki durum üzerine, mühendislik programlarıyla ilgili yapılan analiz ve planlama sonucu bu sene boş kontenjanlarda ciddi oranda düşüş gerçekleşmiştir. Bu iyileşmenin önümüzdeki yıl daha güçlü şekilde gerçekleşmesi için çalışma ve düzenlemeler devam edecektir. Bu iyileşmenin bir plan çerçevesinde ve tedrici olarak gerçekleşmesinde yarar görülmektedir. Mühendislik programlarında 40 soru üzerinden bazı testlerde yüzde 10 ham başarı gösteremeyen öğrencilerin mühendislik fakültesine yerleşmesi ihtimali düşünüldüğünde başarı sıralama şartının ne denli önemli ve anlamlı bir işlevi olduğu da ortaya çıkmaktadır."

Başarı sıralaması şartının önemli ancak sadece bir girdi düzenlemesi olduğu ve bunun başkaca düzenlemelerle de desteklenmesinin gerektiğine işaret edilen raporda, bu yıl yeni nesil mühendislik programlarına da sistemde yer verilmeye başlanması, laboratuvarların değerlendirilmesi, mühendislik eğitimi için asgari şartların güncellenmesi gibi bazı düzenlemelerin devamının gelmesi ve bu programlara ilişkin öğrenci görüşleri ve memnuniyet düzeyinin de YÖK’ün öncelikli konuları arasında olduğu bildirildi.

Raporda, bu programlara ilişkin, "Mühendislik programlarındaki bu durumu, yapılacak girişim ve düzenlemeler ile klasik mühendisliklerin dönüşümü/evrimi ve yeni nesil mühendislikler için bir fırsat olarak değerlendirmek de mümkündür. Bununla birlikte yetkin/yüksek mühendislik için meslek icra sınavının yapılmasının bu programların eğitim ve öğretim düzeyine ve kalitesine büyük katkı sağlayacağı düşünülmektedir." ifadelerine yer verildi.

- Diğer başarı sıralaması şartı veren bölümler

Bu sene başarı sıralaması şartı uygulanmaya başlayan diş hekimliği programında 7 bin 913 toplam kontenjanın 267’si boş kaldı. Dolmayan 267 kontenjanın 17'si vakıf, 95'i KKTC üniversitelerinde yer aldı.

İk kez başarı sıralaması şartı uygulanmaya başlanılan eczacılıkta ise 3 bin 972 toplam kontenjanın 3 bin 925'i doldu. Boş kalan 47 kontenjanın KKTC üniversitelerinde olduğu görüldü.

YÖK'ün raporunda, başarı sıralaması şartına ilişkin şunlar kaydedildi:

"Yükseköğretimde kaliteyi önceleyen Yeni YÖK'ün katılımcı bir süreç sonucunda sisteme kazandırdığı değerlerden birisi olan başarı sıralaması şartı, amacına uygun işlemektedir. Toplumun bütün kesimlerince kabul gören YÖK'ün bu uygulamasının başarılı bir şekilde işlediğinin göstergesi, bu uygulamanın daha da genişletilmesinin Bakanlıklar, üniversiteler, meslek örgütleri ve diğer paydaşlar tarafından istenmesinden ve bu hususun Kalkınma Planı'na girmiş olmasından da anlaşılmaktadır."

- Açık öğretim programları

Örgün öğretimdeki doluluk oranlarına ilişkin olumlu ve parlak tablonun açık öğretim için de geçerli olduğu vurgulanan raporda, 2018'de açık öğretim programlarında doluluk oranının yüzde 73,83, 2019'da yüzde 85,41, bu yıl ise yüzde 91,42 olarak gerçekleştiği belirtildi.

Bu yükselişte açıköğretim programlarına ilişkin uygulanan rasyonel planlamanın yanı sıra bu programlara ilişkin YÖK'ün kalite odaklı kararlarının etkisinin büyük olduğu anlatılan raporda, şu değerlendirmelerde bulunuldu:

"Açık öğretim programlarına giriş koşullarının aynı isimli örgün programlardakine benzer hale getirilmesi ve kontenjan sınırlaması şartının konulması, açık öğretim programlarının ölçme değerlendirme sistemine yönelik YÖK tarafından alınan birtakım iyileştirici kararlar, yükseköğretim sistemimizde özellikle kalite odaklı uyguladığımız politikalarla uyumlu bir tablo oluşturmuştur. Önümüzdeki yıllarda bu olumlu yükselişin devam etmesi beklenmektedir. Bu anlamlı iyileşme, 4 sene önce belirlenen plana uygun olarak sürmektedir."

- Temel bilimler programlarına yerleşme sayılar

Rapora göre, biyoloji programındaki 2 bin 79 kontenjana 2 bin 78 öğrenci yerleşti ve doluluk yüzde 99,3’ten yüzde 99,95'e yükseldi.

Fizik programındaki1405 kontenjana 1404 öğrenci yerleşti ve doluluk yüzde 95,77'den yüzde 99,93'e ulaştı.

Kimya programındaki 2 bin 254 kontenjana 2 bin 254 öğrenci yerleşti ve doluluk yüzde 99,68'den yüzde 100'ü buldu.

Matematik programındaki 5 bin 298 kontenjana 5 bin 298 öğrenci yerleşti ve doluluk yüzde 99,70'den yüzde 100'e çıktı.

Bu kapsamda, 2019'da temel bilimler programlarına toplam 10 bin 329 öğrenci yerleşirken, 2020'de sayı 11 bin 34 oldu. Programların dördünde de doluluk çok yüksek olmakla birlikte özellikle kimya ve matematik programlarındaki doluluk oranı, en fazla talep gören tıp programıyla yarışır duruma geldi.

Temel bilimlerdeki doluluk oranlarına ilişkin YÖK raporunda, "Ülkemizin bilgi temelli gelişiminin zeminini oluşturan temel bilim programlarına öğrencilerimizin ilgi göstermesi ülkemizin iktisadi kalkınmasına önemli katkılar sunacaktır. Bu programlara ilişkin YÖK’ün başarı bursu uygulaması, bilim dünyası için bir ilk olan YÖK-TEBİP (Temel Bilimlerde Üstün Başarı Sınıfı) gibi projeler bu programların tercih edilme oranlarını artırmıştır. Bu Yeni YÖK'ün üstün değer atfettiği bu programlara yönelik gösterdiği hassas yaklaşımının bir sonucudur. Bu hassasiyet devam edecektir." ifadelerine yer verildi.

- Felsefe programları

YÖK Destek bursları kapsamında burs verilen programlar arasına bu yıl felsefe programı da dahil edilmişti.

Felsefe programında 2019'da yerleşen sayısı 2 bin 248, boş kontenjan ise 501 iken, bu yıl yerleşen sayısı 2 bin 594, boş kontenjan ise 28 oldu. Bu kapsamda, 2019 doluluk oranı yüzde 81,69 iken, bu yıl yüzde 98,93 olarak gerçekleşti.

YÖK raporunda bu duruma ilişkin, "Geçen yıla göre düşen kontenjanlara rağmen yerleşen aday sayılarının artması ve boş kontenjanların ciddi oranda azalması YÖK’ün başlattığı girişimin felsefe alanında bir farkındalığın oluştuğunu da göstermektedir. Sadece bilgiye sahip insanlar değil dünya ve hayatı yorumlayabilme kabiliyetine sahip insan gücünün yetiştirilmesi bakımından bu sonuç sevindiricidir. Yükseköğretim Kurulunun bu alanda alacağı tedbir ve vereceği destekler ilerleyen yıllarda da devam edecektir." açıklaması yapıldı.

YÖK Destek Bursları kapsamında desteklenen programlar arasında yer alan su ürünleri mühendisliği programına ise 2019'daki 347 olan kontenjana 201 aday yerleşti. 2020 yılı için ise toplam kontenjan 363, yerleşen aday sayısı 358, boş kontenjan sayısı ise 5 oldu. Artan kontenjana rağmen yerleşen aday sayılarında da artış yaşandığına ve doluluk oranının yüzde 100'e yaklaştığına işaret edilen raporda, "Yükseköğretim Kurulu ülkemizin öncelikli ve stratejik alanları olarak gördüğü ziraat ve su ürünlerine destek vermeye ve farkındalık oluşturmaya devam edecektir." ifadesi kullanıldı.

- YKS'ye ilişkin değerlendirme

Raporda, YKS'ye ilişkin şu değerlendirmeler yer aldı:

"Küresel salgın döneminde yükseköğretim sistemleri çok güçlü ülkeler de dahil hemen her sistem çalkantı yaşarken ülkemizde sorunsuz olarak gerçekleştirilen 2020 YKS'nin verilerinin, istikrar içinde bir süreç ile gelişme ve iyileşmeyi göstermesi, YÖK’ün isabetli kararlarına, yükseköğretim sistemimizin sağlamlığına ve üniversitelerimize duyulan güvenin önemli bir göstergesidir. Bu sene olağanüstü şartlarda sınava giren öğrencilerimiz üzerindeki gerginliği azaltmaya yönelik olarak sınav süresini uzatmamızın sonuçlarının olumlu olduğunu düşünmekteyiz. Ayrıca AYT ile puan havuzlarını genişletmiştir. Bu her iki düzenleme sistemsel bir değişiklik olmayıp sadece bu sene sınava giren öğrenciler için geçerlidir."

Türkiye'de kimi zaman basına aksettiği şekilde üniversiteye giriş sisteminin sıklıkla değişmediğine işaret edilen raporda, "10 yıl sonunda, tekrar edilegelen ve doğruymuşçasına sunulan yanlışın aksine, bir defa değişmiştir. Üç yıl önceki bu değişiklik de tekamül yolunda olmuştur. Diğer bir ifadeyle 13 yıllık bir zaman zarfında bir defa sistem değişikliği olmuştur. Sınav sisteminin sık sık değiştiği şeklindeki gerçek dışı ifadelerin kimi sahiplerinin eğitim öğretim adına konuşması ve bir kısmının da akademik unvanlarının bulunması ayrıca düşündürücüdür." ifadeleri kullanıldı.

Raporda, bu sene üçüncü defa uygulanan YKS sisteminin, YÖK'ün kamuoyu önünde öğrencilere ve ilgili tüm paydaşlara yönelik verdiği taahhütlerine uygun şekilde, salgın döneminin en sıcak anlarında öğrenci lehine baraj puanında iyileştirme ve sınavda süreyi uzatma gibi sistemsel olmayan detaydaki iki farklı uygulama hariç, herhangi değişiklik bulunmaksızın gerçekleştiği ifade edildi.

Raporda, ayrıca şu değerlendirmeler yapıldı:

"Sosyal adalet ve fırsat eşitliğini sağlayan, başarıyı önceleyen, sözel ve sayısal okuryazarlığı sorgulayan, ezberciliği değil muhakeme ve analiz kabiliyetini öne çıkaran Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nın kurgusundaki sağlamlık popülizmden uzak rasyonel planlamayla olumlu sonuç üretmeye devam etmektedir. Dolululuk oranları devlet üniversiteleri, vakıf üniversiteleri, KKTC'deki üniversitelerde, ayrıca lisans, ön lisans, örgün ve açık öğretim programlarında, yani bütün başlıklarda ve kategorilerde önemli kabul edilecek bir düzeyde artmıştır. Sonuçlar kamuoyu önünde beyan ettiğimiz hedeflere tam olarak uygunluk göstermektedir. YÖK'ün başarısının veya performansının sadece bir sınavla ölçülemeyeceği ve sınav sonuçlarının bu konunun en önemli kriteri olamayacağı açık olmakla birlikte bunun zaman zaman böyle sunulması dolayısıyla, YÖK olarak yaptığımız planlamaların başarılı sonuçlar ürettiğini büyük bir memnuniyetle ifade etmek isteriz."

Bu başarılı sonucun arkasında veriye dayalı bilimsel zeminde sürdürülen büyük gayret ve uzun soluklu çalışma kadar tecrübe birikiminin, liyakat ve ehliyet anlayışının da payının bulunduğu belirtilen raporda, "Yükseköğretimde tecrübenin hiçbir alternatifinin olamayacağı ve karar mekanizmalarında muhakkak yararlanılması icap ettiği bu vesileyle bir defa daha görülmüştür. Bu dönemde üniversitelerin boş kalacağı, başta vakıf üniversitelerinde olmak üzere çok büyük sayıda boş kontenjan oluşacağı yönündeki tahminlerin YÖK'ün tecrübe ve veriye dayalı planlamaları karşısında gerçekleşmediği ortadır." ifadelerine yer verildi.

Yeni YÖK'ün yükseköğretim sistemini bilimsel bir zeminde tecrübeye dayalı olarak tedrici şekilde yeniden yapılandırdığı bildirilen raporda, şunlar kaydedildi:

"Sistemin pek çok alanındaki iyileştirmeler 5 yıl önce dediğimiz gibi, sistemin bütününde artık hissedilir bir değişimi de beraberinde getirmektedir. YÖK artık başlatmış olduğu yetki devirleri süreci ile günlük rutin işlerden ziyade üst düzey planlama ve projelere, yükseköğretim politikalarına yönelmekte, enerjisini bu istikamette harcamaktadır. Bu olumlu tablodan cesaret alarak Yükseköğretim Kurulu olarak önümüzdeki günlerde kalite ve liyakat odaklı önemli yeni adımlar atmayı planlamaktayız."

(Bitti)

KAYNAK:
AA
ETİKETLER:
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER