ÖNE ÇIKANLAR :
DÜNYATÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 03 Kasım 2014 Pazartesi 14:58

Obama'nın IŞİD'le mücadelesi ve Esed bilmecesi

Obamanın IŞİDle mücadelesi ve Esed bilmecesi

Amerikan yönetiminde IŞİD stratejisinin Esed rejimini de kapsayacak şekilde genişletilip genişletilmemesi konusunda fikir ayrılıkları artıyor.


Amerikan yönetimi birimlerinde  IŞİD ile mücadeleye yönelik stratejinin Esed rejimini de kapsayacak şekilde genişletilip genişletilmemesi konusunda fikir ayrılıkları büyüyor ancak şimdilik, en azından kameralar önünde, Beyaz Saray stratejide "büyük çaplı" değişiklik sinyali vermiyor.

ABD Başkanı Barack Obama, geçen aylarda IŞİD’e karşı uluslararası koalisyon kurarken bu mücadelenin doğrudan Esed rejimini hedef alma amacı olmadığını açıklamıştı.

Suriye’deki iç savaşa karşı askeri eylemlerden uzak duran ve siyasi çözüm yolları arayan Obama için Beşşar Esed’in plana dahil edilmesi önemli riskleri beraberinde getiriyordu. Bu noktada en fazla dile getirilen yorumlar, plana Esed'in dahil olması halinde, Rusya gibi Suriye rejiminin arkasında olan ülkelerin ciddi tepki verecek olması ve Suriye krizine çok müdahil olmak istemeyen bazı Avrupa ülkelerini stratejiye karşı kararsız bırakabilme olasılığı taşımasıydı. Bu da Obama’nın kurmak istediği “geniş koalisyonun” başlamadan sonlanması tehlikesini taşıyordu.

Yine de Obama yönetimi, muhaliflere IŞİD ile mücadelede sağlanacak eğitim ve ekipman yardımının  Esed ile savaşta da kullanılabileceğini belirterek, IŞİD stratejisinin dolaylı olarak Esed rejimini de etkileyebileceğini düşünüyor. Yönetim birimlerindeki sözcülerin sık sık IŞİD’in zayıflamasının muhaliflerin elini güçlendireceği ve bunun da Esed rejimiyle masaya oturmasına yardımcı olabileceği kanaatini dile getirmesi de bu noktada dikkati çekiyor. 

Stratejinin Suriye ayağı çelişkiler yaratıyor

Daha stratejinin başından bu yana, IŞİD’in güçlenmesine ve geniş bir bölgeye hakim olmasına neden olan Suriye’deki iç savaş sonlandırılmadan IŞİD ile mücadelenin Suriye kısmının nasıl olacağı Washington'daki çevrelerin en fazla cevap aradığı sorulardan biri oldu.

Washington Yakın Doğu Araştırmaları Enstitüsü’nün Suriye uzmanı Andrew Tabler, haber portalı The Daily Beast’teki yorumunda Suriye konusunda söylenip yapılmayan çok şey olduğunu belirterek, “Hiç kimse Başkan Obama’nın Suriye konusunda gerçekten bir şeyler yapmak istediğini düşünmüyor. Hatta şu anda aktif görevdeki yetkililer bile siyasi bir çözüm için plan olması gerektiğini söylüyor ama böyle bir plana sahip değiliz” değerlendirmesinde bulundu.

ABD’nin IŞİD’i vurmasının, IŞİD ile savaşan Esed rejiminin elini rahatlatıyor olması ve rejimin rahatlayan eliyle muhalifleri daha çok vurması, bunun sonucunda da sahada IŞİD ile çarpışacak Suriyeli muhaliflerin iki tarafa karşı da zayıflama riski taşıması şu anda Washington yönetiminin en büyük handikaplarından biri. Bu noktada ABD yönetimi, bir yandan "Esed'in meşruluğunu yitirdiğini ve gitmesi gerektiğini" belirtirken, diğer yandan bu noktada askeri çözüm görmediğini de vurguluyor. Ancak Obama yönetiminin istediği Suriye'de siyasi çözümün olabilmesi ise muhalifler sahada üstünlük elde etmeden mümkün görünmüyor.

Pentagon Sözcüsü John Kirby, ABD’nin eğitim ve ekipman desteği vereceği ılımlı muhaliflerin belirlenmesinin 3-5 ayı bulabileceğine işaret ederken, Pentagon üç yıl boyunca yılda 5 bin ılımlı muhalifi eğitmeyi planlıyor. Bu da kısa vadede Suriye muhalefetinin Esed ve IŞİD karşısında sahada dengeleri değiştirecek önemli başarı sağlaması ihtimalini zorlaştırıyor ve Washington'ın Esed bilmecesinin en büyük parçalarından birini oluşturuyor. 

Bu durum sadece IŞİD hedeflerini havadan vurarak ve sahada ılımlı muhaliflerle işbirliği yaparak örgütün yok edilebilmesinin zorluğuna yönelik çekinceleri artırıyor. ABD’nin sahaya sınırlı sayıda da olsa özel birliklerini göndermesi veya bölge ülkelerinin de alanda çatışmalarda yer alması gerektiği yönünde yorumların sayısı ise çoğalıyor.

Yönetimde çatlaklar mı var?

Gelinen nokta, ABD yönetim kademelerinde bugünlerde, özellikle de askeri kanatta,  IŞİD stratejisinin Esed rejimini de kapsayacak şekilde genişletilebilmesi için farklı seslerin yükselmesini ve Amerikan medyasında konunun daha çok tartışılmasını beraberinde getirdi.

ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey, Kongre’de eylül ayındaki bir oturumda, “Eğer IŞİD terör örgütüyle mücadelede strateji başarısız olursa Başkan'a ABD Kara Kuvvetleri'nin kullanılmasını içeren tavsiyede bulunabilirim” demişti.

ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel da geçen hafta Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Susan Rice’a iki sayfalık keskin bir eleştiri yazısı göndererek, Esed’e yönelik niyetine açıklık getirmemesi nedeniyle yönetimin Suriye politikasının çökme tehlikesi bulunduğu uyarısında bulundu. 

Daha sonra yazısıyla ilgili soru üzerine de "Başkan'a ve Ulusal Güvenlik Konseyi'ne bu konudaki en iyi düşüncelerimizi iletmeliyiz ve bunlar dürüst, direkt olmalı" ifadesini kullanan Hagel, IŞİD'e yönelik hava saldırılarından Esed'in bazı faydalar sağladığını kabul etti.

Bunun yanında, Beyaz Saray’ın Esed rejimini güçlendirmeden IŞİD'i yok etme politikasını, ismini açıklamayan bazı Pentagon yetkililerinin Amerikan medyası yoluyla eleştirmeye başladığı görülüyor. İsminin açıklanmaması koşuluyla Amerikan medyasına konuşan IŞİD’e yönelik operasyonlardan sorumlu askeri bir yetkili, “Sahada bir şeyleri değiştirebilecek güvenilir bir gücü yeterli bir zamanda oluşturamayız. Ilımlı muhaliflerin gittikçe zayıfladığını görüyoruz ve şu anda geri kalanlar çok az” dedi.

Amerikan medyasındaki diğer haberlerde de Pentagon'un IŞİD stratejisine yönelik huzursuzlukları dile getirilirken, Beyaz Saray'ın IŞİD stratejisinde her şeyi çok fazla merkezden yönetmeye çalıştığı ve ayrıntılara karıştığı yönünde yorumlar yapıldı. Ancak Beyaz Saray, şu anda IŞİD stratejisinin “işlediğini” belirtiyor ve bu konuda strateji değişikliği sinyalleri vermiyor.

Dolayısıyla, Pentagon da her ne kadar stratejideki bazı unsurlara yönelik kapalı kapılar ardında sert eleştiriler dile getirse de bunun kurumlar arası diyaloğun gerekliliği olduğuna işaret ediyor. Bu noktada Pentagon, Hagel’in yazısının ABD’nin IŞİD politikasının değiştiği anlamına gelmediğini belirtiyor.

Pentagon Sözcüsü Kirby, IŞİD'le mücadele stratejisinin değiştirilmesine yönelik planlamaların bulunmadığını belirtirken, “Bu strateji IŞİD’e karşı yürütülen bir mücadele. Bu stratejinin de doğru olduğuna ve işlediğine inanıyoruz” dedi.

Yönetimin Esed bilmecesi

Obama yönetimi, IŞİD ile mücadelenin başarısının önünde sonunda Esed rejiminin gitmesine de bağlı olabileceğini biliyor. Kirby, stratejiyi savunsa da gelecek için açık kapı bırakarak, “Ancak stratejinin işlemesi üzerinde yeniden düzenlemeler, değerlendirmeler ve değişiklikler yapmayacağımız anlamına da gelmiyor” açıklamasında bulundu.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Susan Rice da katıldığı bir forumda Suriye’de üç yılı aşkın süredir devam eden iç savaşla ilgili sorular üzerine Esed yönetimden gitmeden sorunun çözülmeyeceğinin altını çizerek, “Çözüm Esed’in gitmesini gerektirecek” dedi.

Rice’ın yardımcısı Tony Blinken de “Koalisyon havadan IŞİD’e gerçek bir zarar verebilir. Ancak IŞİD’in püskürtüldüğü toprakları koruyacak sahada birlikler olmadan örgütün sığındığı güvenli bölgeyi bertaraf edemeyiz” diye konuştu.

Her ne kadar yönetimin farklı birimlerinden Obama ve ekibine görüş farklılıkları bildirilse de karar merci olan Obama’nın ABD ordusunu yeni bir savaşa göndermeme yönündeki kararlılığı ile Suriye'deki kriz karşısında askeri müdahaleye soğuk baktığı biliniyor.

Obama’nın ülkeye askerini konuşlandırmaktan kaçındığı diğer noktalardan biri de Suriye’ye birlik göndermesi halinde rejim güçleriyle de savaşa tutuşma ihtimali. Siyasi bir anlaşmaya varılmadan Esed’in yönetimden uzaklaştırılmasının ülkedeki kurumların da Libya ve Irak’ta görüldüğü gibi çökeceğini düşünen Obama, doğrudan Esed’i hedef almak yerine ılımlı muhalifleri güçlendirerek, Esed’i siyasi çözüm için masaya oturtmayı hedefliyor.

Dolayısıyla, yönetim şimdilik en azından kameralar karşısında stratejide çok büyük değişiklik sinyalleri vermiyor. Ancak, ABD ve koalisyon güçlerinin hava saldırılarının IŞİD'e beklenen darbeyi vuramaması ve IŞİD'in Irak ve Suriye'de daha çok tehdit yaratması ile Suriye'de muhalefetin giderek daha çok zayıflaması halinde Obama yönetimi, IŞİD stratejisini bu kez daha kapsamlı olarak masaya yatırma ve yeniden değerlendirme durumunda kalabilir. 

KAYNAK:
AA
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER