ÖNE ÇIKANLAR :
DÜNYATÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 15 Temmuz 2014 Salı 10:42

Mısır'ın ateşkes teklifini İsrail kabul etti

Mısırın ateşkes teklifini İsrail kabul etti

Mısır'ın, İsrail saldırılarındaki kayıpların önlenmesi ve akan kanın durdurulması için önerdiği ateşkese İsrail Güvenlik kabinesinden onay geldi.


İsrail güvenlik kabinesinin, Mısır'ın başlattığı ateşkes girişimini onayladığı bildirildi.

İsrail Başbakanlık Sözcüsü Ofir Gendelman, resmi Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Başbakan Binyamin Netanyahu başkanlığındaki güvenlik kabinesinin, bu sabah yaptığı toplantıda, Mısır'ın ateşkes girişimini kabul ettiğini belirtti.

Gendelman, ateşkesin 09.00'dan itibaren başlatıldığını ifade etti.

Batı Şeria'da 12 Haziran'da kaybolan 3 Yahudi yerleşimcinin 18 gün sonra ölü bulunmasının ardından Filistinli genç Muhammed Ebu Hudayr, 2 Temmuz'da Yahudi yerleşimciler tarafından kaçırılmış ve yakılarak öldürülmüştü. İsrail, bu olayların ardından 7 Temmuz'da "Koruyucu Hat" adı altında operasyon başlattığını duyurmuştu.

Bu tarihten itibaren İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 189 kişinin hayatını kaybetti, bin 400 kişi yaralandı. 

MISIR ARABULUCU OLDU

Mısır, dün İsrail saldırılarındaki kayıpların önlenmesi ve akan kanın durdurulması için taraflar arasında ateşkes girişiminde bulunduğunu açıklamıştı.

İsrail'in Gazze saldırılarında akan kanın durması için Mısır'ın taraflar arasında ateşkes girişiminde bulunduğu ve ateşkesin uygulanma saati olarak sabah 06.00'ın belirlendiği bildirildi.

Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, "Mısır, Filistinli kardeşlerine karşı duyduğu sorumluluktan hareketle, İsrail saldırılarındaki kayıpların önlenmesi ve akan kanın durdurulması için uluslararası camianın yanı sıra İsrail ve Filistin tarafıyla temaslar kurdu. Bu çerçevede Mısır, tüm saldırılara son verilmesi ve Filistin halkının akan kanının durdurulmasını öngören bir ateşkesin sağlanması için girişim başlattı" ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, "Bu girişimin başarılı olması ve saldırıların sona ermesi, Filistin halkını 1967 sınırları içinde başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin devletine taşıyacak ciddi müzakerelerin yeniden başlamasına da katkı sağlayacaktır" değerlendirmesinde bulunuldu.

İsrail ve Filistin tarafına "derhal ateşkes" çağrısında bulunulduğu belirtilen açıklamada, şiddetin karşılıklı tırmandırılmasının kimseye fayda vermeyeceği bildirildi.

Açıklamada, girişim çerçevesinde taraflara şu çağrıda bulunuldu:

"İsrail'in, Gazze'ye kara harekatını uygulamayacağını ve sivilleri hedef almayacağını garanti ederek, tüm saldırılarını durdurması. Gazze'deki Filistinli grupların, her çeşit roket ve sınır saldırısına son vermeyi garanti ederek, İsrail'e tüm saldırıları durdurması. Sınır kapıları açılarak geçişlerin sağlanması."

Diğer ihtilaflı meselelerin taraflarla yapılan görüşmelerde masaya yatırılacağı kaydedilen açıklamada, girişimin uygulanma yöntemine ilişkin ise şu yol haritası belirlendi:

"15 Temmuz saat 06.00, ateşkesin uygulanma saati olarak belirlendi. İsrail hükümeti ve Filistin yönetiminden üst düzey yetkili heyetler, girişimin uygulanmaya başlamasından itibaren 48 saat içinde 2012'de yapılan ateşkes anlaşması uyarınca ayrı ayrı görüşmeler yapmak üzere Kahire'de kabul edilecek. Mısır da taraflar arasında varılan anlaşmaya bağlı kalınıp kalınmadığını denetleyecek."

GAZZE'DE SORUN AMBARGO VE AÇLIK

Gazze'deki eski Filistin Hükümeti Başbakanı Heniye, "Sorun, ateşkes değil Gazze'nin ambargo altında olması ve bölgedeki açlıktır" dedi.

Hamas'a ait El-Aksa televizyon kanalında konuşan Heniye, İsrail ve Gazze'deki direniş grupları arasında ateşkes imzalanması için yürütülen çalışmaları hatırlatarak, "Gazze'ye yönelik ambargonun kaldırılması, Batı Şeria ve Kudüs'teki saldırıların durmasını içermeyen hiçbir ateşkesi kabul etmiyoruz" dedi.

Heniye, Filistinli direniş gruplarının bir yandan meydanda halkını düşmanlardan korumak için çabalarken diğer taraftan Filistinli grupların, Hamas ve Arap liderlerle diplomatik, siyasi görüşmelerinin devam ettiğini kaydetti.

Gazze'nin içinde bulunduğu duruma da değinen Heniye, şöyle devam etti:

"Sorun, ateşkes yapılması ya da İsrail'le yapılan eski anlaşmaların yeniden gündeme gelmesi değil. Asıl sorun, Gazze'nin ambargo, açlık, sınır kapılarının kapatılması, insanların aşağılanması ve bombalanmasıdır. Filistin halkının da diğer halklar gibi özgür ve onurlu şekilde yaşaması için Gazze'deki ambargonun kaldırılması gerekiyor."

Heniye, İsrail ve Gazze'deki direniş grupları arasında ateşkes imzalanması için yürütülen çalışmaları hatırlatarak, "Gazze'deki ambargonun kaldırılmasını, Batı Şeria ve Kudüs'teki saldırıların durdurulmasını içermeyen hiçbir ateşkesi kabul etmiyoruz" dedi.

Heniye ayrıca, İsrail'in "esir takası, 2012'de imzalanan ateşkes" gibi Mısır'ın arabuluculuğuyla gerçekleşen anlaşmaları ihlal ettiğini dile getirdi.

Direniş gruplarının, Hamas'ın ve İzzeddin Kassam Tugayları'nın yaptıklarının bilincinde oluğunu belirten Heniye, "Hamas, bazılarının isimlendirdiği gibi emirliği ya da Gazze'deki herhangi bir devleti müdafaa etmiyor. Bu, bilakis, halkını, onun vatanını, topraklarını, halkın ve ümmetin kutsal değerlerini müdafaasıdır" ifadesini kullandı.

Sorumluluğunun farkındaki direnişin, kuvvetli ve inatçı olduğunun altını çizen Heniye, "Ne kadar güçlü ve siyasi dehaya sahip olursa olsun Filistin halkının taleplerini karşılamayı reddedemez. İsrail, Batı Şeria'ya yönelik saldırı hamlesinin ardından Gazze'ye herhangi bir gerekçe göstermeden saldırdı. Bu durum, İsrail ile Filistin arasında 2012'de imzalanan ateşkes anlaşmasından İsrail'in geri çekilmesi anlamına gelir" değerlendirmesinde bulundu.

İsrail'in gerçekleştirdiği ihlallere ilişkin Heniye, "İsrail ambargoya devam ediyor. İsrail kendisini geliştirdi ve 'Koruyucu Hat' operasyonu başlattı" dedi.

Heniye, Batı Şeria ve Kudüs'te ihlallerin yanı sıra saldırı ve savaşı başlatanın İsrail olduğuna dikkati çekerek, " İsrail 1948 topraklarındaki halkımıza ihanet etti. Sonra düşmanlığına devam etti. Stratejik durumun Filistin halkının direnişini yıkmaya yeterli olduğunu düşünerek savaş ilan etti. Ancak onurlu birGazze ile karşılaşınca umudunu kaybetti. Direnişin halkını koruyabileceğini gördü" yorumunda bulundu.

Heniye, İslam dünyasından Filistin halkının yanı sıra "siyasi, medya ve diplomatik" alanlarda Gazze, Batı Şeria ve Kudüs'ün yanında olmasını talep etti.

HAMAS'IN SİLAHLI KANADI: REDDEDİYORUZ

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, basında var olduğu iddia edilen Mısır'ın ateşkes girişiminin içeriğine ilişkin kendilerine bilgi ulaşmadığını açıkladı.

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, basında var olduğu iddia edilen Mısır'ın ateşkes girişiminin içeriğine ilişkin kendilerine bilgi ulaşmadığını açıkladı.

İzzeddin el-Kassam Tugayları tarafından yayınlanan yazılı açıklamada, Mısır'ın başlattığı ateşkes girişimine işaret edilerek, "Medyada dolaşan Mısır'ın ateşkes girişiminin içeriğine ilişkin resmi ve gayriresmi makamlardan bir bilgi ulaşmadı" denildi.

Eğer içerik doğruysa

Açıklamada, "Eğer bu girişimin içeriği doğruysa bu bir boyun eğdirme ve diz çöktürme girişimidir. İzzeddin el-Kassam Tugayları olarak bunu tamamıyla reddediyoruz" ifadesi kullanıldı.

Hayatını kaybeden masumlara vefalı olunacağı kaydedilen açıklamada, Filistin halkına akıttıkları kanın ve fedakarlıklarının boşa gitmeyeceğinin vaat edildiği belirtildi.

GAZZE'DE 189 ÖLÜ 1400 YARALI

İsrail'in 7 Temmuz'da "Koruyucu Hat" adı altında başlattığı operasyonda bugüne kadar hayatını kaybedenlerin sayısı 189'a, yaralıların sayısı 1400'e yükseldi

AA muhabirine konuşan Gazze'de görevini fiili olarak yürüten eski Filistin Hükümeti Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, İsrail'in düzenlediği hava saldırılarında Gazze'nin güneyindeki Han Yunus ve Refah kentlerinde biri kadın olmak üzere iki yaşlı Filistinlinin hayatını kaybettiğini söyledi. İki Filistinlinin ölümünün ardından İsrail'in operasyonunda hayatını kaybedenlerin sayısının 189'a çıktığı belirtildi.

Gazze'den İsrail'e atılan füzeler nedeniyle çoğu panik sonucu olmak üzere 211 İsraillinin de yaralandığı bilgisi verilmişti.

Batı Şeria'da 12 Haziran'da kaybolan 3 Yahudi yerleşimcinin 18 gün sonra ölü bulunmasının ardından Filistinli genç Muhammed Ebu Hudayr, 2 Temmuz'da Yahudi yerleşimciler tarafından kaçırılmış ve yakılarak öldürülmüştü. İsrail, bu olayların ardından 7 Temmuz'da "Koruyucu Hat" adı altında operasyon başlattığını duyurmuştu. 

KAYNAK:
Ajanslar
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER