ÖNE ÇIKANLAR :
DÜNYATÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 16 Eylül 2013 Pazartesi 22:31

İşte BM'nin 'Suriye'de kimyasal' raporu

İşte BMnin Suriyede kimyasal raporu

BM denetçilerinin raporunda, "Suriye'de kimyasal silah kullanıldığına dair ikna edici bilgiler var" denildi.


Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-mun, BM Güvenlik Konesiyi’ni (BMGK) dün kendisine teslim edilen Suriye’deki kimyasal silah kullanımı ile ilgili araştırma raporu hakkında bilgilendirdi. Şam yakınlarındaki Guta bölgesinde 21 Ağustos tarihinde yapılan kimyasal silah saldırısı ile ilgili Ban, "Suriye'de devam eden çatışma bağlamında Şam’ın Guta bölgesinde BM heyeti nispeten büyük ölçükte kimyasal silah saldırısı yapıldığı sonucuna varmıştır. Saldırı özellikle siviller arasında çok sayıda can kaybı ile sonuçlandı." dedi.

BM heyetinin kimyasal silah kullanıldığı belirtilen alanlardan mağdurların semptomları, saç, idrar ve kan örnekleri dahil olmak üzere biyomedikal örnekler alınarak inceleme yapıldığını belirten Ban, yine laboratuvarlara Guta’dan toprak, mühimmat ile çevreden toplanan kalıntıların gönderilip incelendiğini dile getirdi. BM heyetinin 50’den fazla olaydan sağ kurtulanlar ile birebir mülakat yaptığını aktaran Ban, mağdurların patlamanın ardından hızla nefes darlılığı, oryantasyon bozukluluğu, gözde tahriş, bulantı, kusma ve genel halsizlik yaşadıklarını anlattığını dile getirdi. Ban, "Saldırı sonrasında bölgeye ulaşan ekipler, yerde birçok insanın cansız bedenleri ya da bilincini yitirmiş insanların yattıklarına tanıklık ettiğini dile getirdiler." dedi.

BM heyetinin 9 hemşire, 7 dahiliye doktoru ile olaya müdahale eden kişilerle görüştüğüne dikkat çeken Ban, "Bu insanların verdikleri bilgiye göre sokak ortasında bilinçsiz bir şekilde ve vücütlarında herhangi bir yara izi olmadığı halde yatan birçok ölü ve yaralı insan gördüklerini söylediler." diye konuştu.

SALDIRI SABAH YAPILDI DAHA ETKİLİ OLMASI İÇİN

Ban, saldırının sabahın erken saatlerinde yapılmasının nedenini zehirli gazların daha etkin olması ve yer yüzeyinde daha uzun süre kalıp, kapalı mekanlara dahi kolayca sızabilmesi için seçildiğine işaret etti.

Suriye’de elde edilen delillerin dört farklı laboratuvarda incelendiğini kaydeden Ban, raporda belirtilen maddeleri okudu. Ban'ın okuduğu ilk maddede: "Çevresel ve biyomedikal örnekleri saldırıların yaygın şekilde yapıldığını göstermektedir. Kan örneklerinin yüzde seksen beşinde sarin gazı pozitif çıkmıştır. Biyomedikal örnekler seçilen 36 hastadan alındı ve bunların 34’ün de zehirlenme görüldü. Hemen hemen tüm hastalarda sarine maruz kaldıkları ortaya çıktı." ifadesi yer aldı.

Raporun ikinci sonuç maddesinde: "Bu sonuçlar klinik değerlendirmelerle belgelenmiş belirtileri ve sinir gazına etken maruz kalma ile uyumlu bulguları tarafından teyit edildi. Etkilenen hastaların bir dizi Organ fosforu içeren bir bileşik tarafından entoksikasyonun tanısı ve net bir şekilde bilinç kaybı, nefes darlığı, görme, göz iltihabı, kusma gibi sarin ile ilişkili semptomlar görüldü." ifadesi yer aldı.

Guta’ya yapılan salıdırıda kullanılan roketlerin üzerinde sarin gazı olduğunun yapılan inceleme ile elde edilen fotoğraflardan teyit edildiği de yine raporda yer aldı. Ban, roketlerin taşıdığı sinir ve sarin gazları ile Guta, Zalmalka, Ein Tarma ile Moadamiyah yerleşkelerine saldırılar yapıldığının belgelendiğini kaydetti.

21 Ağustos’ta yapılan saldırının tam olarak ne ölçekte ve kaç kişinin etkilendiğine dair net sayısnın elde edilemediğini belirten Ban, buna gerekçe olarak ise BM heyetinin güvenliğinin tam sağlanamaması ve başka sınırlamaların olmasını gösterdi.

Raporun sonuçlarının tartışmasız ve karşı konulmaz şekilde durumu ortaya koyduğunu savunan Ban, "Zaten herşey kendini anlatıyor." dedi.

BM misyonunun Suriye'deki kimyasal silah kullanımı ile ilgili diğer iddialarının soruşturulmasını tamamlamak için bu ülkeye tekrar gideceğini hatırlatan Ban, "Birleşmiş Milletler heyeti artık Suriye’de kimyasal silah kullanıldığını tamamen objektif bir şekilde kanıtlamıştır." dedi.

KİMYASAL SİLAH KULLANIMI SAVAŞ SUÇUDUR

Kimyasal silah kullanımının savaş suçu olduğunu hatırlatan Ban, "Bu, 1925 protokolü ve uluslararası teamül hukuku ile diğer kuralların ciddi bir ihlalidir. Uluslararası toplum, kimyasal silah kullananları bu eylemlerinden dolayı sorumlu tutmak ve bunun savaş aracı olarak tekrar ortaya çıkmaması için emin olacak şekilde sorumluluğunu yerine getirmelidir." diye konuştu.

Kimyasal Silah Sözleşmesi’ne imza atan Suriye’ye karşı artık sıkı bir denetim yapılmasını isteyen Ban, ABD ve Rus dişişleri bakanlarının varmış olduğu anlaşmayı desteklediğini ancak içeriğinin biran önce hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti. Konsey’den Suriye sorununa birlik içinde hareket ederek çözüm aramasını isteyen Ban, kimyasal silahın her ne şartta veya nerede olursa olsun kullanımının suç olduğunun altını çizdi. Suriye’de iki buçuk yıldır devam eden krizin geniş bir perspektiften ele alınmasını isteyen Ban, 21 Ağustos’ta yaşanan korkunç olayın 30 aydır devam eden ve 100 binden fazla insanın yaşamını yitirdiği olayların neticesi olduğunu kaydetti.

İKİ TARAFIN DA SUÇ DOSYASI KABARIK

BM raporunda dikkat çeken bir husus da hükümete bağlı güçlerin cinayet, yargısız infaz, tecavüz, faili meçhul gibi suçları işlediklerinin belgelendiğini ifade etmesi oldu. Hükümete bağlı güçler gibi muhaliflerin de suç dosyası rapora göre kabarık. Raporda, silahlı grupların cinayet, infaz, işkence ve rehin alma gibi suçlar işlediği kaydedildi. Her iki tarafın da sivillerin yaşadıkları yerlere yönelik bombalı saldırı yaptığını yazan rapor, Suriye’ye hala birçok ülkeden silah sevkiyatının sürdüğü kaydedildi.

Konvansiyonel silahlarla yapılan saldırıların insanlığa karşı işlenmiş suç olduğunu Konsey’e yaptığı bilgilendirme toplantısında dile getiren Ban, uluslararası topluma ve BMGK üyelerine işlenen suçun cezasız kalmasına müsade etmemelerini istedi.

SURİYE’DE İNSANİ DURUM UMUTSUZ

Suriye’de insani durumun umutsuz olduğunu kaydeden Ban, ülkenin bazı bölgelerinde ihtiyacın çok çok altında gıda bulunduğunu söyledi. Ban, "İnsanlar ihtiyaçlarının çok altında gıda ile besleniyor ve birçokları da kuşatma altında olduğundan hayatları risk altında. Aileler evlerinde kaldıklarında ya da göç ettiklerinde bile yaşamları risk altında. Onca zamandır göreceli de olsa uyum içinde yaşayan toplumda artık mezhepsel gerilim hat safhada. Halkın üçte biri evlerini terk etmek zorunda kaldı ve mülteci sorunu bölgenin de istikrarına bir tehdit oluşturuyor." dedi.

Suriye’de sorunun çözümü için tarafların müzakere sürecine katılımının şart olduğu çağrısını yineleyen Ban, "En kısa zamanda Cenevre'de Suriye konulu uluslararası konferansın yapılması için elimden geleni yapmaya hazırım. 28 Eylül'de Dışişleri Bakanı Lavrov ve Dışişleri Kerry ile yapacağım toplantı için sabırsızlanıyorum. Sanırım o zaman konferans için bir tarih belirlemek mümkün olacağını umuyorum." şeklinde konuştu.

Ban son olarak Suriye halkının yaşadığı büyük acının biran önce son bulabilmesi için bu raporun uluslar arası toplumu uyandırmaya hizmet etmesini umduğunu söyledi.

KAYNAK:
CİHAN
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER