İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB) Genel Sekreteri Ali Kurt, Mescid-i Aksa'ya yapılan saldırıya verilecek en büyük cevabın, ittihat-ı İslam olduğunu belirtti.
Kurt, yaptığı yazılı açıklamada, on yıllardır Ortadoğu'da fitnenin başı rolü konumunda olan İsrail'in, Mescid-i Aksa'ya yaptığı alçakça saldırı ile İslam'a karşı kinini ve nefretini bir kez daha en uç noktada sergilediğini kaydetti.
Kutsal değerlerin ayaklar altına alınmaya çalışıldığı bu olaya tüm Müslümanların tepki göstermesi, İsrail'e gereken mesajın verilmesi gerektiğini aktaran Kurt, İslam dünyasına karşı son dönemde gerçekleştirilen çok çeşitli saldırılarla küresel bir provokasyon faaliyetinin yürütüldüğünü ve psikolojik bir harp uygulandığının açıkça görüldüğünü vurguladı. Ali Kurt, bunlara, Mısır, Suriye ve Irak'ta yaşanan din, hukuk ve insanlık dışı olaylar, Bangladeş'te bir hafta içerisinde üç Cemaat-i İslami liderinin idam cezasına çarptırılması, Yemen üzerinde kurulan küresel kumpasla hükümetin düşürülmesi ve toplumun kaosa itilmesi, Tunus'ta sergilenen tavırlar gibi hukuk, adalet ve insan hakkı kavramlarının çiğnendiği hadiseleri örnek gösterdi.
İDSB Genel Sekreteri Kurt, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
"Özellikle bu küresel oyunun Sünni camia üzerine oynanıyor olması stratejik planın ne olduğunu ortaya koyuyor mahiyettedir. Bu plan çerçevesinde tüm dünya genelinde Müslümanları şiddete başvurmaya mecbur hale getirmeye dayalı bir politika uygulanmaktadır.
Bilindiği üzere 1969'da Mescid'i Aksa'nın kundaklanması üzerine Kazablanka'da bir araya gelen İslam ülkeleri İslam Konferansı Örgütü'nü kurdu. İslam'a yapılan saldırılar tarihte olduğu gibi şimdi de Müslüman devletleri ve halkları daha etkili ve sonuca yönelik olarak bir araya getirmeli, İslam'ın özünde olmayan sebepler ve ayrılıklar bertaraf edilmeli, İslam birliğini her ölçekte gerçekleştirmek için en üst düzeyde çaba sarf edilmelidir.
İslam dünyası devletler ve halklar nezdinde birliğini sağlamadığı sürece İslam düşmanı tüm odaklar korkusuzca saldırılarını sürdürecek ve daha da ileriye götüreceklerdir. İsrail askerinin kutsal mabedimiz Mescid-i Aksa'ya girip, içerisini yakıp yıkması, ibadet etmekte olan insanları hedef alması siyonist yönetimin yapmış olduğu tarihi bir hatadır. Unutulmamalıdır ki, her kışın bir baharı, her gecenin bir neharı vardır. İslam dünyasının içinden geçtiği karanlık ortamın aydınlanacağı ve İslam'ın tüm dünyanın barış ve huzuruna vesile olacağı günler yakındır. Bize düşen görev 'şüphesiz Müslümanlar kardeştir' buyruğu ışığında Müslümanlarla birlik olmaktır, ittihat etmektir. Mescid-i Aksa'ya yapılan saldırıya verilecek en büyük cevap, ittihat-ı İslam'dır."
- "Bu hunharca saldırıyı kınıyoruz"
İslam ülkelerinin İsrail ile diplomatik ilişkilerini keserek İsrail'e gereken cevabı vermeleri gerektiğini kaydeden Kurt, "Mabedimize dokunan bu 'namahrem el'e karşı İslam'ın izzetini muhafaza etmek her idareci üzerine farzdır" ifadelerini kullandı.
Ali Kurt, Tüm İslam dünyasını ve her Müslümanı konuya birlikte tavır almaya davet ederek, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliği'nin gereken girişimlerde bulunmasını beklediklerini vurguladı.
Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği'ni (AB) bugüne kadar uyguladığı çifte standardı terk edip, hukuka ve adalete uygun davranmaya çağıran Kurt, "52 ülkeden 264 sivil toplum kuruluşu bulunan İDSB olarak yapılan bu hunharca saldırıyı kınıyor, 'Akıbet ancak inananlarındır' ayeti mucibince sabır ve gayreti elden bırakmayarak, Müslümanların çok yakın bir zamanda tüm dünya üzerinde kurtuluşa ereceğine dair inancımızı bir kez daha yineliyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
