ÖNE ÇIKANLAR :
DÜNYATÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 07 Kasım 2014 Cuma 13:36

Irak yönetimi ile Kürtler arasındaki petrol sorunu

Irak yönetimi ile Kürtler arasındaki petrol sorunu

Irak Dışişleri Bakanı Caferi, Bağdat'taki hükümet ve IKBY arasında petrol kaynaklarının kullanımı konusundaki sorunlara ilişkin, "Biz bu meseleyi geçmişte olmuş bitmiş olarak görüyoruz. Yeni bir sayfa açacağız" dedi.


Irak Dışişleri Bakanı İbrahim Caferi, Bağdat'taki merkezi hükümet ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) arasında petrol kaynaklarının kullanımı konusuna yaşanan sorunlara ilişkin, "Biz bu meseleyi geçmişte olmuş bitmiş olarak görüyoruz. Yeni bir sayfa açacağız" dedi.

Dışişleri Bakanı Caferi, Ankara Sheraton Otel'de düzenlenen kahvaltıda gazetecilerle bir araya geldi. Türkiye'deki temasları hakkında bilgi veren ve gazetecilerin sorularını cevaplayan Caferi, iki ülkenin köklü ilişkilere sahip olduğunu belirtti. Türkiye'nin kendileri için Avrupa'ya açılan kapı niteliğinde olduğuna işaret eden Caferi, Irak'ın Türkiye üzerinden Avrupa'ya petrol ve doğalgaz satabileceğini dile getirdi.

"Türkiye'nin zengin ve fakir yerine orta kesim oluşturması bizim dikkatimizi çeken bir husustur" diyen Caferi, Türkiye'nin başta ticaret, yatırım ve ulaştırma olmak üzere tüm alanlardaki tecrübelerinden yararlanmak istediklerini kaydetti.

Caferi, Irak'ın ırk, dil, din ve mezhep yönünden oldukça çeşitli olduğuna dikkati çekerek, "Bu çeşitliliğe rağmen yönetim doğru bir şekilde yapılırsa zaman dünyaya önemli bir mesaj sunulmuş olunuyor. Bütün bu çeşitliliğe rağmen böyle bir ülkede başarı kaydedildiği zaman insanlığa da bir hizmet sunulmuş oluyor" diye konuştu.

Irak'ın terör örgütü IŞİD'le mücadele konusunda da eğitim, donanım ve istihbarat paylaşımı konusunda uluslararası toplumdan yardım talep ettiğini hatırlatan Caferi, bunun dışında Irak'ta yabancı askeri üs kurulması ya da yabancı askerlerin Irak topraklarında savaşmasına karşı olduklarını yineledi.

"Bölgesel konular"

Caferi, Ankara ziyaretinin Türkiye'ye petrol satışı konusunda merkezi hükümet ile IKYB arasındaki yaşananlarla ilgisi olup olmadığı sorusuna karşılık, ziyaretin bölgesel konulara ilişkin olduğuna vurgu yaptı. "Türkiye komşumuz olan, büyük ve değer verdiğimiz bir ülkedir. Kürt bölgesiyle olan mesele ise iç meselemizdir. Bunu biz ulusal çerçeve içinde ele alıyoruz. Evet, belli bazı sorunlarımız var ama bu sorunlarımızı Irak'ın ulusal çerçevesi içinde ele almaktayız ve o doğrultuda sorunlarımızı çözmekteyiz" ifadesini kullandı.

Meselenin anayasal çerçeve içinde çözülmesi gerektiğine dikkati çeken Caferi, petrolün Irak'ın milli serveti olduğunu ve petrolden elde edilen gelirlerin tüm Iraklılara ait olduğunu vurguladı. Caferi, "Biz bu meseleyi geçmişte olmuş bitmiş olarak görüyoruz. Yeni bir sayfa açacağız" dedi.

Caferi, IKBY'nin Türkiye'ye petrol satışından elde edilen ve bir Türk bankasında bloke edilmiş durumda olduğu iddia edilen parayla ilgili bir soruya şu cevabı verdi:

"Biz şundan eminiz ki petrol satışından elde edilmiş gelirler emin eldedir. Ziyaretimiz sırasında değinmedik ama bu değinmeyeceğiz anlamına gelmiyor. Daha sonra yapılacak olan görüşmelerde birçok konu detaylı olarak ele alınacak. Bu da onların başında gelmektedir."

Caferi, bir gazetecinin sorusu üzerine ziyaret sırasında diplomatik, hususi ve hizmet pasaportu sahipleri için vizelerin karşılıklı kaldırılmasına yönelik mutabakat zaptı dışında herhangi bir anlaşmanın imzalanmadığını söyledi.

Irak savunmasının bir parçası olan peşmerge güçlerinin Kobani'de bulunmasının merkezi hükümet için de stratejik bir öncelik olup olmadığı yönündeki soruya karşılık, Caferi şunları kaydetti:

"Güvenlik bölünemez. Aynı şekilde terörizm de bölünemez. Gerek Irak Silahlı Kuvvetleri gerekse onun şemsiyesi altında görev ifa eden bütün güvenlik birimleri herhangi bir görev üstlendikleri zaman merkezi hükümetin kararıyla bunu yapmaları gerekmektedir. Bilindiği üzere başbakanların iki görevi bulunmaktadır. Bir tanesi bakanlar kuruluna başkanlık yapmak, ikincisi ise silahlı kuvvetler komutanlığını üstlenmek. Başbakan, bu sorumlulukları çerçevesinde silahlı kuvvetleri hareketlendirebilir, onlara emir verebilir fakat bunu tıpkı Musul'da olduğu gibi sadece olağanüstü durumlarda yapar. Onun ötesinde bir savaş söz konusu olduğu zaman muhakkak parlamentoya da başvurulması gerekmektedir."

Kerkük'ün durumuyla ilgili nüfus sayımı yapılmasının düşünülüp düşünülmediği sorusu üzerine Caferi, Irak kanunlarına göre Kerkük'le ilgili imar, kentin durumunun normalleştirilmesi ve nüfus sayımı yapılması olmak üzere üç husus bulunduğu söyledi. Caferi, "Nüfus sayımının 2007 sonunda yapılması gerekiyordu. 2006'da hükümeti teslim ettik. Sonrasında olan olaylardan dolayı nüfus sayımı yapılamadı. Dileğim sayımın yapılması. Ona göre de gerekli diğer tedbirleri alma imkanına sahip olacağız" şeklinde konuştu.

KAYNAK:
AA
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER