ÖNE ÇIKANLAR :
DÜNYATÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 17 Ocak 2017 Salı 17:17

İngiltere'den 12 maddelik "Brexit" planı

İngiltereden 12 maddelik "Brexit" planı

İngiltere Başbakanı May: "Hükümet, İngiltere ile AB'nin varacağı anlaşmanın son halini yürürlüğe girmeden İngiliz Parlamentosunun her iki kanadının oylamasına sunacak" "Ortak pazarda kalmak istemiyoruz. Bunun yerine AB ile serbest ticaret anlaşmasına varmak istiyoruz" "AB ile gümrük anlaşması yapmamızı istiyorum. Bu yeni bir gümrük anlaşması anlamına da gelebilir ya da Gümrük Birliğinin kısmi üyesi olmak anlamına da gelebilir"


İngiltere Başbakanı Theresa May, ülkesinin Avrupa Birliğinden (AB) ayrılırken ortak pazardan da çıkacağını ve Brüksel ile varılan Brexit anlaşmasının son halinin parlamentonun oylamasına sunulacağını söyledi.

May, İngiliz hükümetinin 12 maddeli Avrupa Birliğinden çıkış planı ve Brüksel ile yürütülecek müzakerelerdeki amaçlarını Londra'da düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı.

Birleşik Krallık halkının AB'den çıkış yönünde altı ay önce verdiği kararın paylaşılan ortak değerlerin reddedilmesi anlamına gelmediğini belirten May, "AB'den ayrılıyoruz ancak Avrupa'dan ayrılmıyoruz." dedi.

Avrupa'ya seslenen May, güvenilir ortaklar olmaya devam edeceklerini kaydederek, "Mal ve hizmetlerinizi almak istiyoruz, kendimizinkileri de sizlere satmak istiyoruz. Mümkün olduğunca serbestçe ticaret yapmak istiyoruz. Ayrıca bu ülkede hoş karşılanmaya devam edeceksiniz ve bizim vatandaşlarımızın da sizlerin ülkelerinde hoş karşılanacaklarını umuyoruz." diye konuştu.

Brexit sürecinin sonunda "kısmi bir üyelik" ya da "ortak üyelik" gibi Birleşik Krallık'ı "AB'nın yarı içinde yarı dışında bırakacak" bir durumdan bahsedilemeyeceğini vurgulayan May, ülkesinin AB'den ayrılmaya kararlı ve görevinin Brüksel ile en iyi anlaşmaya varmak olduğunu belirtti.

-12 maddelik çıkış planı

Konuşmasında müzakere sürecindeki 12 maddelik amaçlarını sıralayan May, öncelikle "Birleşik Krallık ile AB arasında yeni, olumlu ve yapıcı bir ortaklık oluşturmayı" hedeflediklerini kaydetti.

İlk amaçlarının müzakere sürecinin açıklıkla yürütülmesi olduğunu belirten May, "Hükümet, İngiltere ile AB'nin varacağı anlaşmanın son halini yürürlüğe girmeden, İngiliz Parlamentosunun her iki kanadının oylamasına sunacak." dedi.

Yasaların kontrolünün sağlanmasını ve bu çerçevede Avrupa Adalet Divanının İngiltere yasaları üzerindeki etkisinin de ortadan kaldırılacağını belirten İngiltere Başbakanı, AB'den ayrılmanın yasaların Londra, Edinburgh, Cardiff ve Belfast'ta yapılacağı anlamına geleceğini dile getirdi.

"Birleşik Krallık'ın güçlendirmesini" de maddeler arasında sayan May, sürece Kuzey, İrlanda ve İskoçya gibi bölgesel hükümetlerin dahil edileceğini ifade etti. Theresa May bu süreçte, İrlanda ile ortak seyahat alanının korunmasının önemini vurgulayarak, AB üyesi olan İrlanda ile özellikle Kuzey İrlanda arasındaki geçişle ilgili sorunları önlemeye yönelik çalışacaklarını kaydetti.

May, "Kontrollü Göç"ü beşinci madde olarak sıralarken, "en zeki ve en iyinin ülkeye gelmesine izin verme" stratejisinden vazgeçilmeyeceğini ancak göç sisteminin ulusal çıkarlar doğrultusunda kontrol altına alınacağını belirtti. Birleşik Krallık halkının da referandumda verdiği kararla hükümete, "Avrupa'dan Britanya'ya gelen kişilerin sayısının kontrolü sağlanmalı" mesajı verdiğini söyleyen May, bu yönde çalışmalar yürüteceklerini vurguladı.

"Britanya'da yaşayan AB vatandaşları ile AB ülkelerinde yaşanan Britanyalıların haklarının garanti altına alınması" ve "İşçi haklarının korunmasını" da amaçları arasında sayan Theresa May, Brexit sürecindeki ekonomik amaçlarına da değindi.

- Ortak pazardan çıkış, Gümrük Birliğine kısmi üyelik önerisi

"Avrupa pazarlarıyla serbest ticaret anlaşmaları yapılması" maddesi çerçevesinde AB ile serbest ticaret anlaşmasına varmak istediklerine dikkati çeken May, şunları kaydetti:

"Ancak bu önerim, ortak pazar üyeliğinin devamı anlamına gelmiyor. Ortak pazarda kalmak istemiyoruz. Bunun yerine AB ile serbest ticaret anlaşmasına varmak istiyoruz. Bu anlaşma, mevcut ortak pazar düzenlemelerini içerebilir."

May, AB dışındaki ülkelerle de ticaret anlaşmaları yapmak istediklerine işaret ederek, ülkesinin kendi ticaret anlaşmalarını kendisinin yapmasını istediğini belirtti. Avrupa ile ayrıca "gümrüksüz" ticaret yapmak istediğini de ifade eden May, "Birleşik Krallık'ın ortak ticari politikanın ya da ortak dış gümrük ücretinin parçası olmasını istemiyorum. Tüm bunlar, ülkelerle kapsamlı ticaret anlaşmaları yapmamızı engelleyen Gümrük Birliğinin ögeleri. AB ile gümrük anlaşması yapmamızı istiyorum. Bu yeni bir gümrük anlaşması anlamına da gelebilir ya da Gümrük Birliğinin kısmi üyesi olmak anlamına da gelebilir. Bu konuda fikirlere açığım." diye konuştu.

Theresa May konuşmasında diğer maddeleri ise "Avrupalı ortaklarla büyük çaplı bilim, araştırma ve teknoloji girişimlerindeki iş birliğinin sürdürülmesi", "Suç ve terörle mücadelede, dış ve savunma politikalarında Avrupalı müttefiklerle yakından çalışmanın sürdürülmesi", "Britanya, AB kuruluşları ve AB üyesi ülkelerin çıkarı bakımından Brexit uygulamasının sistemli yürütülmesi" olarak sıraladı.

İngiliz hükümetinin, Avrupa Birliğinden çıkış (Brexit) sürecini resmen başlatacak Lizbon Anlaşması'nın 50. maddesini mart ayı sonunda işletmesi bekleniyor. Müzakere sürecinin en az 2 yıl sürmesi öngörülüyor.

İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'dan oluşan Birleşik Krallık'ta geçen yıl yapılan AB referandumunda halkın yüzde 52'si Brexit'ten yana oy kullanmıştı.

- May'in konuşmasının piyasalara etkisi

İngiltere Başbakanı May’in ortak pazardan çıkılarak, karşılıklı serbest ticaret anlaşmasının yapılması için çalışılacağını açıklamasının ardından yerel saatle 12.40’da Londra Borsası (FTSE) yüzde 0,52 değer kaybıyla 7788,77 puandan işlem gördü.

Özellikle geçen hafta sonu May’in ve Maliye Bakanı Philip Hammond’ın ortak pazardan çıkılacağına işaret eden açıklamalarıyla dün sabah saatlerinde İngiliz sterlini ABD doları karşısında 1,20'nin de altına gerileyerek son üç ayın en düşük seviyesini görmüştü. May’in uzun zamandır beklenen Brexit stratejisine ilişkin açıklamalarının ardından sterlin bir miktar toparlanarak yüzde 2,02 değer kazanarak 1,2294 seviyesine yükseldi.

May’in konuşmasında da vurguladığı şekilde, İngiliz ekonomisinde haziran ayında yapılan referandum öncesindeki tahmin edilen kadar sert etkiler görülmedi. İngiltere Merkez Bankası (BOE) Başkanı Mark Carney, yakın zamanda referandum öncesindeki tahminlerinde yanıldıklarını kabul etmişti.

İngiltere ekonomisi, geçen yılın üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2,2 ile beklentilerin üzerinde büyüdü.

KAYNAK:
AA
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER