ÖNE ÇIKANLAR :
DÜNYATÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 15 Ocak 2013 Salı 17:10

İmam kiliseyi inletti!

İmam kiliseyi inletti!

Mısır'da Tahrir Meydanı'ndaki bir caminin imamı Kahire'deki bir kiliseye gitti. Kilisedeki konuşma Hristiyanları ağlattı...


Tahrir Meydanı'nın hemen yanındaki caminin imamı, yeni yılda Kahire'deki kiliseye giderek Hristiyanlara sürpriz yaptı. İmamın sürpriz ziyareti kilisedekileri gözyaşlarına boğdu.

Haber7'de yer alan habere göre Tahrir Meydanı'nın hemen yanındaki Ömer Makram Camii'nin İmamı Mazhar Şahin, 4 Ocak'ta Kahire'deki Kasr el Dubara Kilisesi'ne giderek Hristiyanların yeniyıl törenine katıldı. Kilisede bulunanaların ayakta alkışladığı ziyarette İmam Mazhar Şahin, Bismillah çekerek kilisedekilere duygu yüklü bir konuşma yaptı.

Alkış tufanına ve kilisedekilerin gözyaşlarına boğulmasına neden olan konuşmada İmam Şahin, ülkenin geleceğine yönelik mesajlar verdi.

İmamın konuşmasının tezahüratlarla kesildiği konuşma yaklaşık 12 dakika sürüyor.

Karşılıklı hoşgörü içinde yaşama ve ortak değerlere vurgu yapan İmam Şahin, Mısır'ı müslümanların ve Hristiyanların birlikte kurduklarını belirterek ortak değerleri paylaştıklarını söyledi.

Mısır'da geçtiğimiz yıl yaşanan Hristiyan Müslüman çatışmaları nedeniyle oldukça gergin olan hava, imamın kilise ziyaretiyle büyük bir yumuşama sağladı. Birçok Mısırlı alimden de Şahin'in kilise ziyaretine destek geldi.

VİDEOYU İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN...

İşte İmamın o konuşması:

"Selamün Aleyküm! Öncelikle ben kardeşiniz Mazhar Şahin, Ömer Makram Camii İmam Hatibi.

Doktoramı Ezher Üniversitesi'nde Kur'an Belagatı üzerine yaptım. Burada Ömer Makram'da 2005 yılından beri buradayız. Kilise ile aramda samimi bir ilişki var, bir sevgi ilişkisi var, aramızda bir dostluk var. (İmamın bu sözleri kilise cemaati tarafından uzun süre alkışlanıyor, tezahüratlar yapılıyor, hepimiz Mısırlıyız) İmam doktor Ahmed diye birisini yanına çağırıyor, benim bu kiliseyle olan ilişkim İslam'ın emrettiği bir ilişkidir. Çünkü İslam bize komşularımıza iyi davranmamızı emrediyor.

İlişkimiz iki ruhtan beslenir. Dini ruhtan ve vatanseverlik ruhundan.

Mısır, her savaşta hem müslümanların hem hıristiyanların kanlarının üzerinde akıtıldığı bir ülke, öyle bir ülke ki herkesi aralarında herhangi bir fark olmadan elele yaşamayı ister. Mısır öyle bir ülke ki Makram Ubeyid Paşa yaşadı burada, Muhammed Abduh yaşadı, hem müslüman hem hıristiyan müstesna şahsiyetler yaşadı burada, burayı abat ettiler. Yüce Allah'ın bu ülkeyi yarattığı günden günümüze Nil nehrinin aktığı bu ülke; ki bu nehrin suyundan inancı ve mezhebi ne olursa olsun herkes içti, kim derseki bu ülke yalnızca tek bir inanç üzerine kurulmuştur, kuşkusuz o hatalıdır, çünkü bu ülkenin temelleri Mısır'ın teriyle kurulmuştur, Mısırlıların eliyle kurulmuştur, hem müslümanların hem hıristiyanların eliyle…

Bizzat bu kilisenin devrim açısından büyük bir anlamı vardır, kardeşimin dediği gibi bu kilise 25 Ocak devriminin başladığı ilk günden itibaren kapılarını devrime açtı, aynen Ömer Makram camiinin kapılarını açtığı gibi. Devrim günlerinde nasıl ki Mısırlılar gelip Ömer Makram Camii'nde yatıyorlardı, kimse onlara ne isimlerini ne dinlerini soruyordu, aynı şekilde Mısır'ın erkekleri ve gençleri gelip burada bu kilisede yatıyorlardı, kimse onlara dinleri veya inançlarını sormadan, Çünkü Mısır içinden geçtiği her çetin dönemde olduğu gibi tüm çocuklarını bağrına basar, çocuklarının omuzları üzerinde yükselir.

Mısır tüm dünyada eşşiz bir örnektir, oluşumuyla, kişileriyle, binalarıyla, niliyle, her şeyiyle eşşizdir. Coğrafi oluşumda da öyle, bu büyük ülke Mısır Allah'ın izniyle güvenli bir ülke olmaya devam edecektir, bu ülke toprağının üzerinde dolaşan kişi onu koruyacaktır, ister müslüman olsun ister hıristiyan, (burada yine cemaatten yoğun alkışlar ve tezahüratlar yükseliyor) Bizim bugün Ömer Makram Camii'nden Kasr Dubara Kilisesi'ne gelişimiz, Mısır'ın dahili ve harici düşmanlarına bir mesajdır.

Nasıl ki halk Mısır bayrağı altında Ocak devriminin yanında durmuşsa, bu halk yine güçlü, aziz, başı dik bir şekilde çocuklarının omuzlarında güzel günlere ulaşacaktır, o güzel günler ne kadar uzak olursa olsun,Tüm dünyaya mesajımdır, elinizi Mısır'dan çekiniz. Mısır kendi problemlerini çözmeye daha muktedirdir, Mısır'da etnik-mezhep problemleri yoktur, inanç problemleri yoktur.

Mısır'da yalnızca fikir problemi vardır.Mısır'daki problem veya kriz fikir krizidir. Yeniden Mısır ruhunu anlamaya ihtiyacımız vardır, İslam ruhunu anlamaya ihtiyacımız vardır,hıristiyanlık ruhunu anlamaya ihtiyacımız vardır. Kendi aramızda diyalog kurmak istiyoruz, üzerinde ittifak ettiğimiz şeyde yardımlaşmak istiyoruz, ihtilaf ettiğimizde diyalog kurmak istiyoruz.

Bu ülkeye adı ne olursa olsun hiç bir sömürgecinin girmesini istemiyoruz, istiyoruz ki Mısır çocuklarıyla güçlü ve üreten bir ülke olmasını istiyoruz, örneğin bir fabrika örneğini verirsek, bana içinde yalnızca müslümanların veya yalnızca hıristiyanların çalıştığı bir fabrika gösterebilir misiniz?

Hatta Şobra gibi bir bölgede oturanları şu müslüman bu hıristiyan diye ayırabilir misin?

Hatta öyle evler vardır ki hıristiyan ve müslüman birlikte oturuyor, veya içinde oturanlar müslüman ev sahibi hıristiyan veya tam tersi, burada bazı Mısırlılar vardır babaları müslüman anneleri hıristiyan, biz birlikte 1967 savaşında savaştık, ondan önce 1948'de savaştık, aynı şekilde 1973 savaşında ve 25 Ocak Devrimi'nde, hiçbirimiz yanında duran kişiye ne ismini, ne partisini ne de dinini sormuyordu.

Mısır krizlerde sesi herkesin sesinden gür çıkar.

Mısır krizde tüm çocuklarının tek bir el olmasını ister, bugün buraya benimle birlikte yüzlerce hatta binlerce kişi geldi, sizin bayramınızı kutlamak için (Cemaatten yoğun alkış ve tezahürat) Gördüğünüz gibi bana bir çok Mısırlı katıldı, bunların başında Ahmed Darraj geliyor. Değişim Derneği Üyesi.

Yine Zekeriya Abdulaziz Hakimler Derneği Eski Başkanı. Yine hakim Ahmed el-Hatip Yargı Kurumu üyesi. Yine Üstad Ahmed Aşur,Üstad Şerif Seyf ve diğerleri. Burada kimseyi de unutmak istemiyorum. Yine benimle birlikte devrim mücadelesine omuz omuza duran, Ömer Makram Camii'nde aynı yatağı paylaştığımız değerli arkadaşım Dr. Hani Hanna Aziz. Mısır sizinle birlikte güçlü kalacaktır.

Bu ülkenin zeki çocuklarıyla, bu mesajı tüm dünyaya gönderiyoruz, Mısır kimsenin müdahalesine ihtiyaç yoktur. Mısır müslümanıyla hıristiyanıyla tek bir saftır, Mısır 25 Ocak Devrimi öncesi Mısır değildir.

Bizim Ömer Makram Camii'nde hazırlandığımız gibi siz de 25 Ocak Devrimi'nin yıldönümünü barışçıl bir şekilde kutlamaya hazırlanın, bu fırsatı yıkım için kullanmak isteyen provakatörlere izin vermeyelim. Mısır güçlü ve güvenli kalmaya devam edecek.

Bana bu konuşma fırsatı sağladığınız için sizlere teşekkür ediyorum, Allah razı olsun." 

KAYNAK:
ETİKETLER:
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER