Kore yarımadasında tansiyon giderek yükseliyor. Kuzey Kore, Güney Kore ile ilişkilerinin savaş durumuna girdiğini duyurdu.
Kore Merkezi Haber Ajansı'nın haberine göre hükümet, parti ve sivil toplum tarafından bugün yayımlanan özel bildiride, Kore yarımadasında devam eden "ne savaş ne barış" halinin sona erdiği kaydedildi. ‘’Ordumuz teyakkuz durumuna geçtiğine göre, Güney ile ilişki otomatik olarak savaş durumuna girdi’’ ifadelerinin kullanıldığı bildiride, ‘’ Kuzey Kore’nin onur yada egemenliğine yönelik yapılabilecek her türlü provokasyona karşı, uyarı yapılmadan acımasız ve somut eylemlerle cevap verilecektir. Batı kıyısı açıklarındaki beş ada yakınında, askeri sınır hattı veya diğer bir bölgede Güney Kore ile ABD'nin gireceği herhangi bir provokasyon eylemi, topyekun harp ve nükleer savaşla sonuçlanabilir.’’ denildi.
Kuzey Kore medyasına göre, generalleriyle gece yarısı bir toplantı yapan Kim Jong-un, "Amerikan emperyalistleriyle hesaplaşma zamanı gelmiştir. Pervasız bir tahrikte bulunurlarsa, ordumuz, ABD ana karasına, Guam ve Hawai'nin de aralarında bulunduğu Büyük Okyanus'taki ve Güney Kore'deki ABD askeri üslerine acımasızca saldıracak’’ dediği belirtildi.
KİM NE DEDİ?
Kuzey Kore’nin son adımların ardından bölge ülkeleri de açıklama yaptı. Güney Kore ile bölgedeki tatbikatı sırasında Kuzey Kore’ye karşı nükleer kapasiteye sahip iki bombardıman hayalet uçağını uçuran ve bunu "caydırıcı gücünü pekiştirme" amacıyla yaptığını açıklayan ABD ise her türlü gelişmeye hazır olduğunu duyurdu. Rusya ise yarımadadaki gerginliğin kontrolden çıkabileceği uyarısında bulundu. Güney Kore ise Kuzey Kore’nin füze sistemlerinin istihbarat birimleri tarafından yakından izlendiğini bildirdi.
Kuzey Kore'nin en yakın müttefiki, en büyük ticaret ortağı ve can damarı konumundaki Çin ise, taraflara sükûnet çağrısında bulundu ve gerginliği arttıracak her türlü hareketten kaçınılması gerektiğini bildirdi. Sorunun siyasi yollarla çözülmesi gerektiğini vurgulayan Pekin yönetimi, bölgede çıkacak çatışma ve karışıklıktan en çok etkilenecek ülke konumunda bulunuyor. Savaş durumunda Kuzey Kore’den gelecek on binlerce mülteciden endişelenen ve ekonomik ve siyasi istikrarına olumsuz etki edecek her türlü adımları istemeyen Çin’in, sorunun çözümünde kilit rol alacağı belirtiliyor. Çin, BM'nin son yaptırımlarına onay vermekle Kuzey Kore'yi hayal kırıklığına uğratmıştı.
GERGİNLİK KUZEY KORE VE ABD ÇIKARLARINA UYGUN
Uzmanlar, Kore yarımadasındaki gergin ortamın Pyongyang ve Washington yönetiminin çıkarlarına uygun olduğunu ve bölgede gelecekte de bu tür gerilimlerin çıkabileceğini ifade ediyor.
Kuzey Kore’nin, zayıflığını örtmek ve diplomatik tavizler koparmak için kaos ve tehdit stratejisi güttüğü, bu yöntemin Kuzey Kore liderleri tarafından hep uygulandığı kaydediliyor. Kuzey Kore liderlerinin aynı zamanda, gerilimle ordunun ve fakir halkın dikkatini düşman olarak nitelediği unsurlara çekmek ve böylelikle iktidarını sağlamlaştırmak istediği şeklinde yorumlanıyor.
Gerginliğin ABD’ye faydasının ise Washington’un askeri varlığını Çin’e denge unsuru olarak bölgede güçlendirmesi olduğu belirtiliyor. Dolayısıyla bu tür gerginliklerin ileride de devam edeceğinin beklendiği kaydediliyor.
Uzmanlar, önemli olanın Kuzey Kore’nin blöfünün ABD tarafından nasıl görüleceğinin olduğun altını çiziyor.
KUZEY KORE HANGİ ADIMLARI ATTI?
Bölgedeki tansiyon Kuzey Kore’nin 12 Şubat'ta yaptığı nükleer denemeden sonra Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin aldığı ek yaptırım kararıyla iyice yükselmişti. Son olarak ise ABD'nin nükleer silah taşıyabilen hayalet uçak hamlesi bardağı taşıran damla oldu.
Gerektiğinde ABD'ye "önleyici" bir nükleer saldırıda bulunabileceği tehdidini savuran Kuzey Kore, füzelerini ABD üslerine çevirmişti.
Kuzey Kore, son gelişmeler üzerine Güney Kore ile saldırmazlık anlaşmasını iptal edip, 1971 yılında iki ülke arasında iletişim kurulmasını sağlayan 'kırmızı telefon hattını kapatmıştı. Pyongyang bugün ayrıca egemenliğine yönelik tehditlerin devam etmesi halinde Kuzey Kore’de bulunan ve Güney ile Kuzey arasındaki son iletişim hattı olan Kaesong’daki sanayi bölgesini kapatabileceğini açıkladı. Burada bin kadar Güney Koreli işçi çalışıyor.
KARA SAVAŞI ÇIKABİLİR
1950-53 Kore savaşından sonra sadece ateşkes yapan iki ülke, barış anlaşması imzalamadığı için teknik olarak savaş halinde bulunuyor. Son olaylarla iki Kore arasındaki iletişim hatlarının kesilmesinin gerginliği daha da tırmandırıp, savaşa neden olabileceği yorumları yapılıyor.
Kuzey Kore füzelerinin ABD’nin Güney Kore ve Japonya’daki üslerini vurma kapasitesi varken, ABD anakarasını vurma gücünün olmadığı belirtiliyor.
Kuzey Kore, 3 yıl önce benzer tehditlerle top atışı yaparak Güney Kore’nin Yeonpyeong adasını vurmuş ve saldırıda 2 kişi ölmüştü. Kuzey Kore, 2010 yılında da Güney’e ait Cheonan savaş gemisini batırmış ve bu olayda da 46 denizci ölmüştü.
Şimdi ise gözler, zayıf olasılıkla Kuzey Kore’nin benzer eylemlerle bir kara savaşını başlatmasına çevrilmiş durumda.