Hırvatistan'da, önceki gün yapılan cumhurbaşkanı seçiminde yüzde 16.42 oy alarak dikkatleri üzerine çeken 25 yaşındaki İvan Vilibor Sinçiç, "İstediğim için değil, zorunda olduğum için siyasete girdim" dedi.
"Canlı Duvar" isimli politik-aktivist organizasyonun adayı olan ve ülkedeki "en genç cumhurbaşkanı adayı" olarak tarihe geçen Sinçiç, seçimlerdeki başarısını ve gelecek planlarını AA'ya değerlendirdi.
Zagreb Üniversitesi Elektroteknik ve Bilgisayar Fakültesi'ni bitiren Sinçiç, seçimlere katılan her altı kişiden birinin kendisine oy verdiğini belirterek, bu başarının çalışmalarının neticesi olduğunu söyledi.
Sinçiç, cumhurbaşkanı seçiminde elde ettikleri başarının ardından ilk genel seçimde parlamentoya girmeyi hedeflediklerini ve böylece uzun süredir durgun olan Hırvatistan siyasetini "sarsacaklarını" ifade etti.
Seçmenin, üç temel nedenden dolayı kendisine oy verdiğini belirten Sinçiç, bu nedenlerin ilkinin bugüne kadarki siyasi partilerin yarattığı hayal kırıklığı, ikincisinin üç yıldır insanlar için verdikleri mücadelenin ve "canlı bir duvar gibi" kredi borçları nedeniyle insanların evlerinden çıkarılmasını önlemeleri, üçüncü ve son nedenin ise insanların siyaset sahnesinde yeni bir yüz görmesi olduğunu, bu nedenle siyasete olan güvenlerinin geri geldiğini söyledi.
Sinçiç, siyasete "istediği için değil, zorunda olduğu" için girdiğini ifade ederek, üniversiteye kadar bütün eğitim hayatı boyunca hep "en iyi öğrenci" olduğunu ancak üniversiteye başladığında her şeyin kitaplarda yazmadığını anladığını, topluma yardım etmek gerektiğini, etrafındaki insanların ve onların düşüncelerinin de önemli olduğunu kaydetti.
Ülkedeki tüm insanların, yaşları önemli olmaksızın ülkedeki gelişmelere dahil olmaları gerektiğini söyleyen Sinçiç, "Bir atasözü, 'Kötülerin kazanması için gerekli olan iyilerin hiçbir şey yapmamasıdır' diyor. Hem gençleri hem de yaşlıları ülkedeki gelişmelere dahil olmaya çağırıyorum. Başlangıçta zor olacaktır, bizim için de zordu ancak bir amacımız, vizyonumuz vardı. Zor olacağını bildiğimizden sonunda değerli olacağını da biliyorduk, oldu da" ifadesini kullandı.
"İkinci turda sandığa gitmeyeceğim ya da geçersiz oy kullanacağım"
Sinçiç, Hırvatistan'daki çok az şeyin gerektiği gibi işlediğine dikkati çekerek, en kötüsünün ise kendi işini yapmayan kamu kurum ve kuruluşları olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı adayı olarak kamu kurum ve kuruluşlarında yapılan yolsuzlukları cezalandırmayı vaat ettiğini anlatan Sinçiç, "Cumhurbaşkanı seçilseydim, öncelikle cumhurbaşkanının danışmanlarından oluşan bir Danışmanlar Konseyi oluştururdum. Benim ülkemdeki ilk sağlıklı kurum bu olurdu. Sonra orduda, diplomaside ve istihbarat servisindeki kadroyu değiştirirdim. Böylece üç-dört işlevsel kurumumuz daha olurdu. Eski rejimden insanların çalıştığı kurumların artık hiçbir etkisi kalmazdı" diye konuştu.
Mevcut cumhurbaşkanı Ivo Yosipoviç ile Hırvat Demokratik Birliği (HDZ) adayı Kolinda Grabar Kitaroviç'in yarışacağı ikinci turu da değerlendiren Sinçiç, ilk turda kendisine oy veren seçmene iki adaydan birini desteklemelerini söyleyemeyeceğini, iki adayın da aynı isimler olduğunu ifade etti.
Sinçiç, "Bana oy veren seçmenin, ikinci turda ya geçersiz oy kullanacağını ya da hiç oy kullanmayacağını düşünüyorum. Ben de aynı şekilde ya hiç sandığa gitmeyeceğim ya da geçersiz oy kullanacağım" diye konuştu.
"Canlı Duvar" isimli politik-aktivist organizasyonun bir siyasi parti gibi gelecek genel seçimlerde meclise girebilmek için çalışacağını söyleyen Sinçiç, bugüne kadar nasıl çalıştılarsa bundan sonra da aynı şekilde çalışmaya devam edeceklerini ifade etti.
Sinçiç, genel seçimde meclise mümkün olduğunca çok milletvekili sokmak için çalışacaklarını, hedeflerinin meclise girmek olduğunu belirterek, meclisinin ülkenin yasama organı olduğunu, cumhurbaşkanının ve devletin diğer organlarındaki yetkilileri görevden alma hakkına sahip olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı adayı olmak için gerekli 10 bin imzayı toplayarak, devletin zirvesi için aday olan İvan Vilibor Sinçiç, pazar günü yapılan seçimde yüzde 16.42 oy alarak dikkatleri üzerine çekmiş, Sinçiç'in bu başarısı, rakiplerinden de takdir toplamıştı.
