ÖNE ÇIKANLAR :
AJANSTÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 29 Mart 2024 Cuma 13:21

Yeni anayasa çalışmaları Ankara Düşünce ve Araştırma Merkezi (ADAM), yeni anayasa sürecine yöneli


"AA R YYS


-Yeni anayasa çalışmaları
-Ankara Düşünce ve Araştırma Merkezi (ADAM),
yeni anayasa sürecine yönelik önerilerini
TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonuna sundu

ANKARA (A.A) - 14.01.2012 - Ankara Düşünce ve Araştırma Merkezi (ADAM),
yeni anayasa sürecine yönelik önerilerini TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonuna
sundu.
Çeşitli üniversitelerden akademisyenlerin görev aldığı ADAM tarafından
yapılan yazılı açıklamada, yeni anayasa için Meclis'te yürütülen çalışmaların
önemine değinilerek, sürece tam destek verilmesi çağrısında bulunuldu.
Söz konusu çalışmaların mutlaka sonuca ulaşması gerektiği ifade edilen
açıklamada, ADAM Bilim Kurulu olarak topluma ve gelecek nesillere karşı
sorumluluk bilinciyle yeni anayasaya yönelik çeşitli çalışmalar yürütüldüğü
belirtildi. Bu çalışmalar çerçevesinde ele alınan önerilerin TBMM Anayasa Uzlaşma
Komisyonuna sunulduğu aktarılan açıklamada, yeni anayasanın olabildiğince kısa,
özlü ve anlaşılır bir şekilde kaleme alınması gerektiği dile getirilirken, yapıcı
iradesinin daha iyi anlaşılması için gerekçe kısmının ayrıntılı bir şekilde
düzenlenmesi gerektiği aktarıldı.
Yeni anayasa sürecinde katılımcı ve şeffaf bir usul benimsenmesi, devlet
yerine insanın merkeze alması, çok kültürlü ve çoğulcu bir toplum yapısının
benimsenerek güvence altında bulunması gerektiği kaydedilen açıklamada, hukukun
evrensel ilkelerine bağlı, toplumun değerler sistemiyle uyumlu olunması
istenildi.
Anayasanın değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez olan
hükümlerine yönelik değerlendirmede bulunulan açıklamada, şunlar kaydedildi:
'Yeni anayasada bu tür hükümlere yer verilmemelidir. Bununla birlikte
değiştirilemez maddelere yer verilecekse, devletin nitelikleri gibi insan onurunu
da koruyucu ve güvence altına alıcı maddelere eşit düzeyde yer verilmelidir. 1982
Anayasası döneminde benimsenmiş olan katı laiklik anlayışı terk edilmeli, din ve
vicdan özgürlüğü esasına dayanan, devletle toplum dayanışmasını sağlayan bir
laiklik anlayışı benimsenmelidir. Devletin resmi dili Türkçe olmalı, toplum için
zenginlik olan yerel diller öğrenilebilmelidir. Toplumumuzda derin yaralar açmış
'sıkıyönetim' yeni anayasada yer almamalı, yalnızca 'olağanüstü hal'
düzenlenmelidir. Vatandaşlık, hiçbir ırk ve etnik kökene değinmeden 'Türkiye
Cumhuriyeti Vatandaşlığı' olarak yer almalıdır.
Hükümet sistemi olarak 'parlamenter sistem' muhafaza edilmelidir. Ancak
'devlet başkanı'nın yetkileri sınırlandırılmalı, klasik parlamentarizme daha da
yaklaşılmalıdır. Yönetimde istikrar amaçlı konulmuş olan seçim barajı yeni
anayasada da muhafaza edilmelidir. Fakat temsilde adalet ve Meclis'te
farklılıkların yer alabilmesi için Türkiye milletvekilliği sistemi yer almalıdır.
Buna göre Meclis'in 550 milletvekili kontenjanının 450'si mevcut normal seçim
sistemi ile yani şehir seçim çevrelerindeki genel oy ve yüzde 10 seçim barajı ile
seçilmeli, kalan 100 milletvekili siyasi partilerin seçim barajına bakılmaksızın
Türkiye genelinde aldıkları oy oranına göre paylaştırılmalıdır.'

-'Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilmeli'-

Yeni anayasada cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi ilkesinin
korunması çağrısında bulunulan ADAM Bilim Kurulu, cumhurbaşkanına ait yetkilerin
daraltılarak parlamenter sistemle uyumlu hale getirilmesini, Bakanlar Kuruluna
ait kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisinin daraltılmasını, Meclis'in
toplanamadığı olağanüstü haller haricinde bu yetkinin kullanılmamasını önerdi.
Açıklamada TBMM'ye sunulan diğer öneriler ise şöyle sıralandı:
'Yerel yönetimler güçlendirilmelidir. Yerel yönetimlerin mevcut mali ve
idari özerklikleri anayasada yer almalıdır. Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma
Bakanlığına bağlı olmalıdır. Yargı yönetimi, yargının bağımsız ve tarafsız
çalışmasını sağlamalı, HSYK'nın yapısı Meclis'in de üye seçimine imkan verecek
şekilde yeniden düzenlenmelidir. Askeri yargı kaldırılmalı, askeri yargının görev
alanına giren konular iş bölümü esasına göre adliye ve idare mahkemelerinde
uzmanlaşmış mahkemeler tarafından incelenmelidir. Askeri Yüksek yargı ise tamamen
kaldırılmalıdır. Anayasa Mahkemesinin anayasa değişikliklerini hiçbir şekilde
esastan denetleyemeyeceği hüküm altına alınmalıdır. Değiştirilemez nitelikli
maddelerin yeni anayasada yer alması halinde, fiilen bu maddelerin değiştirilmesi
sonucunu doğuracak değişiklikler dahi Anayasa Mahkemesince esastan
denetlenememelidir.
2010 anayasa değişiklilikleriyle sisteme kazandırılan 'Anayasa Şikayeti'
müessesesi yeni anayasada da muhafaza edilmelidir. Temel eğitim dili Türkçe
olarak kalmalıdır ancak isteğe bağlı olarak eğitimin bir kısmının yerel dillerde
yapılmasının önü açılmalıdır. Zorunlu olan din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri
dışındaki din eğitimi ve öğretimi kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni
temsilcilerinin talebine bağlı olmalıdır. Devletin ekonomik görevinin düşük
enflasyonda yüksek istikrarı ve ekonomik büyümeyi sağlamak olduğu anayasada yer
almalıdır. Merkez Bankasının bağımsızlığı temin edilmeli ancak bankanın asli
görevinin ekonomik büyüme ve fiyat istikrarını göz önünde bulundurarak para
politikalarını belirlemek olduğuna da işaret edilmelidir. Çifte vergilendirmenin
önüne geçilmelidir. Diyanet İşleri Başkanlığının 1982 Anayasası'ndaki mevcut hali
yeni anayasada da korunmalı fakat bünyesinde İslam dininin bütün mezhep ve
meşreplerinin temsiline imkan verilmelidir. Diyanet İşleri Başkanlığı ayrışmanın
değil birlik ve beraberliğin çatısı olmalıdır.'
(HMD-SA)
13:50 14/01/12
"
KAYNAK:
ETİKETLER:
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER