ÖNE ÇIKANLAR :
AJANSTÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 07 Kasım 2014 Cuma 10:53

Teknolojiye yenildi

Teknolojiye yenildi

Balıkesir’in Edremit ilçesinde kalaycılık yapan Elmas Kaptan, Anadolu’da su ile çalışan ‘Un Değirmenleri’ tek tek tarihe karışırken el ile çekilen kahve değirmenlerinin de antikaya düştüğünü ifade etti.


Balıkesir’in Edremit ilçesinde kalaycılık yapan Elmas Kaptan, Anadolu’da ve köylerimizde su ile çalışan ‘Un Değirmenleri’ tek tek tarihe karışırken el ile çekilen kahve değirmenlerinin de antikaya düştüğünü ifade edip üzüntüsünü belirtti.

Türkiye’ye ilk kahve 1545 yıllarında Yemen Valisi Özdemir Paşa tarafından, Kanunî Sultan Süleyman Han’a hediye olarak getirilerek ikram edilen bol köpüklü ‘Türk Kahvesi’ ilk zamanlarda çiğ satılan kahve, evlerde özel fırınlarda kavrulur, el değirmenlerinde çekilir ve taze taze, kallavi fincanlara konularak içilirdi.

Teknolojinin gelişmesi ile bu usulü tarihe gömdü ve şimdi el değirmenleri, çevirmeli dolaplı değirmenler turistik veya antika eşya olarak Antika Dükkanlarında yer almaya başladığını söyleyen kalaycılık yapan Elmas Kaptan, Nostalji yaşamak için değil, kahveyi yakmadan çektiği ve tarihi yaşamak isteyenler için el değirmenlerinin vazgeçilmez bir tutku olduğunu ve hala işe yaradığını, arayanların olduğunu söyledi.

Son zamanlarda kahve öğütmede kullanılan tamamı bakır el değirmenlerinin antikacılarda veya bazı kuru kahvecilerde vitrin süslerken görüldüğünü vurgulayan Kaptan, işyerinde satışa sunduğu eski fakat çalışır durumdaki kahve el değirmeninin 40 TL ile 50 TL arası satıldığı bilgisini verdi.

Kaptan, bazıları için kahve el değirmenlerinin vazgeçilmez bir tutku olduğunu ve alışkanlıklarını devam ettiren birçok vatandaşımız kahvelerini el değirmeni yardımı ile çekerek kahvelerini içtiklerini söyledi.

KAHVENİN ANADOLU’YA İLK GELİŞİ VE “TÜRK KAHVESİ”

Türkiye’ye ilk kahve 1545 yıllarında Yemen Valisi Özdemir Paşa tarafından, Kanunî Sultan Süleyman Han’a hediye olarak getirildi.

Kanunî Sultan Süleyman Han, iki fincan kahve içtikten sonra, "Varın bunu ahâlimize de sunun ki, keyifleri yerine gelsin!.." irâdesini buyurmuştur.

O dönemlerde Yemen’den kervanlarla çekirdek olarak getirilip, özel tavalarda kavrulduktan sonra çekilir ve kâse gibi fincanlarla içildi.

Anadolu insanının “Bir fincan kahvesinin 40 yıl hatırı vardır” dediği veciz sözünün tarif ettiği ‘Türk Kahvesi’ o günlerden bu güne dünyada tanınır oldu.

Bu gün ülkemizden başta ABD olmak üzere, bütün Avrupa ülkelerine Avustralya, Yeni Zelanda ve Hong Kong’a kadar dünyanın birçok ülkesine Türk Kahvesi ihraç edilmektedir.











KAYNAK:
İHA
ETİKETLER:
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER