Yazar Talha Uğurluel, 'Tarihte Esnaf ve Esnaf Teşkilatları' konulu seminere katılmak için Konya'ya geldi. Aktif İşadamları ve Sanayiciler Derneği (AKTİSAD) ile Konya Ticaret Borsası’nın(KTB) birlikte düzenlediği seminerde konuşan Uğurluel, esnaflık kültürünün dünden bugüne serüvenini anlattı.
Uğurluel, Osmanlı’da uzun yıllar sarsılmadan ayakta kalmayı başaran kolektif şuurun, günümüz esnafı tarafından yeninden canlandırıldığına dikkat çekti. Uğurluel, bugün dünyanın dört bir tarafına hizmet götüren Anadolu insanının bu yaptığının yeni olmadığını, tarihte bu hizmetlerin sayısız örneği olduğunu söyledi. 'Halka hizmet hakka hizmettir' düsturu ile hareket eden ecdadın inanılmaz bir kollektif şuur anlayışı olduğuna işaret eden Uğurluel, günümüze kadar ayakta kalmayı başaran tarihi miraslarda bu izleri görmenin mümkün olacağını kaydetti.
Hanlar kervansaraylar, bedestenler, arasta çarşıları, sırf daha iyi bir ticaret ve daha güzel bir hizmet anlayışı ortaya koymak için Anadolu’nun en ücra köşesine varana kadar en ince ayrıntısı düşünülerek imar edildiğini vurgulayan Uğurluel şunları söyledi: ”Ecdadımızın yaşadığı Anadolu toprakları, ticaretin kalbinin attığı çok önemli yerlerdi. Yani bir nevi dünya ticaret merkezi diyebiliriz. Bursa ilimiz ipek yolunun son durağı idi. Orada ticaretin daha güzel bir şekilde icra edilmesi için sayısız hanlar ve çarşılar yapılmıştır. Her mesleğin günümüz adı ile bir odası vardı. Ahilik ve Lonca teşkilatları kurulmuştu. Esnafımız kendi içinde meslek guruplarına göre ayrılmıştı. İnanılmaz bir dayanışma vardı aralarında. Kardeşlik hep ön planda tutuluyordu. Siftah yapan esnaf, ikinci müşteriyi siftah yapmayan komşusuna gönderiyordu. Sportif faaliyetlerden, kültürel faaliyetlerine kadar her türlü etkinlikler, bu teşkilatlar tarafından yürütülüyordu. Mesela her meslek grubu belli oranda öğrenciye sahip çıkıyor ve öğrencilerin okul süresi boyunca her türlü ihtiyacını karşılıyordu. Bugün sizin yaptığınız şeyin aynısı yani. Kadınlar kendi aralarında esnaf teşkilatları kurmuştu. Onlar erkeklere oranla daha çok hayır ve hizmet yaptıkları için vergiden de muaf tutuluyorlardı. 3. Mehmet’in sünnet töreninde resmi geçit yapan esnaf localarının bu geçişleri, tam 53 gün sürmüş. Yani aklınıza hangi meslek gurubu geliyorsa o gurubun muhakkak bir loncası oluyormuş. Çocuklar hep el üstünde tutuluyor ve bu loncalar tarafından ciddi manada himaye altına alınıyordu. Kimseyi başıboş bırakmıyorlar, akşam olunca her meslek gurubu kendi aralarında sohbet ve zikir meclislerinde bir araya geliyorlardı. Dönemin en ünlü mimarları, sanatkârları bu teşkilatların eliyle yetişmiş ve yine onların eliyle günümüze kadar taşınmıştır.
Köle pazarında satışa sunulan ve gözünde bir leke olduğu için kimsenin almak istemediği daha sonra da 40 dinara alıcı bulan çocuğun, yıllar sonra Moğolları deviren sultan olduğunu hatırlatmak istiyor ve gençliğe sahip çıkmanızı tavsiye ediyorum."