ÖNE ÇIKANLAR :
AJANSTÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 14 Aralık 2014 Pazar 20:40

Bakan Ala: "Neyin peşindesin, ne elde edeceksin"

Bakan Ala: "Neyin peşindesin, ne elde edeceksin"

İçişleri Bakanı Efkan Ala, "25 Aralık efendim paralel darbe girişimi. Kardeşim derdin ne. Devletin mekanizmaları var. Ne biriktiriyorsun da sonra oraya getiriyorsun. Neyin peşindesin, ne elde edeceksin." dedi.


İçişleri Bakanı Efkan Ala, partisinin 5. Olağan İl Kongresi’ne katılmak üzere Ağrı’ya geldi. Erzurum’dan karayoluyla Ağrı’ya gelen Bakan Ala, ilk olarak Ağrı Valiliği’ni ziyaret etti. Valilik önünde Vali Dr. Mehmet Tekinarslan, AK Parti Ağrı milletvekilleri Ekrem Çelebi, Fatma Salman ve Mehmet Kerim Yıldız, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, vali yardımcıları, STK temsilcileri tarafından karşılanan Bakan Ala, Valilik Şeref Defteri’ni imzaladıktan sonra basına kapalı toplantı yaptı. Daha sonra 15 Nisan Spor Salonu’nda partisinin 5. Olağan İl Kongresi’ne katılan Bakan Ala, “Türkiye’de ne olmuşsa, ne başarılmışsa ve hangi problemler bertaraf edilmişse işte onun altında sizin imzanız var. Şöyle bir ifadeye boyun eğmeyeceğiz ve onun bizim siyasetimizde, milletimizin gönlünde yeri olmayacak. O da şudur; bazıları benim oyumla, bazıları içinden bazıları dışından söylüyor, diliyle söylüyor, bazıları da hareketleri ve gönülleriyle söylüyorlar. Bizim oyumuzla efendim Ağrı’dakinin, Erzurum’dakinin, Diyarbakır’dakinin, Edirne’dekinin, oradaki herhangi birinin oyu bir mi olacak diyorlardı ya. Buradan söylüyoruz. Daha fazlasını söyleriz ama o bizim anlayışımıza sığmaz. Medeniyetimiz bize bu fırsatı vermez. Bizi men eder. Yoksa başka şeylerde söyleyebiliriz. Daha çok şey yaptığımızı ve daha sizin ufkunuzun varamayacağı şeylere imza attığımızı da belirtebiliriz. Ama şu kadara yetinelim ki, evet Ağrı’daki bir gencin, bir hanımefendinin oyu ile senin oyun o sandıkta aynıdır. Kim ki herhangi bir şey adına ne adına olursa olsun, o oylar arasında eşitliği bozan bir girişimde bulunursa ya da bizim Ağrı’dan, Erzurum’dan, Trabzon’dan ortaya koyduğumuz o irademizi çalmaya kalkarsa haddini de bildiririz. Hiç kimse bu salonda bulananların, bizim 77 milyonun Türkiye’yi yönetme hakkını örseleyemez. O hak bizimdir. Biz yöneteceğiz. O hakkı bize sandıkta vatandaşımız bize verdiği sürece biz yöneteceğiz” dedi.

Dünya ekonomik ve siyasi krize girerken Türkiye’nin AK Parti hükümetleri döneminde sürekli ilerlediğini söyleyen Bakan Ala, “Başka, bakınız yanı başımızdaki ülkelere şu anda Allah muhafaza hem yardım etmeye çalışıyoruz, yardım ediyoruz. Ama ateş çemberi etrafımızda. Ukrayna’dan, Irak’tan, Suriye’den Orta Doğu’ya her taraf iç savaş halinde. Ama Türkiye Allah’ın izniyle dimdik. AK Parti hükümetleri liderliğinde istikrarlı bir biçimde yoluna devam ediyor” diye konuştu.

Bakan Ala, “Bir ülkede siyasi istikrar yoksa her karışından petrol çıksa bir şeye yaramaz. Tarumar olursunuz, perişan olursunuz. Bakınız Irak’taki kardeşlerimize bir bakın. Her taraftan petrol çıkıyor. Ne oluyor? Kaç yıldır, 10 yıldır bir kargaşa, bir iç savaş. Geçen yıl Irak’a gittik. Ancak bazı resmi kurumlara gidebiliyorsunuz. Ondan sonra da dönüp gelmek zorunda kalıyorsunuz. Şuanda orada herkes birbiriyle kavgalı. Ancak oradaki o kardeşlerimizin de bir an önce siyasal istikrara kavuşmalarını temenni ediyoruz. Başka ülkelerden de çok örnek veririz. Siyasi istikrar var ama zenginlik yok. 2 bin dolar, 3 bin dolar kişi başına milli gelir ama her taraftan petrol çıkıyor. Yanı başımızda başka bir ülke. Neden zenginlik üretemiyor, kalkınma yapamıyor, duble yol yapamıyor, havayollarını ihale edemiyor, insanlarına iş üretemiyor? Yani demokratik istikrarla sağlayacak siyasi istikrarı da işte a zaman kalkınma, zenginlik olsun. O zaman işte insanlarımız birlikte geleceğe doğru yürüsün. El birliği, iş birliği yapsın. Şimdi Türkiye’nin yakaladığı en önemli husus siyasal istikrarı demokratik yollarla sağlama iradesidir. İşte bunu da siz yapıyorsunuz” ifadelerini kullandı.

2002’den beri attıkları her demokratik adımda toplumsal desteğin olduğunu belirten Bakan Ala, “Halk sözünü her seçimde söyledi ve bu gidişatın karşısında durdu, AK Parti’nin de, kendi partisinin de, milletin partisinin de yanında, arkasında durdu ve sonunda geldik dedik ki şimdi kardeşim bizim 100 yıldır uğraştığımız bir problemimiz var. Din ve vicdan özgürlüğü önündeki engeller. İki temel problemden birisi. Ya şunun mantığı var mı? Herkes burada bir arada. Kardeşlik bu, demokrasi bu. Başörtülü burada, genci burada, yaşlısı burada, baş açığı burada, siyaset burada, herkes burada. Kur’an-ı Kerim bugün her okulda Allah’a şükür seçmeli ders, herkes alabilir. Ve mezhep derslerinin önündeki bütün engeller kaldırıldı. İşte başörtüsü Meclis’te de serbest, kamuda da serbest, her yerde serbest. Güzel bir atmosfer, müthiş bir özgürlük ortam, özgürlük. Peki başka? Devlet kayıtlarından inançlı insanların düşman olarak yazılmasına son verildi ve ortadan çıkarıldı. Bütün vatandaşlarımız, 77 milyon bu ülkenin kaynağıdır, bu ülkenin zenginliğidir diye yazıldı. Şimdi yani devlet milletin oldu. Başka? Çok önemli bir problemimiz daha var. Yıllardır işte istiklal harbini birlikte veren, en büyük uygarlığı birlikte kuran kardeşlerimizin dilleri ve ana dilleri yasaklanmıştır. Annesiyle merhaba diyemiyordu. ‘Ser çawa’ diyemiyordu. Ya kardeşim az önce burada milletvekillerimiz konuştu. Ya bizim zaten bırakın biz gönülden konuşuyoruz. Onlar konuşurken o dili bilmesem de ben anlıyorum. Az önce milletvekilimiz diyor ki tercüme edeyim mi? Gönülden konuşuyoruz. Ahmed-i Hani dediği zaman ne diyeceğini ben biliyorum. Bana tercüme etmeye ne lüzum var. Yani bırakın bizi birbirimize kardeşim. Bırakın. Biz 24 saate efendim TRT kanal kurduk, onu izlerken bir baktık ki, yani şöyle geçiyordum alt yazı geçiyor, diyor ki mevlit okuyormuş Kürtçe mevlit. Ya birde seda var. Birde nağme var. E kardeşim sen bunu yıllarca neden yasakladın şu kardeşime. Neden? Sen sadece onun dilini yasaklamadın, benim kardeşliğimi mahvettin, benim kardeşlik duygularımı zedeledin” diye konuştu.

Yeni Türkiye’yi kardeşlik üzerine inşa edeceklerini ifade eden Bakan Ala, “Herkesin hakkını hukukunu da anasının ak sütü gibi helal olarak kendilerine iade edeceğiz. Bu yolda devam ediyoruz” dedi.

Üçüncü köprü, üçüncü havalimanı, IMF’ye son taksitin ödenmesi gibi önemli gelişmelerin olduğu dönemde Gezi olayları ile etrafın yakılıp yıkıldığını ifade eden Bakan Ala, “Kanal İstanbul’u yapacağız. Marmaray’ı açmışız Marmaray. Yani Fatih karadan yürüttü gemileri, bizde denizin altından tünel yürüttük. Bunu başardık, aynı ay içerisinde açtık. Dedik ki denizin altından arabalar geçecek, otobanlar yapıyoruz. Müthiş bir hava. Kardeşim o kadar büyük sermayeyle geldiler Türkiye’ye. Siz karışmayın biz yapalım edelim. Biri sizin hemşeriniz işte. Size de sonra iade edelim. Yani para koymuyoruz devlet olarak. Adamlar yapacak üçüncü havalimanını, üçüncü köprüyü ve sonra işletecekler ve sonrada bize devir edecekler. Müthiş bir hava. İnanılmaz bir güven, ekonomik istikrar. Ne oldu o ayın sonunda. Gezi olayları. Yakıp yıktı vandallar. Orada iki tane ağaç şöyle olmuş böyle olmuş. Şimdi bak kardeşim sen yüzlercesini kestin. Biz burada bunları kestiler milletimiz için yine şükür diyoruz. Çünkü biz milletimize en ufak bir zarar gelmesini istemeyiz. Onun karşısında dururuz. Burada kürsüde de eleştiririz, Meclis’te eleştiririz ama ana muhalefet lideri gibi kalkıp, o genel başkanı gibi kalkıp o bu kadar güzel işler olmuşken yakıp yıkarak şiddeti teşvik etmeyiz. Yakıp yıkmayı teşvik edersek böyle milleten yana parti genel başkanı olunmaz. Senin o yakıp yıkmalarının maliyetini Ağrılı kardeşlerim ödüyor. Onlara nasıl destek verirsin. Bu kadar güzel bir şey olmuşken, güzel hadiseler olmuşken bakın ortada hiçbir şey yok. Bir hiç uğruna o kadar olayı yaptılar. Türkiye’den onların dışarıdaki işbirlikçileri 24 saat, 48 saat yabancı yayın yaptılar. Yabancı dilde yayın yaptılar ki Türkiye’ye gelmeyin bakın neler oluyor. Neden biliyor musunuz. Yüreğim yanıyor. Çünkü biz birlikte bunları inşa ettikçe kendi düzenleri bozulacak, kendi düzenleri. Yazık günah. Çünkü biraz kendimize gelince diyoruz ki dünya 5’ten büyüktür. Bu Birleşmiş Milletler’deki bu adaletsizlik ne oluyor kardeşim. Yani Filistin’e gelince sen Birleşmiş Milletler değilsin, başka yere gelince sen Birleşmiş Milletler’sin. 28 Şubat’ta inançlarımız, değerlerimizin üzerinden tank geçirdiler. O zaman hiçbir şey demeyenler, o zaman onun karşısında duranlara yol gösterenler, siz oralardan gidin diyenler sonra baktık ki bu kadar güzel şeyler olmuş. 4+4+4 yerine gelmiş, imam hatiplerin orta kısmı kapatılmış onlar da açılmış. Kardeşlerimiz, çocuklarımız üniversiteye giremiyordu. Katsayı diyordu, onlar da kaldırılmış. Ya burası devlete meydan okunacak yer değildir diyen bir tane başörtülü kardeşimiz onu dışarı atıllar. Haklarını da vermediler. Şimdi isteyen istediği gibi orada oturuyor” diye konuştu.

“Bayram etmemiz gerekirken, birbirimize kucaklaşıp helalleşmek, birbirimize muhabbetimizin çok artması gerekirken bir bakıyorsunuz ki 25 Aralık efendim paralel darbe girişimi” diyen Bakan Ala, “Kardeşim derdin ne. Devletin mekanizmaları var. Ne biriktiriyorsun da sonra oraya getiriyorsun. Neyin peşindesin, ne elde edeceksin. Sana bu görevi verenlere bir çıkıp sormaz mı insan arkadaş beni kime karşı kışkırtıyorsun? Ne elde edeceksin? Ne? Yani onun için orada olan tabi bu işe bulaşmış, suç işlemiş kimselere söylüyoruz. Arkadaşlar bakın Türkiye ne zaman bir olumlu adım atsa hemen önüne başka bir engel getirip koyuyorlar. Onun için çare şu arkadaşlar. Yeni bir anayasayı yapacak çoğunlukta bir AK Parti’yi iktidara getirmek. Biz el birliğiyle çalışacağız. Yeni bir anayasayı yapacak çoğunluğa gelip bu millete 77 milyona değerli kardeşlerim doğru dürüst demokratik, gerçekten bizi 2023 hedeflerine taşıyacak, 2071 vizyonunu memlekete kazandıracak, o bütün sosyal siyasal ekonomik projelerimizi gerçekleştirebilecek ortamı bize sağlayacak, demokratik, doğru dürüst, memleketimize yakışır bir anayasayı bu millete hediye edebilme fırsatını yakalayacağız. İnşallah görevimiz ve hedefimiz budur. Sizin bu hedefe el birliğiyle çalışma arzunuzdan dolayı kutluyorum” şeklinde konuştu.

(İHA)




KAYNAK:
İHA
ETİKETLER:
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER